2

71 7 2
                                    

Önceki bölümü okumayı unutmayın.

Telefonuma gelen bildirimle jeonginden gözlerimi alıp telefonuma baktım.

Bilinmeyen numara
Dans pistinde bekliyorum minho

Okuduğum mesajla benden istediği şeyi anlamıştım. Sırıtıp telefonumu cebime koyup jeongine baktım. "Gerçekten bunu mu istiyorsun? Ne kadar utanmaz ve arsız olduğumu mu görmek istedin?"
Gülüşü genişlemiş ve kafasını sallamıştı. "Evet minho. Sadece ben de değil chanin ve diğerlerinin de görmesini istiyorum. Yapıcak misin?"

Gerçekten merak ediyordu yapıp yapmayacağımı. Kıkırdayıp ayaklandım. Ona doğru eğilip gözlerinin içine baktım. "Beni bekleyenin kim olduğunu söyle ve beni izle jeongin." Heyecanla kırpışan gözlerine karşı güldüm. Oda sırıtmaya başladı. "İçeriye girdiğinde anlarsın minho. Seni izliyorum."

Kafamı sallayıp ondan uzaklaştım. İçeriye girdiğimde elinde iki içkiyle beni takip eden çocuğa bakıp sırıtarak yanına ilerledim. Chane göz ucuyla baktığımda kaşları çatılmış beni izlediğini gördüm. Bununla daha da keyiflenirken beni bekleyen çocuğun yanına ilerledim. Elindeki içkiyi alıp tek seferde içip bardağı garsona verdim. "Hazır mısın minho? Ben oldukça heyecanlıyım"
Usulca kafamı salladım "hm hm hazırım. Tam olarak ne için heyecanlısın?" Hafif bir sırıtmayla sorduğum soruyla keyiflenmişti. "Tapılası vücudun benim için dans edicek. Dolgun kalçaların kasıklarımın önünde benim için hareketlenecek. Bundan daha heyacan verici bir şey olduğunu sanmıyorum."

Yüzüme yaklaşarak söyledikleriyle sırıtmam genişlemişti. Her ne kadar chanin önünde böyle bir şey yapmak istemesem de artık onu geride bırakmam gerekiyordu. O kendine daha keyifli bir hayat kurmuşken ben hala onun için yanıp tutuşuyorum. Yüzüm hafifçe düşerken hemen toparladım. Karşımdaki de içkisini bitirip bana soran gözlerle bakmaya başladığımda harekete geçmem gerekiyordu artık. Beynim bulanık olsa bile sarhoş değildim ne yaptığımın farkındayım ve pişman olmayacağımı biliyorum.

Ellerim önce göğsünü bulurken bedenim müziğin ritmiyle hareketlenmeye başlarken bende usulca ona yaklaşıp. Ellerimi oldukça yavaş hareketlerle karşımdaki adını dahi bilmediğim adamın ensesine doğru çıkarıp beklemediği anda bedenlerimizi birleştirdim. Oda bana katılıp hareketlenirken elleri önce belimi bulmuş usulca orda takılırken kalçalarıma inmeye başlamıştı. Sırıtmam genişlerken dalgalanan bedenim hoşuna gitmiş olucak ki kalçalarımı sıkıp daha da yaklaşmıştı. Kulağıma doğru eğildi. "Neden kendini saklıyorsun minho." Kıkırdayıp hafifçe ondan ayrılıp gözlerine bakmaya başladım. Dudaklarımı dilimle ıslatırken bakışlarının dudaklarıma kaymasıyla sırıtmaya başladım.

"Bana adını söyle yakışıklı. Sana bundan daha iyisini gösterebilirim."
Sırıtması genişlerken eğilip dudaklarımın bitişine dudaklarını bastırdı. Bununla hafif iğrenme hissetsem de belli etmedim. "Bana jack de güzelim. Ve bana bunun daha iyisini göster. Kasıklarım şimdiden yanıyor" hafif sırıtmayla beni cevapladığında yandan bir gülüşle ona bakıp kulağına yaklaştım. "Jack.... ismini sevdim" kulağının altına dudaklarımı belli belirsiz bastırıp ondan uzaklaştım. Ellerim tekrar göğsüne ulaşırken ordan usulca önce karına ulaşıp orda oyalanırken daha sonda kasıklarına ulaştım. Şimdiden büyüyen afacanı hissedebiliyorum. Usulca arkamı döndüm. Ne yapacağımı anlamış gibi elleri belimi bulurken kasıklasını kalçalarıma yasladı. Sırıtırken göz ucuyla chane baktım kaşları hala çatılı halde derin nefesler alırken olduğumuz pozisyonu inceliyordu. Sinirlenmiş hali hoşuma gitti.

EX// BANGİNGO-MİNCHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin