baba ocağı

731 74 45
                                    

~ 🐢 ~

Jisung birden bir zenginleşmiş biz bir elitlenmiştik. aşırı bereketli bir dedesi varmış ki evleri bizim yetimhaneden üç beş kat büyüktü.

tamam Hyunjin daha zengindi ama ben Jisung üzülmesin diye "oha eve bak!!" diye tepki vermiştim. her neyse sonuç olarak bu velet reşit olduğu için herşey onun olmuş ve ayağının dibinde çok kaslı seme tipli adam vardı hepside Jisung'a çalışıyordu. kıskanmıştım ama belli etmeyecektim çünkü benimde Jinniem vardı!!

aslında Jisung'ta götünü bir korumaya verecek değildi çünkü onlar Minho ile baya baya sevgiliydi. hiç bizim dün ki velet Jisung'un erkek düşüreceğini düşünmemiştim. kezban tipiyle insanları kendisi için yırtıyordu resmen.

tamam benimde birkaç kez gözüm kaymıştı Jisung'a ama sadece kaymıştı.

bu arada bu Minho'yla Jisung ne ara oldular derseniz anlatayım; bu Jisung parkta oturmuş keko dansı yaparken Minho gelip onu seyrediyormuş sonra demiş ki, "off göte bak ne güzel sikilir" Jisung'ta "gel sik" demiş.

ben bu kadar saçma bir aşk hikayesi duymadım. yan ship işte boşverin.

neyse biz bu Jisung ile bu eve gelmiştik falanda bana burada da oda lazımdı.

artık burası benim baba ocağımdı. yine Hyunjin ile kavga falan edersek diye geleceğe yatırım yapmalıyım yani.

"Felix birşey diyeceğim!!"

"he"

"bize para havuzu yapayım mı??" dediği ile göz devirdim. salak parayı çar çur edecekti.


"sıç Ji. o paraları kaç kişi eliyor pistir onlar ve sen götüne mi sokacaksın?" para havuzu ne amk. süt havuzu yapabilirdi ya da noodle havuzu.

aslında Hyunjin ile havuz fantezisi mi yapsak. oyy çok iyi olur be eve dönünce bir atayım fikri ortaya ben.

"kim kimin götüne bir şey sokuyor?" arkadan gelen Minho'nun sesiyle göz devirdim bu adam cidden gereksiz kıskanç...

"kes oç" diyip Jisung'u kendime çektim. hala sevgilisi olmasına alışamadım. o benimdi!

"hoppala sende ne kezban çıktın Felix" Minho Jisung'u kolundan tutup kendine doğru çekiştirmeye başlayınca bu Jisung birden "IMDAT!!" diye bağırmaz mı?

yan komşular bile gelmişti. harbi yan komşular ne ara gelmişti?

"ne oluyor bu siktiğimin evinde?!"

"lan Yeji!"

"Minho?" durun yeni bir şok yan komşu Minho ile tanışıyordu?!

"şu yanındaki sevgilin mi?" Minho ima ile baktı yanındaki kadına

"lise yıllarında Yeji'nin peşinden boşuna koşmadım ben" diyip sevgilisinin belinden tutup kendine çekmişti.

tamam yakışıyorlardı ama fazla açık giyinmişler bunlar gözüm kayıyor!

"Minho bunlar kim?"

"uh... selam ben Yeji buda sevgilim Ryujin sende bay Han'ın torunu olmalısın hoşgeldin" ejderha gözlü kız yani Yeji Jisung'a kendilerini tanıtıp sevgilisine sarıldı.

"ay lan bu pasif kim?" birden beni fark edip bana döndüğünde pasif dediği için alınmıştım. pardon ama bu ortamdaki tek pasif ben değildim ve sevgilisine bakılırsa kendisininde baskın  olma ihtimali sıfırdı.

"Hyunjin'in sevgilisi"

"ne hayır! inanmam!" birden itiraz etmeye başladığında bir kaşım havaya kalkmıştı.

sinir olmuştum bu ne ya?!

"yo inanıcan kanka bak boynuma hep iz var kim yaptı dersin Hyunjiiin!" kanıt gösterir gibi boynumu gösterdikten sonra kafamı sallayıp aşırı önemli şeyler kanıtlamış gibi hava atmaya başladım.

"lan kalpsiz o aşık olmaz kii! tüm okul peşinden koşardı lisedeyken" hm demek ki liseden arkadaşlarmış bunlar.

"abla çok sexysin gel senle biraz Hyunjin'in dedikodusunu yapalım" ondan birşeyler kapabilirdim değil mi?

onunla arka bahçeye ilerlediğimde diğerlerini içeride bırakmıştık.

"Hyunjin ile nasıl tanıştınız"

"uzun hikâye"

"dinlerim ben başla"

"bak şimdi..." bak şimdi diye başlayıp aşırı samimi bir dostluk ve bir sürü dedikodu ile bitmişti sohbet.

bu karıyı çok sevmiştim çünkü bana Hyunjin'in bir sürü ifşasını vermişti.

big girl dediğin böyle olur.

mesela liseden değilde orta okuldan tanıştıklarını ama Hyunjin'in herkes ile arasına mesafe koyduğunu öğrenmiştim. eskiden bir arkadaş grupları varmış ama o hiç sosyal değilmiş.

kızların peşinden koşmayan aksine onları red eden bir sigmaymış. vay anam babam be!

-


Orphelin - {HyunLix}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin