Yine yağmurlu bir kış günüydü.Ben kendimi bu cumada mezarlıkta bulmuştum,elimde şeffaf şemsiyem üzerimde lacivert bir yağmurluk soğuktan kıpkırmızı olmuş titreyen ellerimle babamın mezarındaki toprağı okşuyorum.Onun sakalını okşuyormuş gibi avutuyordum kendimi.Nasıl bir çaresizlikti içinde bulundugum bu durum.
Onu kaybettiğim günü anımsıyordum az buçuk.O kahroluşumu, çığlıklarımı, ölümünü defalarca inkar edişimi."O ölemez,beni bırakamaz!"diyordum haykırarak.Ölümünü kabullenmem tam 1 haftamı almıştı.Bu zaman diliminde en büyük destekçim Ömer amcamdı.Şuan belki bu kişinin annem olmasını bekliyordunuz,ama o babamın ölümünden sonra beni dayıma bırakıp yurt dışına gitti.Yani açıkçası kendini düşünmüştü,ben umurunda bile değildim.İnsan bir aramaz mıydı?Kızım ne yapıyor?İyi midir?Hasta mıdır?demez miydi?demezdi.Benim annem demezdi.
"Yağmur,hadi canım daha fazla burada beklersen hasta olacaksın."
amcamın elini omzumda hissetiğimde elimin tersiyle gözyaşlarımı silip hafifçe gülümseyerek amcama döndüm.
"Gidelim."
"Sana bir sürprizim var."amcam hevesle konuşurken dikkatimi ona veremiyordum bilincim bir sürprizi kaldıracak kadar müsait değildi.
"Yağmur"
Bir an amcamın sesiyle kendime geldiğimde 1 dakikadır onu dinlemediğimi fark ettim.
"Hı"
"Beni dinlemiyordun değil mi?"sesindeki hayal kırıklığını hissedebiliyordum.
"Özür dilerim amca."
"Özür dileme,özür dilenecek bir davranışta bulunmadın, dalgın olman gayet normal Yağmur."
Amcamın en çok bu anlayışlı halini seviyordum beni hiçbir şey için zorlamıyor,sürekli zaman tanıyordu ve yüzündeki gülümseme hiç gitmiyordu.
"Ya amca"diye başladım konuşmaya mezarlıkta amcamla yan yana ilerlerken.
"Ya yağmur"diye beni taklit ederken konuşmaya devam ettim.
"İyiki varsın.Sen olmasaydın şuan ne halde olurdum Allah bilir."o an tam karşıma geçti tek elini omzuma koydu ve konuşmaya başladı.
"Yağmur,canım benim bu hayatta her şey gelir ,geçer ve senin bunun üstesinden gelmen gerekir, belki kendini güçsüz hissedebilirsin ama ne kadar zayıf bile olsan pes etmeyeceksin eğer sen pes edersen hayat senin daha çok canını yakar.Sen her ne kadar kabul etmesende bende bir gün yanında olamaycağım ve sen pes etmeyeceksin söz mü?"
"Amca yalvarırım böyle konuşma."gözyaşlarımın içinde amcama yalvarırken o gayet ciddiydi.
"Söz mü?"diye üstelediginde pes edip başımı salladım.
"Söz."kollarıyla beni sararken gözyaşlarım gömleğini ıslatıyordu.Amcamın parfümü burnumu doldururken yanımıza amcamın takım elbiseli adamı geldi.
"Ömer Bey, arabayı getirdiler."ben şaşkın gözlerle amcamı izlerken o bana göz kırpmakla yetinmişti.
"Gel bakalım benimle."amcamın peşisıra ilerliyordum.
Karşımdaki görüntü göz bebeklerimi büyütürken ağızım bir karış açık kalmıştı.Amcam dün beni okula bırakırken gördüğüm,beyaz renkteki
Volkswagen Bettle tam karşımda duruyordu.
"Amca!"
"Kızdın mı yoksa?"sesindeki tedirginlik beni güldürürken ona hayranca bakıyordum.
"Sen bu dünyanın en iyi amcasısın." arabanın kapısını açarken kalbim yerinden çıkmak üzereydi.Araba koltuğuna oturduğumda içimde garip ama hoş bir his dolaşıyordu.Titrek ellerimle direksiyonu kavradığımda aklıma araba sürmeyi bilmediğim geldi bu duruma gözlerimi devirirken amcam camı tıklattı.
"Sen araba sürebiliyor muydun ya?"şoför koltuğunu amcama bırakırken yan tarafa kaydım.kulaklığımı kulağıma taktım.Kulağımı Anima grubunun Yağmurla Gelen adlı şarkısı doldururken başımı cama dayamış hala yağmakta olan yağmuru izliyordum.Şöyle diyordu şarkıda:
"Bir damla yağmur anlattı beni bana
Bir damla yağmur anlattı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DAMLA YAĞMUR
Teen FictionElimi sıkıca tuttuğunda bu zamana kadar hiç kendimi bu şekilde güçlü hissetmemiştim o bana güç veriyordu elimi tutsundu tüm dünya karşımda olsun bana koymazdı.Onun eli elimdeyken tüm dünyayı alt edebilecek, kafa tutacak cesareti buluyordum.