Sarp gittikten sonra Bahar ve Lalin Lalinin evine gittiler. Her ikiside ne yaşadıklarını anlamamıştı. Lalin salonda dönüp dururken Bahar koltuğa oturmuş yeri izliyordu. Lalin'in aklından tüm olasılıklar geçiyor ancak anlam veremiyordu. Bu çocuk şimdi nasıl ve neden onları görmedi. Tam ayağının dibinde oturan birini görmemesi imkansız ki Bahar beyaz duvara yaslanmıştı ve her şekilde görünürdü. Böyle dönmeye devam ederken Bahar araya girdi.
"Lalin boşuna düşünme Sarp bizi orda görememe ihtimali yok başka birşey var bunda." Evet ama ne vardı. Lalin sessizliği bozdu:
"Orada farklı birşey fark ettin mi?"
"Yani, hayır." Bahar Lalin yeni bir soru sormadan ekledi:
"Yani, ben duvara yaslanmıştım. Sende görülmeme amaçlı arabaya yaklaşmıştın biraz. Benim elimi tutuyordun."
Lalinin aklına yeniden birşey takıldı. Kolyeler.
"Sen bana şu kolyeleri nerden buldun demiştin Bahar?"
"Anneannem verdi."
"O nerden bulmuş?"
"Bilmiyorum ama üstündeki taşlar değerli görünüyor. Dedem arkeologdu. Belki o kazı alanında almıştır."
"Bu yasal olarak yasak değilmi?"
"Evet, ama bi incelemişlerdir belki oda parası ne ise ödemiştir. Küçücük taş."
"Sen gerçek küçücük bir elmas al bakayım alabiliyormusun? Artık böbreğini mi satarsın, kalbini mi bilmem."
"Çalmış olabilir mi ki?" Baharın aklına gelen bu ihtimal onu germişti. Çünkü dedesinin böyle birşey yapmış olma ihtimali ona göre çok azdı. Baharın bu sorusundan sonra oluşan sessizliği Lalin bozdu:
"Dedene sorsak, bulsak taşların adını."
"Dedem öldü."
Lalin bu detayı atladığı için utanmıştı.
"Çok özür dilerim Bahar unutmuşum."
"Sorun değil lalem. Sadece, taşları çalmış olma ihtimali beni geriyor."
Bahar bu işi araştırma yönünde ilerlemek istedi.
"Lalin ben dedemin eski notlarına bir bakayım. Anneannem lazım olur diye notları saklıyor. Ata mesleği arkeologluk bizde."
"Tamam. Bana da getir eğer birşeyler bulursan."
"Tamam lalin lalem."
Bir anda Baharın aklına gelen düşünce onu aşırı germişti. Lalini çok seviyordu ve ona hiçbirşey olmasını istemezdi. Babaannesi kazılarda önemli eserleri çalmaya çalışan çetelerin çok olduğunu söylemişti, dedesinin ölümününde onların elinden olduğunu biliyordu. Bir anda kolyesini çıkardı, Laline döndü.
"Lalinim kolyeyi ver istersen hiçkimse görmesin. Biliyorsun bu devirde çok iş çevirilir böyle taşlar için."
Lalin hiç bozuntuya vermeden kolyeyi çıkardı. Ama kolyeyi vermek yerine odasındaki rafın en üstüne koydu.
Bahar telefonunu sessizde unuttuğunu fark edince uçma çantasına koştu.
"Lalin lalem ben yavaştan kaçayım annem merak etmi-" sözünü bitirmeden Lalin ona bir hırka ve maske uzattı.
"Hâlâ dışarısı tehlikeli gece gece başına birşey gelir."
Bahar minnettarlıkla gülümsedi.
"Gitmeden şey diyeceğim. Bunlar için polise gitsek başımıza bela almasak olur mu?"
Bahar bu fikri kafasında iyice süzdü. Olabilir mi? Aslında mantıklı bir fikirdi. Eğer çalıntıysa başlarına iş açılacaktı. Ama taşları iyice araştırmaları gerekiyordu.
"Cumartesi anneannemlere geçelim birlikte. Ben gelene kadar taşa sakın dokunma. Tamam mı?" Baharın ciddi tavrı taş ile ilgili şüphelendiğini ortaya çıkarmıştı yeniden.
"Tamam Bahar, dokunmam."Bahar
Polise gidersek ve Dedem suçlu çıkarsa acaba anneanneme birşey yaparlarmı?" Gitme işini unutalım bence ilk taşların özelliğine odaklanalım. Gece gece kendi kendime konuşuyordum. Kafamdan bu sesler gitmeyecek herhalde. Offff anneanne kalsın sende işte onlar niye veriyorsun bize. Normalde dışarıda köpekler olurdu. Bugün özellikle beni yanlız bırakmışlar gibiler. Fırtınadan önceki sessizlik bu mu? Fırtınadan önceki sessizliği bile bozuyor düşüncelerim. Sahi, ablamın ölümünden sonra ne zaman sessizliği tadabildim ki?.Sabah uyandığımda diye başlayamayacağım çünkü neredeyse hiç uyuyamadım. Harika! Birde sınava gireceğim bu şekilde. Neyseki bugün cuma ve son sınavımızı olacağız. Kalkıp hazırlandım ve Erinç'in üstünü örttüm. Üşütecek böyle giderse. Sonra evden çıktım. Kulaklığımı takıp okula doğru yürümeye başladım. Lalinle otobüs durağında buluşacağız zaten. Durağın hemen yanındaki banka oturup beklemeye başladım. 30dk erken gelme gibi bir alışkanlığım var, ama burda kafayı dinlemeyi seviyorum. Kapuşonumu kafama hatta gözlerime kadar çekip ellerimi birbirine doladım. Uyuyormuş gibi duruyordum kesin. Belkide uyurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S.A.B.A
FantasySiyah ve beyaz. Herkez bu iki rengin zıtlığını konuşurken, kimse bu iki rengin birlikteliğinde oluşan şıklığı ve asaleti düşünmüyor. O halde neden zıtlık bize bir duvar oluştursun ki?birbirimizi sadece biz tamamlayabilirken. Bahar ve Lalinin heyecan...