~Chapter 5~

133 11 4
                                    

-yazardan not: Çok çok çok özür dilerim cok gec yazdım affedin plz-

*Y/N'den flashback*
O gün normal bir gündü,en azından o olay yaşanana kadar.Olay ne diye sorucaksanız anlatıyım.Eski okulumdan nefret ediyordum.Hiçkimse ile anlasamiyor,zorbalığa uğruyor ve bunu kimseye anlatamıyordum.Aileme bile.Çünkü annem ve babam hergun kavga ediyorlardı ve kendi sorunlarını onların üstüne yüklemek istemiyordum.Başka da anlatıcak kimsem yoktu.Chloe dışında.O benim en yakın arkadaşımdı.Herşeyimdi.Beni hayatta tutan iki şeyden biriydi.Diger şeyde babamdı.Babamı çok seviyordum.Onla çok güzel anılarımız vardı.Annemle yakın değildik.Anlaşamıyorduk.Sanki annem benimle kavga etmek için yaptığım herşeye bilerek laf ediyordu.Babamda bende bu durumdan şikayetçiydik.Ama babam annemi seviyordu.Cunku iyi biriydi.Annem bitek beni sevmiyordu sanırım?Bi gün annemle babam arasında çok büyük bir kavga oldu.Ertesi gün babam evden çok büyük bir sinirle çıkmıştı.Bi kaç saat sonra bir polis bizim eve gelip babamın kazası yaptığını ve öldüğünü söylemişti.O gece kâbusun ta kendisiydi.Travamdı.Evde ondan kalan tek şey küçükken bana aldığı oyuncak ayıydı.Ona sanki dünyadaki en değerli şeymiş gibi baktım.Chloe onu parçalayana kadar.Evet,hayata tutunma sebebim ve en iyi arkadaşım Chloe babamdan kalan son şeyi parçalanmıştı ve beni zorbalayan çocuklarla takılmaya başlamıştı.Neden yaptığını bilmiyorum ama o günden sonra bana kötü davranmaya başlamıştı.Hayatım kabus gibiydi.Yasamak icin bir sebebim kalmamıştı.Bir köprüden atlamak üzereydim.Ama yüzünü görmediğim bir çocuk durdurdu.İsmini hiç ogrenemedim ama beni intahar etmek uzere görünce beni durdurdu ve bana hayata tutunmak için bir sebep verdi.Umut...O çocuğu hic bir zaman unutmuyacağım ve hayata tutunmak için elimden gelen herşeyi yapıcağıma söz verdim.
*Y/N'nin flashback'i sona erdi*
Ağlayarak boş olan sınıfımıza koştum.O günü tekrar hatırlamak istemiyordum ve Dream'in bunu ciddiye almaması o kadar üzücü gelmişti ki..Onlara güveniyordum, onları seviyordum,onların bana deger verdiğini hissediyordum.Beni anladıklarını düşünüyordum.Yanlış mı dusunuyordum bunca zaman?Hepsi bir yalan mıydı yoksa?Ben sınıfa girip,sırama oturduğum anda Wilbur geldi.Ve sırama yaklaştı.

Will:"Y/N!İyi misin?Dream için çok çok çok özür dilerim Y/N..O anın ne olduğunu bilmiyorum ama onu hatırlamak istemedigini biliyorum.Dream 'in bunu anlamaması onun aptallığı.Ona ben hesap vericem tamam mı?Yeterki sen üzülme olur mu?"

Y/N:"Beni anladığın için cok saol Will.Kimsenin beni anladığını düşünmüyodum ama sen beni anlıyorsun.Cok saol bunun için."dedim ağlamaklı sesimle.Wilbur beni umursuyordu.Bana değer veriyordu.Onu ne olursa olsun üzülmesine izin vermiyecektim.Çünkü o da benim uzulmemem için uğraşıyordu.Daha iyi hissediyordum.O sırada Techno,Tommy ve Nicki geldi.
Techno:"İyi misin?"
Nicki:"Dream için çok özür dileriz Y/N"
Tommy:"Sen o yeşil telethobieye bakma.O vicdansız."
Techno:"-_-"
Will:"Sarılmak ister misin?"
Y/n:*Kafasını sallar*
*Wilbur ve Y/N sarılır.*
Tommy:"Yakın olmak için bahane arıyorsun Will"
Wilbur:"Hiçte bile Tommy!"
Niki:*Tatlış gülüşüyle güler*
Techno:"Y/N sanada uyarsa digerlerinin yanina gidebiliriz ama istemiyorsan-"
Y/N:"Yok benim için sorun değil.Her zaman gerçeklerden kaçamam sonuçta."
Niki:"İstemiyosan sorun değil.Kotu hissetmen normal birşey."
Y/N:"Ben iyiyim merak etmeyin.Digerlerinin yanına donebiliriz."
Wilbur:"Tamam sen bilirsin."

"Lise Aşkı"|Wilbur Soot X Reader|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin