11.05.2023
Merhaba....
Bölümü beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar.
....
...
"Adaylar kendilerine verilen kişisel temizlik malzemeleri ile numaralarını kapsayan odalara gitmelidir. İkinci tur yarın onda başlayacaktır."
Uçaktan iner inmez içine alındığımız devasa bir depoya anımsatan yeri incelemekle meşguldüm. Bir kaç ajanın buraya 'Kuytu' dediğini duymuştum. Uçakta yaşadığım panikatak ile dikkatimi dağıtmak için etraftaki konuşmaları dinlemiş bu söylemi bir kaç kez daha duymuştum.
Kuytu demeleri mantıklıydı. Büyük dağlar arasında kalan bu yerin etrafı devasa rüzgar gülleri ve güneş panelleri ile çevrelenmişti. Şehri görmemiştik. Ama sınırlarına girdiğimizi duymuştuk.
Akil ile uçaktan indiğimizde buraya girdiğim sırada ayrılmıştık. Numaralar ile yapılan sırada o en baştaydı. İçinde diş fırçası, krem ve küçük bir tarağın olduğu torbayı bana uzatan ajandan alıp verilen polar bantaniyem gibi kollarım arasına alıp yürümeye başladım. Herkesin aksine birileri ile muhabbet edecek kadar adapte olamamıştım ortama.
İndiğimizden beri binayı, bina çevresini inceliyor ve Toprağı arıyordum. Merakıma engel olamıyordum. Kendimi onu ararken buluyordum. Ama yoktu. Yarın, oyunda görüşeceğimizi söylemişti. Bense hala onu bir kez daha görürüm umuduyla her ajanın yüzüne dikkatle bakıyordum.
Anonsla beraber numaramın içinde bulunduğu odaya girdim. Diğer köylerden ve kasabalardan gelen çok fazla insan vardı. Benim için kalabalık olan bu yer giderek daha da kalabalıklaşıyordu. Alışık değildim ailem olmadan bir yerde olmaya, o yerde yabancılarla birlikte kalmaya. Akil de yoktu. Hala yokluğuna alışabilmiş değildim. Kendimi bazen ona bir şey söylemek için hazırlanırken buluyordum. Yaşadığımız her an her konuda sıkılmadan muhabbet edebilirdik. Ben rastladığım her güzel şeyi ona saatlerce anlatırdım o da dinlerdi.
"Merhaba." dediğini duydum birinin. Bana deyip demediğini anlamadığım için hafifçe ince sesin geldiği yöne, sola baktım. Benim için ayrılmış yatağın hemen yan tarafında kalıyordu. Ve onun yatağında yirmi dokuz yazıyordu. Gözlerim hızla yataklarda dolaştığında gözüm uca uzanan yirmi sekiz yazan yataklara kaydı. Bu da neydi böyle?
"Merhaba." dedim sadece ikimizin olduğu odada cevap vermemenin kabalık olacağını düşünerek. Oldukça küçük gösteren kız cevap vermemle gülümsedi. Benim yanımda çok kısa kalıyordu. Belki de benim normal yaşıtlarım göre uzun olan boyumdan dolayıydı bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİZGAN (+18)
Fantasyİnsanlık ülke yönetimi tarafından üçe bölünüyordu. Yapılan çeşitli sınavları geçip farklı olduğunu kanıtlayan herkes 'Asil' olarak ayrılırken geri kalanlar 'Sıradan' olarak damgalanıyordu. Ve aralarında doğum oranı yüksek kadınlar 'Damızlık' olarak...