L-5

93 3 0
                                    

Ağlamak dudaklarımı yaşarttı. Gözlerimi araladığımda Chaeyoung'dan mesaj gelmişti.

Chaeyoung
Peki nasıl ölmeyi hakediyorlar Lisa?

Lisa
Son nefeslerini halatın boyunlarındaki sıcak temasıyla vererek olabilir.

Kendimi iğrenç birisi gibi hissettim. Annem derdi bunları. Hiç olmak istemediğim biri gibi hissettim.

Yarın o lanet olası okul vardı. Telefonu kapattım ve ağlayarak uyumaya çalıştım. Başım ağrıyordu. Ama uyumaya çalışıyordum. Çünkü uyuyunca her şeyin biticeğine inanıyordum. Çocuklaştım iyicene. İnsanlar çocuklaştırdı. Seçimimiz onlar için sorun olduğu için her türlü kaçış yolu aramaya başlıyoruz artık. Ama uyandığımda her şey aynısı gibiydi. Hazırlanıp yola koyuldum. Okula vardım. Chaeyoung'un masası boştu. Sırasında çizilmiş onca hakaret dolduruyordu masayı. Gelmesini istemiyordum okul değiştirsin ben de değiştiriyim. Her şeye baştan başlarız. Kendimi açıklarım. Belki ona olan hislerimden bahsederim. Bu sefer gizli kalır. Bir daha böyle bir şey yaşansın istemezdim tabii. Sınıftakiler Chaeyoung'u eleştirirken başımı sıraya yasladım ve gökyüzünü izledim. Aynı Chaeyoung'un ilk günde yaptığı gibi. Bu sefer aklımda o vardı.
Ders bitti. Bahçeye indik. Gülüyordum ama gülmek için. Bir gün gerçekten bir kahkaha atmak istiyorum. Yalandan gülmek insanı yoruyor. Birden arkadaşlarım arka çıkış kapısının önüne gittiler. Oraya neden gittikleri hakkında bir bilgim yoktu. Yanlarına yaklaştıkca Chaeyoung'un orada olduğunu gördüm. Kaçmak istedim ama kaçamadım. "Umarım geberirsin pisliğin teki dimii Lisa"diyince "Siktir git gebert kendini Chaeyoung." dedim. Ah keşke demeseydim. Neydim ben annem mi? Chaeyoung ağlamaya başladı kafasını okşayıp saçlarını sevmek istiyordum. Bir gün biz de mutlu olucağız Chaeyoung az sabret demek istiyordum. Koşarak uzaklaştı okul bahçesinden. Özür dilerim Chaeyoung özür dilerim. Tekrardan zil çaldı.
Son dersten sonra evlerimize dağıldık. Chaeyoung acaba ne yapıyordu şuan. Aklım çok doluydu.
Saatt 2:30 a geliyordu. Gözlerim artık kendiliğinden kapanıyordu. Tam uyuyacakken telefon yüzüme düştü. Telefonu kenara koyup uyudum.

Sabah olmuştu.
Telefonu elime aldım mesaj gelmişti. Mesajı okuduğumda yüz şeklim bir ölüme şahit olmuşum ya da birini öldürmüşüm gibi hal aldı. Hiç ummadığım,istemediğim bir mesajdı. Her bir cümleyi okuduğumda gözyaşlarım daha çok hızlanıyor hıçkırıklarım artıyordu. İçimden attığım çığlıklar nefesimi kesmeye yetiyordu. Mesaj Chaeyoung'dandı. Gece atmıştı.

Chaeyoung
Merhaba Lisa.
Sonu ölümüme bağlanacak gece ile başbaşayım. Bunu üzül diye anlatmıyorum. Üzüleceğini de düşünmüyorum. Bunu sen istemedin mi?"Siktir git kendini gebert Chaeyoung". Bu cümleyi duyduktam sonra zamanımın nasıl geçtiğini anlamadım. İstediğinizi yapacağım. Şuan seni ilk gördüğümde duyduğum şarkıyı açtım Disfruto. Beni anlatıyor "her hareketin bir zââfım" Her zerren zââfım Lisa. Bu şarkı bizim şarkımız olsun. Seni seviyorum, seveceğim. Umarım bir gün karşılaşırız. Ama muhtemelen ben cehennem de yanacak olacağım. Neyse Lisa kendine iyi bak. İyi geceler.

İnanamadım. Birkaç kez aradıktan sonra annesi açtı telefonu. Öldüğünü söyledi. Kendini öldürdüğünü söyledi. Bunları söylerken annesinin sesinde en ufak bir titreme bir üzüntü yoktu. Adresini istedim. Koşarak çıktım evden. Oradaydı üstüne kapattıkları şeyin altından sarı saçları çıkmıştı. Ne yapacağımı bilemedim. Sanki o an ben de ölmüş gibiydim. Yere yığılıp kaldım. Cenazesini arabaya kaldırdılar. Annesi babası sadece boş boş bakıyordu. Ben ise ağlamaktan harap olmuş bir şekilde yanlarına gittim. "Neden öylece duruyorsunuz? Kızınız öldü kızınız neden en ufak bir üzüntü yaşamıyorsunuz?" dedim. Babası "İntihar edenleri tanrı sevmez" dedi. Bağırmak istiyordum ama sesim çıkmıyordu. Evlerine girdim odasına doğru gittim hızlıca. Halat tavana asılıydı. Disfruto bilmem ne kadar tekrarlanmıştı. Bir şeyler yapmak istedim ama her şey için artık çok geçti.

Am I Wrong?||ChaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin