Yunan Tanrısı

36.5K 213 53
                                    

Hadi ama saat daha kaç Allah aşkına? Ne bu gürültü? Ne bu ses böyle? Uyumaya çalışıyoruz burda. Diye düşünürken annemin odaya dalması bir oldu. "Geç kalıcaksın salak kız iki saattir sesleniyorum duymuyormusun ?!?!" Saate bakmamla ayağa kalkıp yerdeki pijamaya takılmam ve yere düşüp götümü kırmam sadece saniyelerimi almıştı. Annem kahkahalarla gülerken acıyla popomu ovuşturup banyoya doğru ilerlemeye başladım. Kendimden bahsedeyim biraz. Adım Alçin. Sarı hafif dalgalı ve uzun saçlara ve mavimsi gözlere sahibim. 17 yaşındayım ve lise 3 e gidiyorum. Aynı zamanda da okulda fazlasıyla popüler bir kızım. Ne kadar kendimi beğenmesemde arkadaşlarım ve çevremdekiler tarafından dikkat çekiyordum.
~~~~~~~~
Ne giyeceğime karar veremediğimden dolayı bütün dolabı yatağıma sermiştim. Şimdiden annemin odayı gördükten sonra çığlıklarını duyabiliyordum. Neyseki siyah şortumu bulmuştum. Şimdi üzerime ne giysem diye bakınırken sarı şifon askılı tişört gözüme çarptı ve anında giymiştim. Evet evet bunlar böyle gayet iyi gözüküyordu. Saçlarımıda yanımda topladıktan sonra hafif bir makyaj yapıp kalktım. Hazırdım. Çantamı ve arabanın anahtarını alıp hızlıca çıktım. Annem daha gençti ve evlat katili olmasına izin veremezdim. Arabaya atlayıp Tuanalara sürmeye başladım. En yakınım, kız kardeşim, anamın doğurmayı unuttuğu kız. Evet çok yakındık 9 yaşımdan beri annemden sonra beni bırakmayan tek insan. Tırnağının ucuna zarar gelse dünyaları yıkacağım ikinci insan. Tabikide annem birinci malmısınız ??
~~~~~~
Okula gelip arabamıda park ettikten sonra bizimkilerin yanına ilerlemeye başladık. Her zaman ki gibi Oğuzhanla Esra kavga ediyorlardı. Bunun nedenini de az çok tahmin edebiliyordum. Mini bir şort giymişti ve Oğuzhan da fazla kıskanç olduğundan ona kızıyordu. Ve sanırım sıra bendeydi. Oğuzhan 4 senedir yanımda olan tek erkek. Fazlasıyla korumacı ve kıskanç olan canım kardeşim. Kardeşim olmasa yavşayacağım dedirticek kasları ve buğday teniyle fazlasıyla yakışıklıydı. Yanlarına gelip durduğumuzda Tuananında kısa giymiş olduğunu farkettim. Oğuzhan sabır çeke çeke yanımızdan kalkıp okula ilerledi. Buna alışmıştık aslında ne zaman sinirlense bizi kırmamak için kalkıp gidiyordu bunun için umursamadan Esraya döndüm. Yine gözleri dolmuştu. Çok hassastı ve en ufak bir şey de bile ağlıyordu. Ama aynı zamanda çokta sempatik be çocuksuydu. Bu onu daha çok sevilesi yapıyordu. "Şş ağlama. Biliyorsun işte. Her zaman ki Ozi." "Biliyorum ama. Off." Diyip gözyaşlarını sildi ve tebessüm etti. Bunu görünce bizde ufak bir tebessüm ettik. "Bugün okula yeni çocuklar geliyor gençler. Üç erkek bir kız. Ayy inşallah kaslı kaslı böyle ımm şey ya anladınız işte. Çok yakışıklılardır." "Evet evet anlıyoruz Tuanacım. Haklısın ahahah." Diyip kalktım zil çalmıştı ve ilk ders matematikti. Yani namı değer canım en sevdiğim hocamız DELİ NALANIN dersiydi. Eğer geç kalırsak az çok neler olacağını hepimiz bildiğimiz için hemen kalkıp sınıfa gittik. Hoca bizi tek tek oturtmuştu. Her ders bu şekilde oturuyorduk. Neymiş efendim çok konuşuyormuşuz da bilmemneymişte bla bla bla. Hayır ayırdın bari yanımıza başkasını oturt vicdansız köpek. Yine sinirlendim yine yine. Ah kendimi tanıtırken bir şeyi unutmuşum sanırım. Fazlasıyla atarlı bir kızdım ve karşımdaki kim olursa olsun lafımı esirgemezdim. Gerekirse laflarımla gerekirse bileğimin gücünü kullanarak o kişiyi yere sererim hani ayıktırayım. Derken sınıfa üç tane sadece kaslardan yaratılmış yunan tanrıları geldi ve arkalarındanda ne kadar sempatik olsada duruşu sert bir kız girdi. Yeniler bizim sınıftaydı demekki. Düşüncelerimden sıyrılıp yanıma oturan meteora baktım. Hafif tebessüm edip bizimkilere baktım. Sert kız Ozinin yanına diğer kas yığınlarıda bizim kızların yanına oturmuştu. Tuananın ağzı açık çocuğu izlediğini görünce kendini daha fazla resim etmesine izin vermeden kafasına silgiyi fırlattım. Ne yapıyorsun salak bakışı atıp Esraya baktım çocuk elini uzatmıştı ve bizimkide altını çizerek söylüyorum HER ZAMAN Kİ utanıp pembe yanaklarıyla ona karşılık vererek sempatik tebessümlerini sergiliyordu. Kafamı çevirip yanımdakine "Merhaba adım Alçin. Sınıfa hoşgeldin." Dedim ve elimi uzattım. "Berkay. Memnun oldum. Hoşbulduk." Diyip elimi sıktı ve gülümsedi. Allahım sen neler yaratıyosun böyle. Bu nasıl bir gülüş böyle ya.

Sert HatunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin