Bölüm 2:~İlk görüşte 𝒏𝒆𝒇𝒓𝒆𝒕~

15 2 4
                                    

Bazen sizin şu baktığınız filmlerde olan bi sahne var ya;"İlk görüşde aşk"diye geçiyor.Ha bende şimdi ondan daha güzelini yaşıyorum.Benimkisi "İlk görüşde 𝒏𝒆𝒇𝒓𝒆𝒕" dir.Onu gördüğüm ilk saniye,hatta şimdi karşımda dikildiğinde bile aklımı sadece 1 düçünce kurcalıyor ve aklımdan hiç çıkmak bilmiyor,o düşünce bu:Onda içimi rahatsız eden bir şeyler var,ve bu karşıda çok kötü şeylerin olacağını haberdar ediyor.
Hala ve hala karşıma geçmiş,masum bakışlar atıyordu etrafa.Ne kadarda...𝒊𝒈̆𝒓𝒆𝒏𝒄̧.Evet iğrenç çünki burası Ateşler diyarı ve burada masumluğa yer yok.Sadece merak etdiğim tek şey var,oda onun asıl amacının ne olması:çünki hiç bir insan,yaratık,ne bileyim ne diyorsanız ondan yani,hiç.birisi.aslında göründükleri gibi değiller.Bu benim bu güne kadar tam,100%emin olduğum tek şey.Neyse ben şimdi,tabii kibu elçiler arasından kendi öğrencilerimi seçmeliyim.Ve böyle bir şey var ki her bir öğretmen kendine 5 elçi,yani öğrenci seçe bilir.Ve tabii kide benim listemin en başında o var,çünki onun asıl amacının,sırrının ne olduğunu öğrenmeliyim.Aslında evet,bazen küçücük şeylere bile çok kafa takıyorum,ama bu farklı,hemde çok.Ben de Martiniuzsam bu gizemi çözerim.Size 𝑨𝒃𝒓𝒂𝒙𝒂𝒔 𝑴𝒂𝒓𝒕𝒊𝒏𝒊𝒖𝒛 sözü.
Her neyse artık öğrenci seçmelerine başlıyoruz.Elçiler,yani öğrenciler tek-tek isimlerini söylemeye başladılar ve artık aklımda bazı isimler belirmişdi.Şimdi ise her bir öğretmen kendi öğrencisinin,elçisinin ismini söyleyecek.Tam da bu zaman Şeytan efendinin sesi duyuldu:"Martiniuz,çocuğum,sıra sende,ilk seninle başlayalım.Seçeceyin elçilerin ismini söyle."
Evet,yine ilk seçilen bendim,çünki bazı şeylerden sonra Şeytan efendinin gözdesi oldum.Ve evet bu hiç de güzel şey değil.Her neyse bu düşüncelerden sıyrılıp elçilerin ismini söylemeye başlayayım artık:
"Tabii.İlk olarak,seçeceğim elçilerim-Antoni Lous,Denisyle Dolle,KColouse Verjant,Karlinta Robressa,ve 𝑯𝒆𝒎𝒆𝒓𝒂 𝑯𝒆𝒍𝒍" evet bu benim seçtiğim 5.öğrencim."Şimdi ise izninizle ben öğrencilerimle bi konuşayım","Tabii,oğlum,gide bilirsiniz." Çok"sevimli"efendinin izni ile sonunda öğrencilerimle konuşa bilirim.Hepsine kafamla işaret vererek buradan çıkmalarını söyledim ve kendimde çıktım.Ardımdan geldiklerini adım seslerinden anlıyodum.Buradan çıkıb bahçeye geçdikde durdum ve hepsini sıraya dizdim.Şimdi ise asıl mesele,onların nasıl bura geldiklerini,asıl hikayelerini öprenicem:
"Şimdi,ilk olarak kendimi tam olarak tanıtayım.Ben Martiniuz Abraxas.Sizin uzun bir dönem boyunca öğretmeniniz olucam.Şimdi ise bana kendi hikayenizi anlatacaksınız,nasıl,ne için buraya düşdüğünüzü."," İzninizle bir şey sorucam,hikayemizi söylemek zorundamıyız?"Ve tam tahmin etdiğim gibi,ilk soru soran Karlinta olmuşdu.Ona ilk baktığımda da beni soruları ile boğacağını anlamışdım,lakin hikayesininde tam detaylarını merak etmiyor değildim:"Şimdi Karlinta,istesem sana bu sorunun cevabını hemen söylerim,lakin"ona şeytani bakış atarak devam etdim"burada soruları ben sorarım.Ve budaa,sizin ilk kuralınız".Söylediğim yanıtdan sonra hepsinin yüzüne şeytani gülümsememle baktım.
"Anlaşıldımı?" soruyu sordum ve hepsini incelemeye koyuldum ve...Bingo!Aralarından bir tek Antoninin kaşları çatıldı ve buda benim yanıtlarımı doğrultuyor.Antoniden bu çıkışı bekliyodum zaten çünki o her söylenilene uyacak bir yapıya sahip değil,yani benim tanıdığım kadarıyla.
"Şimdi öğretmenim,biz size soru sormadan olmuyor ki,yani bir şeyleri öğrenmek,anlamak istiyosak soru sormamız şart bence."Çıkışını bitirir-bitirmez ona taraf döndüm ve hiç beklemedik cevaplarla onu susturdum:"Antonii,sizin bana soru sormanız zaman itkisi,çünki ben zaten onları yanıtlamıycam.Ben bana gerekli olan soruları sorar,ve cevaplarım.Mesela ben sizin genel hikayenizi çokk iyi biliyorum.Ah biride sen,Antoni Lous,20yaşında,2kardeşin var,annen öldü,bura düşme sebebin ise babanı öldü-" ,"YETER!Tamam,bu kadar yeterli!"."Ah korkak Antoni,burada işlediyin suçu saklayamazsın,ama bu gün sizin ilk gününüz olduğu için sana bir şans veriyorum,yainız sana yok diğerlerine de.Yarın bura neden düşdüğünü söylersem,iyi,ha eğer ki söylemezsen,ha işte ben o zaman her ince detayını demekten çekinmem.Anlaşıldımı?"diye bir nefeste her şeyiçat diye söyledim,lakin hiç birinden çıt bile çıkmıyodu:"Anlaşıldımı dedim!"diye gürledim,ve hepsi yerlerindem zıplar gibi oldular ve o dakika kafalarını olumlu anlamda sallamaya başladılar.Tam arkamı dönüp konuşacaktım ki onun sesini,Hemera Hell'in sesi duyuldu:"Özür diliyorum,soru sormamalıydık,ama biz nerede kalacağız?"demesiyle ayaklarım kitlendi.Hakikaten salak olmalı bu Hemera,yani zanet o konuyu açmak için arkamı dönüyodum,ama o bir aptal misali sözümü hiç başlamadan kesdi.O kadar gıcık olmuşum ki ona,o tarafa adımladığımı yeni yeni fark ediyordum.Ben adım-adım ona yaklaşıyorum ama o kıpırdamıyordu bile.Aramızda 2-3adım mesafe kala durdum ve konuşmaya başladım:"Hemera,nasıl da...aptalsın.Bir dakika sussaydın ne diyeceğimi,neler.anlatacağımı bilirdin."Hemeranın yüzünü incelemeye koyulduğumda,her an ağlayacakmış gibi olduğunu gördüm.Manipulatör seni...Her neyse,talimatları söyleyeyimde bitsin bu çile:"Her neyse Şeytan efendi kalmanız için her bir.grupa apartman seçip.Kurtlar sokağı,apartman C12.Kat 3 ve hepiniz bir evde kalıcaksınız.Yolu kendiniz bulursunuz.Ha bir de dersler yarından başlıyor.Apartmanda her birinizin yatağının üzerinde öğretimin,derslerin nerede olacağı hakkında talimat verilmişdir.Dersler saat 7de başlıyor,ama siz 6da geliceksiniz,ve itiraz.istemiyorum.Diyeceklerim bu kadardı,şimdi hepiniz dağılın."Tüm talimatları verdim ve arkamı dönüb oradan uzaklaşdım.Yarın çok işimiz olucak;)

Şeytanın MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin