3-Eğlen, Acı Çek, Alış

13 1 0
                                    

Göz kapaklarımın ardında hissettiğim doluluk. Yapışan kirpiklerim. Yavaşça uykumu katleden güneş ışınları...

"Günaydın adı dünya olan bok çuvalı."

Gözümü açtığımda yine aynı yataktaydım. Önceki gece uyandığım ve yeni hayatıma başladığım odada. Yatakta oturur pozisyonda saçlarımı karıştırdım. Sabahları Ateş yapardı bunu. Saçlarımı karıştırıp tam tepesine bir öpücük kondururdu. Sonra duş almam için banyoya sürükleyip almaya üşendiğim tüm malzemeleri bırakıp giderdi önüme.

"Özlüyorum Siyah... Özlüyorum Ateş..."

Siyah ve Ateş.Ne kadar farklılar birbirinden. İkisi de tehlikeli. İkisi de ürkütücü. Ama Ateş aydınlık. Diğeriyse Siyah, karanlık. İsimleri, sevdiğim adamın karakterleri oysa... Ateş, yani normal hayatında, aydınlatıcım. Siyah, o ise ölümü götürüyor gittiği yere. Soğuk ve acımasız. Öyle ki ikisine de aşığım. Seviyorum Ateş ve Siyah'ı. İkisine de tapıyorum. İkisi için de yanıyor içim. Karanlığın içinde alevler dolanıyor. İkisi için de yas tutuyorum.

Kapı sesi ve kafasını uzatan Toprak yüzünden sıyrıldım duygularımdan.

"Uyanmışsın."

Neyiz biz? Arkadaş falan mı? Onu umursamadan aynı şekilde yattım ve yan tarafa dönüp pencereden dışarıyı seyretmeye başladım. Güneşi görmeyeli ne kadar olmuştu? 3 gün? Yoksa seneler mi?

"Kahvaltı hazır. Bir şe-"

"Çık odadan."

Bir an afalladığını hissetsem de umursamadan devam etti.

"Bir şeyler ye de dışarı çıkalım. Açılırsın."

İstifimi bozmadan buz gibi bir sesle tekrarladım.

"Çık odadan."

"Bugün sahile gideriz diye düşündüm. Sahili sevdiğini duymuştum. Özellikle zeytinli poğaça ve çayla beraber. İs-"

Hışımla ona döndüm. Böyle bir ses çıkarabildiğimi bilmiyordum.

"ÇIK ODADAN!"

Şakaklarımdaki kan basıncını hissedebiliyordum. Yüzündeki şaşırmış ifadeyi hızlıca toparlayıp yatağa yaklaştı. Sahilde yürümek... Zeytinli poğaça ve çay ile... Evet doğru tahmin, severdim. Hatta Ateş ile yapmayı en çok sevdiğimiz şeydi. Sahilde saatlerce koşup eğlenip, sonra evde beraber hazırladığımız zeytinli poğaçaları ve koca kırmızı termosumuzdaki çayı içmek... Severdik. İkimiz de, çok severdik.

"Güneş?"

"Bilerek mi yaptın?"

Sesim güçsüz çıkıyordu. Ve bundan nefret ediyordum.

"Neyi bilerek mi yaptım?"

Gerçekten bilmiyor gibi görünüyordu. Ona tam olarak açıklamam gerektiğini hissettim. Düşüncelerimi...

"Toprak."

Hafifçe tebessüm etti.

"İsmimi söyledin."

Yatakta iyice doğrulup sırtımı koca yatak başlığına dayadım. O da biraz daha rahat oturdu.

"Toprak, kim olduğunu bilmiyorum. Aslında adından başka hiçbir şey bilmiyorum. Öğrenebilirim biliyorsun. Ama sen ve ben arkadaş değiliz. Sen ve ben hiçbir şey değiliz. Normal biri değilim ben. Bir ajanım, bir tetikçi, bir suikastçi... Ne dersen de adına. Sonuçta bir katilim. 17 yaşından beri sayısız insan öldürmüş biriyim. Ve dün hayatımda değer verdiğim, ömrüm boyunca sevebileceğim tek insanı kaybettim. Öldü. Engel olamadım. Ne hissettiğime dair en ufak bir fikrim yok. Hayatımda ilk defa zayıfım, güçsüzüm. Yetiştirilmek için alındığımda bile ne yapmam gerektiğini biliyordum. İyi bir katil olmalıydım. Ama şimdi bilmiyorum. Ne yapma gerektiğini, kimi sorumlu tutmam gerektiğini, kime güvenebileceğimi bilmiyorum. Ben hayatım boyunca sadece Ateş'e güvendim. Benim dünyam oydu."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırık RomanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin