bayım

3.3K 97 11
                                    

"yazım yanlışlarım varsa affola😓 "

START>

"Jeon jungkook'tan"

Rutubet kokan sararmış duvarda ve duvarın çatlaklarında saatlerce gezinen bakışlarım kendiliğinden çökmeye başlamıştı

saatlerdir giden kuryelerden sonra tek bir sipariş bile gelmediği için duvarla bakışmaya başlamıştım saatler, saatler, saatler

Duvarla bakışmaya son verip telefonumu elime almaya karar verdim en azından kafam dagılırdı, belki bu duvarla bakışmaktan daha etkiliydi ama ben daha yeni akıl edebilmiştim çünkü sıkıntıdan beynim jöle gibi erimeye başlamıştı, düşünemiyordum

Telefona bakmaktan kızaran gözlerimi ovuşturduktan sonra bu güne lanet etmeye başlamıştım taki patron seslenesiye kadar

"Jeon yeni sipariş geldi " işte sonunda duymak istediğim şey ,saatlerdir burda boş boş oturmaktan aklımı kaybetmeye başlamıştım

Patron yeni siparişi masanın üstüne koyduktan sonra gidip birkaç dakika sonra içinde adres yazan bir kağıtla geri dönmüştü
adres yazan kağıdı siparişin üstüne koyduktan sonra burayı terkedip odasına doğru adımlamaya başlamıştı

Saatlerdir oturmuş olduğum yerden aniden kalkmamla uyuşan bacaklarım sızlamaya başlamıştı bu küçük ama acı sızlamayı es geçerek ayağa kalkıp siparişi almak yerine içinde duran adrese bakmak için kağıdı paketin içinden çıkarıp adresi incelemeye başladım

Tanrım! adres yakınlarda bulunan koca ormanın sonlarında bir yerlerdeydi
Hangi mal oraya ev yapar hala aklım almıyor

Kendi kendime sızlanmayı bırakıp motorun yanına doğru adımladım motorun yanına vardığımda siparişi motorun arkasına yerleştirdikten sonra orda bulunan siyah ve kırmızı karışımı kaskı elime alıp kafama geçirdim ve motoru sarmadan binip adrese doğru yol almaya başladım.....

Saatlerce süren yolculuğun ardından ormanın ortalarına varabilmiştim biraz daha ilerledikten sonra motorun acayip sesler çıkarmasını eş geçerek adrese doğru yol almaya devam ettim

Birkaç metre ötede motorun aniden durmasıyla motordan düşmekten son anda kurtuldum, motordan inerek motoru kontrol etmeye başladım çalıştırmayı beceremediğim için kaskı yerine yerleştirip sipariş paketini elime aldım hava kararmaya başlamıştı bu yüzden motora bakmaya son verip adrese doğru adımalamaya başladım

Yarım saat sonra adrese vardığımda hava kararmıştı bile ve ben burada bu sikik ormanın tam ortasındaydım tanrım işte jeon şansı!

Daha fazla düşünmeye son verip önümdeki ormanın ortasında bulunduğu halde temiz ve modern olan evi süzmeyi bitirdikten sonra
evin kapısına doğru ilerleyip kapıyı çaldım tak,tak,tak

Saniyeler sonra kapı açıldığında karşımda benden hafif daha iri, kasları tişörtüne sığmayan Yakışıklı birini görmeyi beklemiyordum,adamı gördükten sonra yol boyunca ettiğim bütün küfürleri geri aldım

adamı biraz daha inceledikten sonra pantolonun ucunda, tişörtün de, elleri de kan olduğunu gördüm ,Tanrım bu adam katil değildir umarım düşüncelerime son verip korku dolu bakışlarımı adamdan çekip paketi adam uzattım bu adam benide öldürmeden acilen burdan gitmem lazım

"İyi günler efendim"paketi ona doğru uzatıp parayı ödemesini bekledim parayı da aldıktan sonra tam arkamı dönmüş gidecekken seslendi

"Dur" tanrım beni koru bu adamdan, duymak istediğim son şeyi de duyduktan sonra arkama döndüm

"Buraya gel"sesi öyle soğuk ve otoriter çıkmıştı ki korkudan altıma edecek durumdaydım bu yüzden de ikiletmeden adama doğru ilerledim ve adamın yanında durum

"Bir şeymi istemiştiniz efendim"diye saçma bir cümle kurduğum için utancımdan yerin dibine girmiştim korktuğumu anlamasın diye kafamı eğdim

Bu da onu sinirlendirmiş olucak ki cenemden tutup gızlerine bakmamı sağladıktan sonra konuştu

"Ben konuşurken bana bak" diye emir vercesine konuştu ardından devam etmesi için korku dolu gözlerimden kurtulmaya çalışarak ona baktım

"Akşam olamak üzere ve burada yırtıcı hayvanlar bulunuyor bu yüzden burda kalman gerekicek sanırım diye "diye devam ettiğinde bunu beklemediğim için şaşkın bir şekilde ona baktım bir katille kalmak mı? Hayır ben almıyım!!

"Teklifiniz için teşekkürler ama benim gitmem gerek"diye teklifini geçiştirdiğimde kendinden emin bir tavırla konuştu

"Peki günün sonunda ağlıyarak buraya gelip yalavaran sen olucaksın" diye dalga geçercesine söylendiğinde kurduğu cümleden sonra göz devirdim ve cevap vermeden arkamı dönüp evden uzaklaştım

Etrafa baktığımda hava tamamen kararmıştı önümü dahi zarzor görüyordum biraz ilerledikten sonra arkama döndüm ev hala gözüküyordu önüme döndüğümde karşımdaki çalılıklardan ses geldiğini duydum ve korkudan birkaç adım geriledim yaklaşık 4 metre uzaktan çalılıktan ne çıkacağını korkuyla izledim

Birtakım sesten sonra çalılıktan kurt gibi birşey çıktığında hiç düşünmeden arkama dönüp eve doğru koşmaya başladım eve biraz yaklaştığımda kurdun bana doğru geldiğini görerek daha hızlı koşmaya başladım eve vardığımda arkama dönüp kurda baktım benden yaklaşık 7 metre uzaklıkta bana doğru koşarak sivri dişlerini göstererek hırlıyordu

Hemen eve dönüp kapıya tıkladım ama açan olmadı cidden böyle düşüneceğim aklımın ucundan bile geçmezdi ama umarım o katil beni evine alır, korkudan ağlamaya başladım ve yumruklarımı sertleştirip kapıya vurmaya başladım bu süre zarfında Kurt bana daha yaklaştığı için ağlamaya başladım

"Bayım lütfen kapıyı açın" hıckırıklarımın arasında konuştuğumda kurt bi an durduğunda kapı açıldı

Kapı açıldığında karşımda hine aynı adam çıktı fakat bu sefer üzerindeki kanı temizlemiş ve yeni kıyafetler giymiş bir şekilde bana alaycı bir şekilde bakıp sırıtıyordu

"Şey...bayım teklifiniz hala geçerlimi?"diye utana sıkıla kurduğum cümleden sonra kabul edermi diye yüzüne baktığımda bana hine o kibirli sırıtışını göstererek konuştu

"Sanırım... hayır!" cümlenin başını benimle dalga geçer gibi başladığında sonuna doğru hine otoriterliğini ve korkunçluğunu koruyarak bitirdiğinde tam kapıyı kapatıcakken ayağımı son anda önüne koydum

"Lütfen bayım beni içeri alın ,lütfen her istediğinizi yaparım" ağlamaktan kısılmış sesimle yalvardığımda bir yandannda kurda bakıyordum fakat kurt çalılıkların içerisinde kaybolmuştu bile

Olduğu durumdan memnun olduğunu belirten gıcıklık fışkıran bir gülüş sergiledikten sonra kapıyı sonuna kadar açıp konuştu

"Kaplanın inine hoşgeldin küçük tavşancık"

SSSEEELLLAAAMMMM

Bu seferki kurgumu ciddiyetle ve düzgün bir şekilde yazmaya çalışıyorum fakat ancak bu kadar oluyor umarım anlayışla karşılarsınız

Sınavların bitmesi ve okulların tatil olması nedeniyle bu kurgumu çabucak bitirmeyi planlıyorum her zaman yaptığım gibi 1. Bölümü atıp hikayeyi bırakmıycam umarım beğenirsiniz

BBBBBAAAAAYYYYYY
BBBBBAAAAAYYYYYY

tiger's lapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin