Orman

200 9 5
                                    

Ecrin ile geziyorduk tabi okul bahçesinde. O bana bir şeyler anlatıyor bende bir şeyler zırvalayarak karşılık veriyordum. Karşımda en havalı bitch olan kız bana bakıp göz devirdi. Çok ironi sağolasın (!)
Orospu diye fısıldadım. Duymuş olmalıki bana döndü. Öldürücü bakışlarını unutmayalım. Sanki öldürebilecekde !
"Duyamadım!" Sağır herhalde.
"Sağır falanmısın yoksa algılamaktamı güçlük çekiyorsun?" Bu kızın adı Hazal dı. Küçükken hep beni aşşağılardı aynı bir filmdeki kötü karakterler gibi. Hazal kendini bi bok sanan mallardan biriydi.
"Sağır olsam anlamazdım!" Lafmı soktu şimdi bu ? Üzerime toprak atın. Hani bazen boş bulunduğun anlar olurda ondan faydalanırlar ya işte öyle oldu. Hazal saçımı çektiği gibi itti. "Bana sakın bulaşma!" Ben hemem ayaklanıp karnına tekme savurup kolunu ıssırdım. Kanayasıya kadar. Ecrin ne olduğunu anlamayarak boş gözlerle bize bakıyordu. "Senden uzak durmak ve korkmak! Hayatımda en son yapacağım şeylerden biri ama dur oyun daha yeni başlıyor. Oynamasını bilen kazanır!" Deyip uzaklaştım. Kiminle oynadığını bilmiyor gerizekalı !
***

Eve geldiğimde başım ağrıyordu. Ecrinin azarlamaları, servisi kaçırmam falan işte. Hemem hap atıp odama geçtim rahat bir şeyler giyince ormana gitmeye karar verdim. Orman biraz ötedeydi ama sorun yok yürüyebilirim. Kulaklığımı ve sırt çantamı alıp yola koyuldum. Lambert-runnin şarkısını açıp etrafa bakarak gidiyordum. Göz alanıma orman girince bir oh çektim. Biraz daha yürürsem bacaklarım felç olabilir. Ormanı adım gibi biliyordum. Küçüklüğümden beridir bu ormana gelirim çünkü. Bizimkileri ormana çağırsam gelirlermi acaba? Rüzgar'ı aradım bakarız dedi Ecrin' i aradım annemin terliklerinden tatmak istemiyorum dedi, Deniz' i aradım açmadı kesin bir kızla yatıyor şu an. Selim'i aradım
Çalıyor ...
"Hah kamki bizim yere gelsene?"
"Olur kankaşkım."
"Kamki sesin çok yakından geliyo ?" Arkamda bir el hissettim. Korkuyla arkamı döndüğümde Selim' i gördüm . Hemen boynuna atladım çünkü aralarından bitek beni sikleyen Selim olmuştu. "Ne oldu yinemi fotoğraf çekmeye geldin?" Dedi gülerek. Yanaklarını vakumladım. "Evet."
Fotoğraf makinasını alıp çantamı ağacın kenarına koydum. "Gülümse!.." fotoğrafını çekip salladım. "Ama habersiz çekim!" Dedi inkar eden bir çocuk gibi. Zıplarken başım dönmüştü ve etrafı bulanık görüyordum. Yinemi bayılmak. Bıktım. Selim hastalığımı biliyordu ve çantamda ayıltıcı haplar falan olduğunuda

***
Gözümü açtığımda hastanedeydik kokusu zaten berbat şimdi kusabilirim. Kolumdaki iğneleri görünce ofladım. "Oflama sağlığın için." Dedi Selim. O burdamıydı ya ? Sağa çevirdim kafamı. Buruk bir gülümseme yaptı. "Ama kanka hastaneden nefret ediyorum!" Doktor girdi içeri "Hastamız biraz mızmız herhalde. Sevgiliside ona iyi bakıyordur umarım." Dedi gülerek. Ne sevgilisi mal diyerek bakmak istiyordum doktora. Çaktırmadan güldüm ama Selim gülmedi. Aksine gözleri doldu sonrada eliyle gözünü tutmaya başladı. "Noldu?" Diye sorduğumda "ulan buranın tozlarını ben sileyim!" Dedi. Sikeyim demiyorda doktora ayıp olmasın diye sileyim diyor. Bu sefer kahkahama engel olamayıp anırdım. Tam anlamıyla anırdım.
Doktor Selim'i çıkartıp beni yalnız bıraktı. Utanmasam Selimomo bono goro voron diye bağıracağım. Sıkıntıdan patlarken babam odaya daldı.
Bildiğiniz daldı
"Birşeyin varmı?"

***
50. Kez babama birşeyim yok desemde duymuyor adam. Bir kulağından girip diğerinden çıkıyor. En sonunda kabullenip pes etti ve odadan çıktı. Selim nerede ya ?

İlk öncelikle merhaba bu hikayeyi yazarken çok düşündüm ve yazmaya karar verdim sevdada olan kalp ritim bozukluğu bende var ama benim fazla ilerlemediği için bayılmıyorum ama olsun. Keşke daha güzel yazabilsem. Elimden gelen sadece bu özür dilerimm..

AMBULANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin