angst

79 32 8
                                    


Hwang Hyunjin tanınmayan bir ressamdı ve onun hakkında çok az kişinin bildiği bazı gerçekler vardı.Hyunjin ressam olmadan önce işlediği cinayet yüzünden yıllarca hapishanede yatmıştı...

—⁠☆

Yine apartmanın terasında gök yüzünü izliyordu. Ağlamaktan göz pınarları kurumuştu, canı yanıyordu ama yapabileği hiçbir şey yoktu. Sevdiklerini kendi elleriyle öldürmüştü genç ressam.Gençti... amma ruhu ölmüştü.

Her zaman söver ve lanetler okurdu kendine ona onu hatırlatan her şeye. Yine ve yeniden. Her gökyüzüne baktığında onu hatırlar ve tuvalini çıkartır onu çizmeye başlardı.
Bunu yaparken bile kendine lanetler okurdu ressam Hwang. Genç sevmeyi hiç becerememişti üstüne üstlük sevdiğini öldürmüştü. Süslemişti gökyüzünü kan kırmızısı ile...

Hayatı başından beri ondan ibaretdi değil mi zaten? Tuvalini eline aldı ve en güzel acıya ayarlayıp çizmeye başladı .

Ona gökyüzünü hatırlatan koyu mavi gözleri ve bembeyaz kalbini hatırlatan bulutları çizmeye başladı.

Hayatı boyunca hep sinirli ve inatçı olmuştu Hwang. Amma nerden bile bilirdi ki bu onun sevdiğinin sonu olacaktı? Ona hayatındaki en değerli şeye mahal olucaktı?

Canı acıyordu genç ressamın. Elindeki fırçayı koyu kırmızıya bandırdı.
Tuvale sürmeye başladı .Her darbede bir damla daha aktı gözünden. En çokta bu canını yakıyordu Hwang'ın , yalnış yaptığını bile bile her kesi ölüme itmesi.

Şimdi ise bir ölüden farksızdı. Yapayalnız ve kimsesiz...

Tuvale yeniden mavi boya eklerken düşünüyordu benim suçum neydi diyerekten.
Suçlu olduğunu biliyordu tekrar ve tekrar düşünmenin bir anlamı yoktu ki zaten.Hepsi onun suçuydu ve bunu çok iyi biliyordu.

Yaşamak kulağa zor geliyordu artık...

Eski güzel yüzünden siyah irislerinden eser kalmamıştı Hwang'ın. Gözlerinin altında morluklar vardı , artık eski duygulu gözleri yoktu... Bir boşluğa bakıyordu sanki... Hiç bir şey hiss etmeden.

Bağırmak ağlamak istiyordu genç ressam

Ama söz vermişti... Bir daha ağlamayacaktı.

Eserlerini Jenerit lakabı altında insanlara sunardı. Ondan genç ressama kalan tek şeydi bu lakab...

Sevdiğinin ona böyle seslenmesini severdi.

Gözünden akan yaşlar çoğalmaya başladı artık dayanamayan ressam yere çöktü ve ağlamaya başladı

Neredesin Jeongin lütfen geri gel söz veriyorum bu kez canını yakmayacağım

Gelmeyeceğini biliyordu Hyunjin ama hala bir umutu vardı belki ona sarılır diye...

Ağlamaya devam ederken tablosu kurumuştu genç ressamın. Güneş kırmızı ve mavi karışımı ile çizilmiş olan resmin arkasından kendini gösteriyordu
Ressam resmine baktı ve düşündü

Güneşe karşı poz vermeyi çok severdin sevgilim.

Aynı o günkü gibiydi ressam , sanki bir adım atsa ölücekti ama hayır yapamazdı sevgilisine sözü vardı değil mi?

Tanrı onun canını alana kadar bu cehennemde yaşayacaktı ve sevgilisinin yapamadığı hayellerini gerçekleştiricekti.

Ağlamaktan şişen ve kıpkırmızı olan gözlerini gökyüzününe çevirdi ressam

Bir gün yanına geleceğim sevgilim...

i'm sorry M.LHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin