Alman belki de dünya polisiye tarihinin en karanlık olaylarından biridir “Hinterkaifeck Katliamı”. Almanya’nın Münih şehrine yaklaşık 70 km. uzaklıkta bulunan Hinterkaifeck Çiftliği, 5 kişilik bir aile ve bir hizmetçiye ev sahipliği yapmaktaydı. Aile fertleri; 63 yaşındaki Andreas Gruber, eşi 72 yaşındaki Cazillia, bu çiftin Birinci Dünya Savaşında eşini kaybetmiş kızları Viktoria, Viktoria’nın 7 yaşındaki kızı Cazilia ve 2 yaşındaki oğlu Joseph. Ailenin katliam sabahı işe başlayan 44 yaşındaki yardımcıları Maria’da aile birlikte çiftlikte yaşayacaktı.
04 Nisan 1922 tarihinde postacı birkaç gün önce bıraktığı postanın alınmadığını fark eder. Zaten aile ibadet için Pazar günü kiliseye de gitmemiştir. Motoru tamir için gelen tamirci de evde kimseyi göremez. Ama bahçede olan motoru tamir eder ve evden ayrılır. Aile üyelerinden birkaç gündür haber alamayan komşuları kontrol için eve girerler ve önce evin yardımcısı ve 2 yaşındaki Joseph’in cesedini evde bulurlar. Bunun üzerine yaptıkları aramalarda evin diğer fertlerini ise ahır da ölü olarak bulacaklardır. Ahırdaki cesetlerden evin sahibi Andreas, eşi Cazillia, kızı Viktoria’nın başlarının kesilerek gövdeden ayrıldığı görülmektedir. 7 yaşındaki Cazillia ise saldırıdan yaralı olarak kurtulmuş. Uzun süre cesetlerle yan yana kalmış yaşadığı buhranla kendi saçlarını yolmuştur. Ancak uzun süre olayın fark edilmemesi nedeni ile Cazillia da kan kaybına dayanamayarak öldüğü anlaşılmıştır.Bu katliamdan aylar öncesinde izahı mümkün olmayan olayların yaşandığı ev halkı tarafından komşulara anlatılmaktaydı. Andreas komşularına sürekli çatı katından ayak sesleri ve çatırtılar geldiğini söylemekteydi. Hatta bir gün kontrol için çatı katına çıktığında yakın tarihli hiç okunmamış bir gazete bulmuş. Ancak ne kendi evinde ne de çevresindeki hiçbir komşu böyle bir yayına abone değillerdi. Üstelik ormandan çiftliğe doğru gelen ancak hiçbiri geri dönmeyen ayak izleri oluyordu. Andreas bu ayak izlerinin sahibini hiçbir zaman bulamamıştı. Yaşanan gizemli olaylardan etkilenen evin yardımcısı cinayetten 6 ay önce işten ayrılmış. Katliam günü evde olan yardımcı Maria’nın ise işinde ilk günüydü.
Soruşturma
Olay sonrası yapılan soruşturmada evden hiçbir şeyin çalışmadığı anlaşılarak Baba Andreas ve kızı Viktoria arasında ensest bir ilişki olduğu ortaya çıkmış. Üstelik 2 yaşındaki Joseph’in bu ensest ilişki sonrası doğmuş. Üstelik katil işlediği cinayetler sonrasında evde yaşamaya devam etmiş. Ahırdaki hayvanları beslemiş, ocağı yakarak bacadan duman çıkmasını sağlamış. Evde her şeyin normal olduğu izlenimini vermeyi başarmıştır.
Müfettiş, yapmış olduğu soruşturma sonrasında olayın şüphelisi olarak birkaç ismi ön plana çıkarmış. Ancak kimin suçu işlediğini ispatlayamamıştır.
• Andreas’ın damadı kızı Victoria’nın kocası Karl en büyük şüphelidir. Karl’ın Aralık 1914 tarihinde Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransa’da öldüğü bilinmektedir. Ancak cesedine hiçbir zaman ulaşılamamıştır. Eşi ve babası arasındaki ensest ilişkiyi öğrenmesi nedeni ile böyle bir katliamı yapabileceğinden şüphelenilmektedir.
• Viktoria ile kısa bir süre gönül ilişkisi olan Lorenz Schlittenbauer, Gruber ailesinin komşuları tarafından olaydan kısa bir süre sonra şüpheli olarak bildirilmiştir. Hatta 2 yaşındaki Joseph’in babasının Lorenz olabileceği de söylenmekteydi. Cinayetten kısa bir süre sonra kilitli kapıları elindeki anahtar ile komşuların gözü önünde açmış olması onun şüpheli olarak bildirilmesine yol açmıştı. Ancak Andreas tarafından birkaç gün önce kayıp olarak söylenen anahtarların, Viktoria’nın anahtarları Lorenz’e verildiği ortaya çıkmış. Yıllar sonra kendisine bu iftirayı atan kişilere karşı tüm davaları kazandı.•Gump Kardeşler ve Peter Weber isimli bir işçinin de şüpheli olarak sorgulanması da bu cinayeti aydınlatamamıştır.
2007 yılında bir Polis Akademisi öğrencileri tarafından gelişmiş yöntemlerle yapılan incelemelerde somut bir sonuç alınamasa da öğrenciler bir isim üzerinde durmuşlar. Ancak şüphelinin hala hayatta olan akrabaları nedeni ile bu isim hiçbir zaman açıklanmamıştır.
Olaydan bir yıl sonra 1923 yılında tamamen yıkılan çiftlik yerine 1925 yılında bir anıt yapılmıştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mezarlık
Paranormalgoogleden buldum o yüzden aynısı googlede var diye yorum yapmayın