2. Bölüm

31 4 2
                                    

Evet şimdi uçak kalkışa geçiyordu ve benim gözlerim kararıyor du galiba nefes alamıyorum o an ne yaptığımı bilmeden gözümü kapatıp yanımdaki çocuğun elini sımsıkı tuttum ben ne yapıyorum ya  ama hiç Bir şey değişmedi . gözlerimi açtığımda çocuğun şaşkın gözlere bana baktığını gördüm " iyi misiniz hanım efendi ayrıca şu anda neden elimi

tutuyorsunuz"dediği an elini tuttuğum aklıma geldi ve elini bıraktım ilk sorduğu soruya gelirsek hiç iyi değildim "ben çok korkuyorum uçaktan normalde annem ve babamla birlikte yolculuk yapardım korktuğum da  onlara satılırdım" dedim"adın ne " dedi "adım yağmur senin" "ismim ayaz ,gerçekten güzelmiş ismin yağmur "dedi bende ona tebessüm

etim oda bana karşılık verdi yüzünde çok güzel bir gamzesi vardı o an pat diye " gamzen çok güzelmiş  bende hep gamzem olsun

istemişimdir "dedim ben ne yapıyordum "biraz daha iyi misin yağmur "dedi ismimi dudaklarından duymak içimde bir şeylerin kıpırdamasına neden olmuştu ilk defa böyle hissediyordum galiba ilk görüşte aşk

dedikleri bu olsa gerekti  elinde telefonu ve kulaklığı vardı " şarkı dinlemek ister misin," dedi telefonu işaret ederek bende kafamı olur anlamında salladım kulaklığın bir tekini bana uzattı ve kulağıma taktım o an en sevdiğim şarkıyı duydum sözleri şöyleydi

"Sanma üç günlük bu hislerim"
"Ben burda hergün seni beklerim"
"Gel beni kendinden mahrum etme ne olur"
"Bu hayat sen yoksan zehir olur."..

                                                          *  
Biraz daha rahatlamıştım  ve sakinleşmiştim. Ben telefonumla ilgilenirken bir anda omzumda bir ağırlık hissettim o tarafa döndüğümde Ayaz'ın uyuya kaldığını analdım  onu uyandırmak istemedim çünkü uyurken çok güzel gözüküyordu ve kokusunda bir o kadar  rahatlatıcıydı  ben telefonuma tekrar döndüğümde  pilotun sesini duyduk "sevgili yolcularımız uçağımız inişe geçiyor uçağımız

durana kadar lütfen yerinizden hareket etmeyin" dedi o sırada ayazında. Uyanmaya başladı   ona gülümseyerek " günaydın iyi uyudun mu  bari"dedim omzumu göstererek ." Kusura bakma yanlışlıkla oldu " dedi  Ayaz'ın yanaklarımı kızarmıştı yoksa bana mı öyle geliyordu am

a çok tatlı gözüküyordu. o sırada uçağın durduğunu bile fark etmemiştim 
Herkes uçağı boşaltırken  ben ayazı izliyordum " inmeyi düşünüyormusun yağmur" dedi ayaz " evet inmeyi düşünüyorum ayaz " dedim " o zaman  rica etsem inermisin "  bende hemen yerimden kalktım o valizini alıp gidiyordu bana bir hoşçakal bile demişti bende hemen onu durduracak bir şeyler düşündüm bir anda arkasından " ayaz  " diye seneldim
Ayaz arkasını dönüm kendini işaret ederek " bana mı seslendin" dedi
Burda başka ayaz mı vardı ki bende başımı sallayıp " evet sana
seslendim" bavulumu işaret edip"rica etsem indirmeme yardım eder
misin"dedim oda  biraz affallamış şekilde " tabiki " dedi  evet sıradaki

etap telefon numarasını almak ama işte onu nasıl yapacağımı
bilmiyordum gelip bavulumu. indirdi .sonra uçağın çıkışına kadar  birlikte yürümeye başladık  ilk konuşan o oldu "Eee yağmur.  sen neden
buraya geldin" diye sordu bende kısık bir sesle "sen hiç konuşurmuydun ya "dedim "anlamadım ne dediğini birdaha  söyler misin " dedi "şey  ben buraya okumaya geldim dedim de sen anlamadın galiba" gülerek kafasını salladı böylede. güzel gülünmez be

. çoktan havalimanının çıkışına gelmiştik ayaz bana dönüm "sanırım yollarımız burada ayrılıyor " dedi sen öyle san ayazcığım  bende ona gülümseyip " görüşürüz ayazcığım "dedim oda bana gülerek karşılık verdi"görüşürüz yağmurcum"diyip arasını döndü

işte tam sırasıy'dı o anda  kendimi  yere atıp yapmacık bir inilti çıkardım dudaklarımın arasından ayazda buna inanmış olacak ki hemen arkasını dönüp yanıma gelip  eğildi  telaşlı bir sesle " iyimisin yağmur ne oldu" diye sordu bende ağlamaklı bir sesle " sanırım bileğimi burktum Çok acıyor" dedim.  elimden tutup beni ayağa kaldırdı bir elini benim belim doladı diğer elinde ise galiba bir araba anahtarı

vardı " nereye gidiyoruz" diye sordum  oda yolcu koltuğunu açarken " önce seni bir hastaneye götürelim sonrasına  bakarız" dedi  bende " aslında hiç gerek yok ben başımın çaresine bakabilirdim" dedim çünkü hastaneye gidersek bütün foyam ortaya çıkacaktı buda benim işime gelmezdi.

" Olmaz benim içim öyle rahat etmez"dedi sonra sürücü koltuğuna geçtip arabayı çalıştırdı
    
                                                         *
Hastanenin önünde gelmiştik ve ben şimdi boku yemiştim adam kandırmak senin neyine ya yağmur sonra ayazla birlikte hastanenin içine girdik ayaz oradaki sekreterle konuşup doktorun odasının yerini öğreniyor'du acaba şimdi kaçsam ne olurdu  ben bunları düşünürken Ayaz yanıma çoktan gelmişti" bir üst kata çıkmamız gerekiyor " dedi bende ona kafamı tamam anlamında salladım

Doktorun odasının önüne geldiğimizde ayaz tam girecekken  kolunu tuttum " ben tek girebilirim" dedim oda " bende geleyim ne olacak ki"  Bende mecburen
tamam demek zorunda kaldım ama bu sefer gerçekten boku yemiştim
kapıyı çalıp içeriye girdik girdikten sonra doktor "sedyeye oturun lütfen" dedi  bende gidip sedyeye oturdum Allah senin belanı versin yağmur!  Doktor çekiç gibi birşeyle yanıma geldi tam bileğime onunla dokunacağı sırada  refleks olarak Ayaz'ın elini tuttum "ayaz ben vazgeçtim hem.bence bileğim iyileşti diyip sedyeden kalkmaya çalıştım

O sırada ayazda beni o omuzlarım'dan tutarak kalktığım yere oturma mı sağladı " muayene olmadan hiç Bir yere gidemezsin" dedi doktorda kaldığı yerden devam etti

Doktor muayene ettikten sonra " görünüşte birşey yok ama ette zedelenme olabilir o yüzden size bir krem yazacağım" dedi doktorda yalanımı yutmuştu

Doktorun odasından çıkmış kolidorda ilerliyorduk. "sen nerede kalıyorsun yağmur" dedi bende o an yalana baş vurarak " kalacağım Bir yer yok büyük ihtimalle bir otelde kalacağım" dedim  sonra hastanenin çıkışına kadar ikimizde  sessiz kaldık arabanın yanına geldiğimizde " istiyorsan seni gideceğin yere bırakabilirim" dedi bende ona tebessüm ederek"hiç gerek yok hem zaten sana çok  iş çıkardım"dedim oda " pekala o zaman ben sana numaramı vereyim bir şey olursa beni ararsın "dedi sonunda numarasını alabildim  sonra arabasının bagajın'dan bavulumu çıkartıp bana verdi  "görüşürüz ayaz" dedim ama o bana beni şaşırtacak hemde çok şaşırtacak bir şey söyledi "yağmur eğer yarın müsaitsen birlikte akşam yemeği  yiyelim mi " bende ne diyeceğimi bilmeden başımı salladım "o zaman yarın görüşürüz
"  deyip  arabasına binip ortadan kayboldu.

Bölüm sonu......

Acaba  ayazla yağmurun akşam yemeği nasıl geçecek?

Sizce  ayaz'da yağmura karşı birşeyler hissediyor mu?

Sizce gelecek bölümde neler olacak beklemede kalınnnnnnn♥️♥️♥️♥️✈️✈️

Vee lütfen yıldıza basmayı unutmayın olur mu🥺🥺

EN GÜZEL KAYBEDİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin