AM I A CAT?-HyunLix

9

H

Sabah ağır baş ağrısıyla uyanmıştım. Birkaç saniye ağrıyan bölümü ovalayıp doğruldum. Terliklerimi giymemiş olmam garipti. Çünkü evde terliksiz dolaşan biri değildim. Biraz terliklerimi aradıktan sonra buldum ve giyip aşağıya indim. Acıkmıştım. Yemek yapmak için mutfağa girdiğimde karşımda biri vardı. Hırsız olduğunu düşündüm ve dolaba ilerleyip tava aldım. Tavanın sapını iyice kavradıktan sonra adamın kafasına geçirdim. Yere yığılan adamın suratına bakmıştım. Tanıdık geliyordu ama çıkartamamıştım. Çok tatlı bi' hırsızdı.

***

Evde ip bulmuş ve hırsızı sandalyeye bağlamıştım. Koca salonun ortasında sadece sandalye, ben ve hırsız kalmıştık. Birden uyandı ve "Nerdeyim lan ben?! Sen kimsin!? Lan cevap ver sen kimsin?" Diyerek bağırmaya başladı.

H

"Birincisi; Burda soruları ben soruyorum hırsızcık
İkincisi; Benim evimdesin
Üçüncüsü; Ben Hwang Hyunjin
Şimdi; Senin adın ne küçük çilli hırsız?

F

"Ben hırsız değilim çakma sarı kafa! Ve adım Lee Felix. Çilli hırsız değil!"

H

"Sen bana bi' yerden tanıdık geliyosun çilli horoz. Ama sabahtandır çıkartamıyorum."

F

"Benim bi' adım var çakma sarı kafa! Ve sana tanıdık gelmemi ne yapabilirim mesela? Bu bilgiyi hayatımın hangi boş köşesine koyabilirim? Söylesene bi'."

Bağırışmalar havada uçuşurken biri gelmişti. Kapıyı tıklamaya başladı ve ikimizde kapıya döndük. Ben kapıya ilerlemeye başladığımda çilli horoz bağırmaya başladı.

F

"Lan Hyuncan mısın Hyunjin misin nesin? Beni bi' çöz istersen. Hani ben burda bağlıyım ya, hani ben burda hırsız olmadığım halde suçlanıyorum hani. Çöz lan beni! Çakma sarı kafa!"

H

"Bak çilli horoz. Seni çözmek yerine bu iplerle şuradaki demirlere asarım tamam mı? Beni delirtme. En yakın arkadaşımı öldürmeye çalışmış bi' insanım ben. Seni asarım şuraya! Duydun mu beni! Şimdi çilli horoz uslu dur, otur oturduğun yerde!"

Korktuğunu yüz ifadesinden anlayabiliyordum. Kapıya bakmaya gittim ve "Kim o?" Diye seslendim. Chan gelmişti. İnsan birisini korkutmak için yalan söylerken en yakın arkadaşını kullandığından bu kadar pişman olamazdı herhalde. Nasıl bu kadar denk gelebiliyor ya? Anahtarı alıp kapıyı açtım ve Chan'a gülümsedim. Chan'ın üstüne doğru yürüdüm ve kapıyı kapattım. Ve ayaklarına çömeldim.

H

"Chan lütfen yardım et Chan lütfen Chan... Senin üzerinden yalan söylememeliydim. Chan lütfen beni affet."

Dedim ve yalandan ağlamaya başladım.

C

"Hyun kalk şurdan bi'. Doğru düzgün anlat şunu. Ne oldu ne gitti. Anla-"

H

"Hyung anlatıcak birşey yok. Daha doğrusu vaktim yok. Sen sadece söylediğim şeyleri onayla. Tamam mı? Tamam hadi gidelim."

Anahtar ile kapıyı açtıktan sonra içeri girip çilli horoza gülümsedim.

H

"Bak çilli horoz bu benim en yakın arkadaşım. Demin ne söylediğimi hatırlıyorsun değil mi? Evet. O halde sen usluca oturmaya devam et ve sesini çıkartma. Ben Hyung'um ile mutfakta birşeyler atırıcam. İyi oturmakar."

F

"Tamam Sar-Hyunjinciğim. Teşekkürler."

H

"Neden çilli horoz? Neden özür diliyorum?"

F

"Canım öyle istedi sanane?"

H

"Ne dediğimi hatırlamıyor musun Felix?!"

Chan ile mutfağa gittikten sonra Chan fazlasıyla açıklama bekler şekilde bana bakıyordu. "Herşeyi anlatıcam merak etme " dedim ve şu içtim.

(Herşeyi anlatır işte üşendim)

C

"Oha Hyunjin beni öldürmeye mi çalıştın yani? HAHAHAHAHA hiç gülüceğim yoktu."

H

"Ya Hyung boş konuşma rolünü iyi oyna tamam mı?"

C

"Tamam tamam hadi içeri girelim. Çocuk mal gibi kaldı ortada."

H

"Off tamam hadi."

Salona geçerler...

Hyunjin Felix'i korkutmaya devam edicek mıydı?

Chan bu oyunu ne kadar sürdürücekti?

Felix bunun oyun olduğunu bir yerden duyup onlara patlayacak mıydı yoksa
Oda oyuna katılıp bunu sürdürecek mıydı?

Hepsi gelecek bölüm de Görüşürüz.