Devil May Cry / Bir

453 44 46
                                    

Oy vermeyi unutmayın, hepinize iyi okumalar dilerim.

Bölüm Müziği; Trading Yesterday - Shattered

İLK MEKTUP

2 KASIM 2003

Sevgili Diandra...

Öncelikle, sana bir itirafta bulunmak istiyorum. Sana her zaman Diana, diyoruz. Çünkü sen adını böyle seviyorsun. Ben de senin sevdiğin şeyleri seviyorum, ama sana gerçek adın daha çok yakışıyor. Bu yüzden sana Diandra diyebildiğim tek yer, burası.

Neden sana mektup yazdığıma gelirsek... Biliyorsun ki iki gün önce Cadılar Bayramı'ydı. Seninle her Cadılar Bayramı 'şaka ya da şeker' yapardık. Biz en iyisiydik, en çok şeker toplayan çocuklar bizlerdik. Bayramlar arasında en sevdiğimiz ve serbestçe elma şekeri yiyebildiğimiz gün o gündü.

Ama ben Cadılar Bayramı'ndan bir gün önce merdivenlerden düştüm ve sağ kolumu kırdım. Aynı zamanda sol bileğimi de incittim ve bu yüzden Cadılar Bayramı'nda aldığımız kostümlerimizi giyip sokaklara çıkamadık. Dilediğimiz kadar şeker yiyemedik ve daha önemlisi sen benim yüzümden bayramı kutlamadın.

Onun yerine benimle hastanede kaldın, benimle oyunlar oynadın ve hemşirelerden aldığın şekerleri benimle paylaştın. Daha da önemlisi, geçen Paskalya'da, Paskalya tavşanın Casper'ı benimle paylaştın. Benimle her şeyini paylaştın.

Sana bu mektubu yazıyorum, çünkü seni seviyorum. Çünkü sen hayatımda tanıdığım en fedakar meleksin ve seni her şeyden çok seviyorum. Şu an da yanımdaki yatakta uyuyorsun ve bunu yazdığımı bilmiyorsun, ne zaman seni sevdiğimi söylemeye kalksam beni hemen susturuyorsun. Ama kalemi susturamazsın.

Sana bundan sonra da mektup yazmak istiyorum, çünkü dedim ya; seni çok seviyorum. O gün senin beni hiç bırakmayacağını anlamıştım, yani hastaneye ilk geldiğin akşam. Hastane kokusunu, hemşirelerin seslerini, ağrılarım yüzünden yakınmalarımı çekiyorsun. Çünkü sen de beni seviyorsun. Bu yüzden ne zaman seni sevdiğimi sana haykıramayacak kadar sıkışırsam, yazmak istiyorum. Belki bir gün bu mektupları okur ve bana sarılırsın. Seni seviyorum melek

Ian.

Belki çıldırmış olabilirdim, belki bir tutam kafayı yemiştim, belki de düzgün düşünemiyor ya da bunu istemiyordum. Soğuk bir dolapta hapsolmuş yüreğim sıcak avuçlarda can bulduğundan beri bu kadar titrememişti bedenim. Elimi uzatsam can vereceğimi zannettiğim her ölümden uzaktım. Ufak adımlarla cesaretini kazanmış küçük bir bebeğin mutluluğu vardı dudaklarımda, kana bulanmış beyazlığına denk gelene kadar.

Temiz olan her şeye sahip olacak kadar da saf bir kalbe sahip olan her meleğin bir gün can vereceğini düşünmek bile haksızlıktı. Onlar melekti; kusursuzluğun beden bulmuş halleriydi onlar. Bir ışık yaksalar günahkarı suçtan çevirmek basitti, ufak bir lekeden, siyahlıktan uzaktılar. Yumuşacık kanatları heybetliydi onların, her bir tüyü ayrı incelikle işlenmişti. Görkemleri ne kadar uzakta olurlarsa o kadar mükemmeldi. Hepsi, ufak bir dokunmayla imkansızı mükemmelleştirirdi.

Şeytan kalbim tekledi, ellerim titredi, bacaklarıma beton dökülmüşçesine ağırlaştılar, sanki ayaklarıma çiviler çakılmıştı. Kendi ellerimle koruduğum, sahiplendiğim, sevdiğim, tüm kalbimi verdiğim tek bir meleği kaybetmek üzereydim çünkü. Kanatları kopmak üzereydi meleğimin. Düşmek üzereydi, çok yüksekteydi.

Göğsünde bir hançer vardı, sanki kalbini yerinden sökmek için çakılmıştı, tüm acısı bir yerde toplanmıştı. Acısını hissedebiliyordum, çünkü kardeşimin kalbi bendeydi. Benim kalbim ise onun sıcacık ellerinde soğuyordu. Çünkü ölüyordu.

Devil May CryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin