\\
Koşar adımlarla eski mahalleme girdim.
Eski apartmanıma hızlıca girerek bulunduğum kata çıktım. Soluklanmadan kapıyı sertçe çalmaya başladım. Kapı yavaşça açılınca heyecandan kendimi kemiriyorken aniden beklemediğim bir kişiyi görünce hayal kırıklığına uğradım. Yaşlı bir kadın vardı karşımda.İçerisi çok soğuktu ve her yer toz içindeydi.
"Merhaba Teyzecim! Ben böyle benden kısa, sarı saçlı, tatlı bir çocuk arıyorum."
"Haa, sen Hanji yi diyorsun! O çocuk mezarlıkta."
Kadının bunu demesiyle ruhum bedenimi terk etmişti. Dizlerimin üstüne çökmek istedim ancak yapamadım. Hızlıca apartmandan sokağa çıktım.
Koşarak en yakındaki mezarlığa gittim. Mezar taşlarını hızlıca okurken bir anda gözüme 'Han' yazısı çarptı.
Koşarak yanına gittiğimde ise sanki yeni gibi duruyordu ki zaten yeniydi. Ağlamaya başladığımda kafama vurmaya başladım.
Neden böyle birşey yapmıştım ki? Aptal gibi beni sevmeyen bi karıya gitmiştim! Beni seven ve yanında mutlu olduğum adamı terk etmiştim.
Kollarıma yaslanmış mezar taşına kafamı yaslamışken arkamda bir ses yükseldi...
"Minho?"
Hemen arkamı döndüm! Ama bu olamazdı. Tekrar mezar taşına dönünce tam ismi okumadığımı fark ettim.
'Han Jeongsuk'
"Amcamın mezarında ne yapıyorsun?"
Hemen ayağa kalkıp onun yanına gittim. Ellerimi titreyerekte olsa zar zor yanağına attım. Önce yavaşça okşadı sonra hızlıca kendime çektim.
Aşık olduğum adamın öpmeye doyamadığım dudakları. Ondan çekildiğim de bana bakmadığını fark ettim.
"Neden geldin?"
Kafasını kaldırıp bana bunu sordu.
"Sen hep gelmemi isterdin Hannie?"
"Bana Hannie deme. Jisung de. Bana sadece sevdiğim adam Hannie diyebilir."
Anlayamıyordum. Neyden bahsediyordu. O kişi bendim işte gelmiştim. SONUNDA AŞKIMIN YANINDAYIM!!
"Seni seven benim Hannie. Başkası değil "
"Beni seven adam beni bir kadın için terk etmezdi."
"Lütfen hannie. Affet beni nolurr"
"Ben sana 3 şans verdim Minho."
"MINHO DEME BANA LINO DE LINO!!"
Mezarlıktan çıkardı beni. Arabasına götürdü. Binmemi söylediğinde hemen dediğini yaptım.
^^
İkimizin beraber sarılarak oturduğu kanepede şuan ayrı ayrı duruyorduk.
"Geri gelememeliydin. Ben sana son mektubum da söyledim. Geri gelsende gelemsende artık geri dönüşü yok Minho!"
"Sadece bu sefer nolursun!"
"Nasıl ikna edeceksin beni?"
^^
İkimizde yataktan bir hışımla kalktık. Hemen üzerimi değiştirip evden çıktım.
Geri döndüğümde evde harika bir yemek kokusu vardı. Ev sıcacık olmuştu bile. Tüm faturaları tekte ödemek baya bir mââl olmuştu Bana ama olsun. Sevgilim için herşeye değerdi.
Masaya oturdum ve yumurtadan bir çatal aldım ve hemen ağzıma attım. Herzamanki gibi mükemmeldi. Hannie de oturunca herşey harikaydı derken bir anda bağırdı.
"Ne Oldu?!"
"Birşey değil! Kalçam acıyor sadece!"
Bir an birşey oldu sandım. Sadece hızlı siktiğim için acımış olmalı. Sevgilimle beraber mutluyum.
Artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu biliyorum. Kader beni doğru yola sonunda soktu. Sevgilimleyim ve mutluyum. Hiçbirşey bize engel olamaz.
Ve artık. Hannie beni❤️🩹Affetti❤️🩹