Bölüm 2

17 1 0
                                    

Bu hafta çalıştığım kafeye gitmeyeceğim çünkü izin aldım. Sınav haftası olduğundan kafede çalışsam sınavlarımdan düşük alabilirim. Belki okursam daha benlik bir iş alırım elime? Sağ olsun Muzaffer abi bana izin verdi. İdeal patron tipi bu olabilir. Kafede çalışmayı seviyorum ama uyku daha tatlı geliyor bana. Benden çok Bahar seviyor bu kafeyi. Çünkü kafenin dekoltesi güzel ve bahçesi gerçekten hoş. Kafe pastel yeşil renkli duvarları ve üstünde siyah "Yeşim Cafe" yazılı tabelası ile dikkat çekiyor. Kafe nin içi ten rengi duvar boyası ile boyanmış ve duvarlarda hoş manzara tabloları, çiçekler var. Kafe nin içi küçük ama bahçe tarafı büyük. Bahçe dediğim kafenin balkon kısmı gibi. Bahçenin üstü kapalı. Beyaz bir çatısı var. Çevresi camlarla çevrili bu şekilde hava soğukken bile bahçe kısmına çıkabiliyorsunuz. Yerler yeşil yapay çimden, ahşap rengi masalar bahçenin cam taraflarında dizilmiş şekilde ve masaların etrafında rahat siyah koltuklar mevcut. Masalara yakın yerleştirilen saksılarda hoş çiçekler olan ve "soft" melodi çalan kafenin en ilgi çekici ve rahat alanı bu bahçe. Bu yüzden çoğunlukla müşteriler bahçede oturur. Kafe Çoğunlukla Kalabalık olmaz bu şekilde rahat ve sakin bir ortamda içeceğinizi içer ve dinlenirsiniz. WIFI olanağı bile olan bu küçük kafeye o kadar fazla çalışan gerekmiyor. Sadece ben, Muzaffer abi, Miray abla, Sena ve Can var. Muzaffer abi kafede çok gözükmez. O kafeye malzeme getirmede fln sorumlu zaten. Miray abla poğaça, börek, tost,pide,açma gibi menüdeki yiyecekleri yapmada sorumlu. Yardım gerektiğinde Çoğunlukla ben yardım ederim. Can etrafı süpürür siler. Canın işi hemen bittiği için sıklıkla kasada durur. Sena ve ben ise garson olarak çalışıyoruz. Benim olmadığım günler sena ya kalıyor işler. O yokken ise bana. Zaten çok kişi olmuyor yani sorun yok. Sena bu hafta halleder.
Bahar bazen bu kafede ödev falan yapmaya gelir, bazen eve kahvaltı için birşeyler paket yaptırır, dışarıda çok yorulduysa ve buraya yakınsa buraya gelip çay içmeyi ihmal etmez. Tabi benimle de yakın olduğundan çalışanlar Baharı tanıyorlar. Tatlı bir kafe de para kazanmakmı? Hemde en yakın arkadaşınız düzenli müşteriniz.



Şimdi coğrafya ve kimya'ya çalışacağım. Mutfağa gidip kendime bir kahve hazırlayıp oturdum. Uzun çalışmalı bir gece olacak gibi duruyor.
Ders tekrarı yapmamak bu sonuçları doğuruyor malesef.

Bahar
"Günaydın efendim çay mı kahve mi?"
"kahve"
"Bilemedin çay"
"Ya Bahar abla!"
"Tamam tamam. Al bakayım küçük müşterimize her zamankinden."
Bi yandan Erinçle oynarken Bi yandan konulara bakıyorum. Erinçe defterimi menü gibi düşünmesini söyledim.
"Bi tane daha kahve lütfen!"
"Hay hay efendim."
Oyuncak cezveyi elime aldım ve yanına gittim. Bardağına biraz daha kahve koydum. Erinç te benim matematik defterimi almış "yaa, hmm, demek öyle" gibi şeyler söylüyor.
"Ne okuyorsun sen böyle?"
"Gazete, bak ne olmuş."
"Ne olmuş?"
"Şu yılan 24 kişiye saldırmış."
Bunu duyunca bir kahkaha attım.
"Bu karekök Erinç."
"Demek karekök. Hemen yakalasınlar karekökü."
"Bu görevi sana veriyorum küçük ajan, Ayağı kalk!"
"Ama sen garsonsun."
"Ben aslında gizli polisim. Bu olayı sadece sen çözebilirsin evlat."
Erinç oyundan sıkılmış olacakki söylediklerimle gözleri parladı ve "Tamamdır!" Diye bağırdı.
"Sen etrafı ara ve ipucu bul. Görevimiz karekökü bulmak."
"Ve 24 kişiyi kurtarmak!"
"Anlaştık ajan Erinç."
Erinç içeri gidince hızlıca konulara yeniden baktım. Keşke ona oyun sözümü bugüne vermeseydim. Umarım evi araması uzun sürerde az daha çalışırım. Abla görevi işte. Söz verdinmi tutman gerekir.


Haberde kanlı ay tutulmasının olacağını söylüyorlar. Bari Laline söyleyeyim de bize gelsin. Çayırlığın oradan tutulması izleriz fena mı olur. Hem ona kolyesini de veririm. Kolyenin kırmızı ve yeşil taşı çok güzel. Şimdi, benim telefonum neredeydi. Heh şurada. Elime alıp Lalin laleme mesaj yazdım.
-Lalin lalemm. Bugün ay senin gibi olacakmış biliyormusun. İstersen bize gel çayırlığın ordan izleriz. Gözlük getirmeyi unutma bak o gözlerine ihtiyacımız var.
Dalin görür birazdan cevap yazar. Şu sınav haftası falan geveler bişeyler ama çok uzun sürmez zaten. Bu nadir bir olay.
Aha cevap geldi.
L-sınavlarda tutulmadaki renkleri mi sayacaksın Bahar.
B-Belki. Çalış bak akşama kalmasın akşam benlesin tamam mı?
L-OFF BAHAR SEN ÇALIŞTIN TABİ.
B-gelmek istiyor musun istemiyor musun?
Lalin 2 dk sonra cevap verdi.
L-saat kaç gibi.
B-Ablamız yaa. Sen 6 gibi gel^^
L-Her Bahar senin gibi fırtınalımı geçiyor? Çünkü birazdan kafayı üşütücem.
B-Demek bana hastasın.(=
L-Bahar şansını zorlama arkadaşım.
B-Anladım. Lütfen aileme zarar verme. Hadi çalış bak düşük notlar görmicem.
L-tamam. Bu seferlik affettim.
Annem çayırlığa gitmeme izin verir çok yakın zaten. Anneme sorduktan sonra belki Erinç de gelmek ister diye onun yanına gittim.
"Erinç. Biz lalin ablanla tutulma izlemeye gidicez gelecek misin?"
"Olmaz!ben burda annemi karekökten koruyacağım."
"Peki...?"
Allahım umarım gece rüyasına karekök girmez ben nerden bileyim çocuğun karekökten korkacağını.

S.A.B.AHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin