Selaaaammm
İlk önce şunu bir açıklığa kavuşturalım;
Bir arkadaş demişki jungkook niye kız gibi ağlıyor,o erkek değilmi ağlamaması lazım
İlk önce;erkeklerinde duyguları vardır ağlayamazlar diye bir durum yok
Ve gayleri seme ve uke diye ayrıyoruz, seme diğerine göre daha Baskın ve katı olmalı bende seme ve uke'nin birbirinden ayrılmasını(sınıf olarak) ve semeyi daha belirgin yapmak için bu yola başvurdum
Son olarak ;başka birşey yok!
HİKAYEME LAF ATMAYI KESİN , EĞER KÖTÜYSE BOS BOS YORUMLAYACAĞINIZA OKUMAYIN!!!!
BU KADAR 😊
START>
"jimin'den"
Güneş tam tepedeydi ve restoran ateş gibiydi resmen pişiyordum
patronumuz bay kang kendi rahatından ödün vermeyip odasında bir klima takmış fakat bizim bulunduğumuz personel odası ve restonın salonuna klima getirmeyi akıl edememiş ti
Sıcaktan eriyip gidiyordum resmen hemen eve gidip soğuk bir duş almak istiyordum
"Jimin sipariş var" patronumun sesiyle birlikte ayağı kalktığımda odasının açık kapısından içeri giren soğuk havayla serinlemeye çalışırken aniden kapıyı kapatması bir oldu
.....
Siparişi motora koyup verilen adrese doğru ilerlemeye başladım, verilen adres ormana yakın bir alandaki eski yıpranmış depo benzeri bir yeri gösteriyordu
Adrese vardığımda ilk önce motordan inip kaskımı çıkardım ardından da yavaş adımlar ve korku dolu gözlerim ile etrafı seyretmeye başladım
Demir paslı bir kapısı, etrafında kırılmış dallar ve parçalanmış ağaç kovukları, kazınmış duvardan gözüken tutuncumsu tuğlalar, camsız pencere görünümlü kare boşlukların süslediği korkunç depo bedenimi büs bütün karıncalandırmışdı.
Yavaş yavaş ilelerken paslı demir kapıya vardığımda başta açmak için elim kapının kulbuna gitsede bir an elimi çekmiş yaptığımın yanlış olduğunu anlayarak kapıyı tıklatmış tım
Gıcırdayan demir kapı müthiş bir sesle aralandığında tiremeden edememiş tim
Kapıyı açan kişiye baktığımda karşımda yoongiyi görmeyi hiç beklemiyordum, ben ona şaşkın şaşkın babarken o ise kapıyı bir az daha aralıyıp geçmem için elini oynamıştı
"Geç içeri" nedenini bilmediğim bir şekilde karşı çıkmayıp verdiği emire ittaat ederken bulmuştum kendimi
İçeri girdiğimde uzun ve geniş bir koridor, koridor boyunca uzanan siyah çelik kapılarda gezdirdim bakışlarımı
Ben bulunduğum depoyu incelerken o ise siyah çelik kapılardan birini açıp önünde dikilmişti
"Geç içeri" hine aynı cümleyi kurmuştu aynı ses tınısını ve otoriterliğini koruyarak konuştuğunda başta göz devirmek istesem de iliklerime kadar işleyen korkuyla başımı yukarı aşağı onaylarcasına sallayarak kapıdan içeri girdim.
İçeri girdiğim odayı inceledim biraz
Odanın gri boyasız duvarlarını süsleyen çatlaklar,içinde bulunan otantik ve eski görünümlü ahşap işlemeli 6 kişilik masa,siyah ve kahverengi karışımı küçük kare feyanslar ve odanın içinde bulunan siyah büyük dolap