the final

2K 293 316
                                    

nagi :
şey, selam.

reo :
ne? |
uh, selam.

nagi :
şimdi de şöyle ki ben öyle zahmetli ya da oyun içinde oyun gibi saçma aktivitelere katlanamam.
uykum gelir, sıkılırım falan.

reo :
ryusei konusunda yazdıysan onun adına özür dilerim.
hiçbir sikim yapmamasını, düzgün durmasını söylemiştim ama canı paraşütsüz atlayış denemek istemiş.

nagi :
ilk başta üstüme üstüme düşerek gelen iblisi hayal ettiğimi sandım.
biraz da o yüzden hareketsiz kalıp o tekmeyi yedim ve sonrası karanlık-

görüldü.

ah, bu aralar o kadar fazla oyun oynuyorum ki gerçeklik algım bozulmuş.

reo :
[ilk başta üstüme üstüme düşerek gelen iblisi hayal ettiğimi sandım.]
otoya videoya çekmiş ve filmlerden fırlama tadında bir an cidden.

nagi :
[şimdi de şöyle ki ben öyle zahmetli ya da oyun içinde oyun gibi saçma aktivitelere katlanamam.]
neyse, şu konuya dönelim çünkü sahiden uykum geldi ve bayılıp kalmadan önce bu konuşmayı bitirmek istiyorum.

reo :
zorlama kendini.
daha sonra da konuşabiliriz.

nagi :
isagi puştuna aşırı içerledim ve onun gerisinde kalmayı reddediyorum.

reo :
nasıl yani?

nagi :
bak, beni etkilemek için öyle para saçmana ya da isagi'yi benden uzaklaştırmak için arkadaşlarını kullanmana falan gerek yok.

reo :
rin on yıldan fazladır isagi'yi seviyordu ve niyetim onu motive etmekti.
ciddiyim.

nagi :
pekâlâ, rin emosu sahiden zevksizmiş.
yani, ne çeşit bi insan bücürü yıllarca sevebilir ki?

reo :
bunu sen mi söylüyorsun cidden?

nagi :
isagi'yi sevmiyorum ki amk.
hatta, ona katlanamıyorum bile.

reo :
bi elin sürekli isagi'nin saçındayken de mi ona katlanamıyorsun?

nagi :
onu çıldırtmak için yapıyorum sadece.
saçına dokunulmasından hoşlanmıyor da.

reo :
anlıyorum.

nagi :
peki ya sen?

reo :
ben ne?

nagi :
saçına dokunulmasından hoşlanır mısın?

reo :
neden soruyorsun?

nagi :
beni sırtına aldığında saçının birazı yanağıma değdi ve baya yumuşaktı.
elimi daldırasım geldi ama yediğim boklar yüzünden cesaret edemedim.

reo :
...
daldırabilirdin.
sorun etmezdim.

nagi :
bu arada, şu beni koklama olayını da sahiden rüyamda görmüşüm ben galiba.

reo :
...
yani, seni neden koklayayım ki zaten?
o kadar da kudurmadım henüz.

nagi :
güzel koktuğumu söylerler aslında.

reo :
KİM SÖYLERMİŞ?

nagi :
annemler.
gerçi, onları yılda bir falan görüyorum.
tek yaşadığımı söylemeyi unutmuş olabilirim.

reo :
ben de aynı evde yaşadığımız hâlde bazen günlerce yüzlerini göremiyorum.

nagi :
ilgisiz ebeveynlerle uğraşmak kadar zahmetli çok az şey var.

reo :
benimkiler sadece baskıcı...

nagi :
istediğin zaman bende kalabilirsin.

reo :
ne?

nagi :
tek başına sıkılıyorum bazen.
hem, seni daha yakından tanımak istiyorum.

reo :
ne?

nagi :
dediğim gibi, öyle flörtleşmek ya da üstü kapalı sözcüklerle yavşamak için fazla tembelim.

reo :
bana katlanamadığını sanıyordum.

nagi :
bak, cidden çok şüpheli hareketlerin vardı.
fizik sorularının cevaplarını yollaman, rin'e para vermen, bana her gün bir şeyler ısmarlaman falan kafamı karıştırıyordu.
sonuçta, hiç kimse çıkarı yoksa böyle şeyler yapmaz.

reo :
ailemin bana tek faydası limitsiz kredi kartı.
paralarını bolca sömürüyorum.

nagi :
aynısını ben de yapıyorum.
genellikle oyunlara gömüyorum parayı zaten.

reo :
ne?
fakir değil miydin sen?

nagi :
yok.
isagi'ler beni dışlamasın diye fakir gibi davranıyordum.

reo :
...

nagi :
neyse, çıkışta özür amaçlı toro ısmarlamamı ister misin?

reo :
yuh.
cidden zenginsin sen.
toronun ne olduğunu otoya bile bilmez.

nagi :
-_-

reo :
xkxbxmxbxmxbnxmd
ben de şampanya ısmarlarım.

nagi :
anlaştık.

reo :
görüşürüz öyleyse?

nagi :
son bi şey daha.

reo :
evet?

nagi :
enayilik konusunda seni sollayacağım gibi.

reo :
ne?

nagi :
(:
neyse, randevumuza kadar uyuyayım ben.
öpüşmek için enerjimi toplamam gerekiyor.

reo :
İMDAT.

olmayan mizah becerilerime rağmen kurgunun genel yapısı falan derken derinlik/dram kassam gitmezdi diye düşündüğüm için böyle bitirmeyi seçtim öhöm

söz, bu hafta salmayı plandığım yeni nagireo'da sürünen nagi yazacağım-











enayi parası || blue lock Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin