Thorwald dehşet içinde etrafı dinledi:Neydi bu ses?... O nun sesi miydi yine?... Yoksa
Şatonun koridorlarında bir inilti gibi yankılanan rüzgarın sesimi ?... Hayır!... O'ydu... O' nun sesiydi!... Bu ses , hafif bir iniltiyle başlıyor, sonra, işkence edilen birinin yalvarışlarını hıçkırıkları halinde uzun koridorları kapalı kapıları aşıyor ve korkunç çığlıklarla, Thorwald 'a ulaşıyorsunuz!...
Thorwald yatağında doğruldu elleriyle kulaklarını örttü Fakat bu gecenin karanlıklarından Taşan korkunç çığlıkları beyninin en kuytu köşelerinde duymasına engel olamadı...
Yeter!... diye mırıldandı kendi kendine; Sus!... Az sonra da çığlık çığlığa haykırmaya başladı:
- Sus!... Sus!...
Soluyarak yatağına uzandı. Vücudunu ter kaplamıştı. Bunun bir rüya olmasını yani gönülden diledi.... Fakat, hayır!.. Bu bir rüya değildi...
Hemen hemen her gece uykusunun ortasında O'nun çığlıklarını duyuyor, denize düşen bir adamın kurtulmak için tutunacak yer ararcasına çırpınışı gibi uykuyla yaptığı kısa bir mücadeleden sonra uyanıyor aynı anda o müthiş kabus başlıyordu...
Thorwalt, boş bakışlarını şuursuz bir halde etrafında gezdirdi: karyolasının başucundaki masanın üzerinde duran yağ kandilinin sarı yuvarlak alevi bir kedinin gözü gibi parlıyor ıslık ıslağa esen rüzgar kapı aralıklarından pencere kenarından odaya sızdıkça bu sarı alev titriyor kımıldıyor geniş odanın duvarlarında yer değiştiren gölgeler korkunç şekilleriyle görünüp kaybolan hayaletleri hatırlatıyordu.Dışarıda kış rüzgarının savurduğu dalgalar şatonun üzerinde kurulduğu kayalıklara çarpıyor fakat ne ıslık ıslık esen rüzgarın sesi ne de kayalara vuran dalgaların uğultusu Thorwalt 'ın o müthiş çığlıkları duymasına engel olamıyordu...
Thorwalt sıkı sıkı örttüğü yorganının altında kımıldamadan duruyor Bir an önce uykuya a dalabilmek için Allah'a dua ediyor, fakat asla uyuyamayacağını da biliyordu...-Merhamet!... Merhamet!...
Çığlık Çığlığa merhamet dileyen, Thorwalt değildi!... O'nun sesiydi bu!...
Çığlıklar dayanılmaz bir hal alınca,Thorwalt yorganını üzerinden atarak fırladı hızla kapıya doğruluğu sırada dehşet içinde olduğu yerde kalakaldı: Beyaz bir şey üzerine doğru geliyordu!..Öylesinler dehşete düşmüştü ki bunun aynaya akseden kendi hayali olduğunu neden sonra fark etti beyaz yatak kıyafetleri ve sapsarı yüzüyle kendisi!...
Çıplak ayaklarıyla taş döşeme üzerinde ıslak izler bırakarak aynaya yaklaştı uzun zamandır bu işi yapmamış gibi yüzünü incelemeye koyuldu şimdi daha da derinleşmiş olan çizgiler bu yüze sert güçlü bir anlam veriyor Fakat gözleri bu ifadeyi silip yok edercesine yorgun, yılgın bezmiş bakıyordu.
Thorwalt donuk bakışlarıyla aynanın aksettirdiği yüzünü incelerken acı acı düşündü daha kırkına gelmemişti... Ama olduğundan on yaş fazla görünüyordu. En az... yazın sonundan beri saçları süratle ağırmış yanaklarından çenesine doğru inen çizgiler derinleşmiş gözlerinin kenarları kırış kırış olmuştu ve gözleri canlılığını kaybetmiş donuklaşmıştı adeta...
Çevresini bir daha dikkatle dinledi....
Etrafı sessizlik kaplamıştı!...
Çığlık sesleri kesilmişti!...Ama Thorwald bu sessizliğin uzun sürmeyeceğini biliyor ve Bu yüzden yatağına dönmeye cesaret edemiyordu... ağır ağır Pencereye doğru yürüdü gecenin sert Rüzgarı onu biraz olsun ferahlatabilirdi belki elini ileri doğru Uzattı ve aynı anda onun müthiş çığlıkları şato'nun koridorlarını doldurdu.
- Merhamet!... Merhamet!...
Thorwald dehşet içinde Geriye döndü bir an kararsız kapıya baktı aynı anda uykusuzluğunun yorgunluğun perişan ettiği zihninde korkunç hayaller belirdi Kapı açılıyor cehennemin karanlıklarından kopup gelen lanetlenmiş ruhlar korkunç yaratıklar hortlaklar canını almak için içeri doluyorlardı.Thorwald yan hasta yorgun zihninde şekillenen bu korkunç hayalleri görmemek onlarla karşılaşmamak için ürpererek yatağına koştu yorganın başına çekti kulaklarını tıkadı...
- Merhamet!... Merhamet!... Thorwald Esgten !.... Acı bana!... Thorwald büzüldüğü yatakta ürpertler içinde hareketsiz bekledi... Boşuna bir bekleyişti bu!...
Ardı arkası kesilmeyecekti çığlıkların!... kulaklarını tıkamak da başını yastıklara gömmek de boşunaydı. Thorwald hepsini her şeyi denemişti!... boşunaydı!.. biliyordu!.. Ve yapılacak tek bir şey kalıyordu geriye: Çığlık seslerinin çağrısına gitmek....- Kes artık!.. diye homurlandı Thorwald: Yeter!... Sus...