(İstediğim türde bir kız bulamadım o yüzden sadece gözlerini koydum. Umarım hayal etmenize yardımcı olur~)
Pencereden gökyüzünü izlerken düşüncelere dalmıştı, ne ara büyümüştü bilmiyordu.
Öğretmenliğinin 2. yılıydı, yaşadığı yerden başka yere atandığı için ailesine veda etmişti. Bu zor olmuştu, annesinin üzgün yüzü ve gözyaşları aklından çıkmıyordu. Abisinin üzülmenin aksine sevindiği söylenebilirdi, ama endişeliydi. Bir baş belasından kurtulmuştu.
Ama şimdi burdaydı, bir sürü anılarının olduğu Türkiye'ye gelmişti. Sürpriz yapmak için sadece abisine haber vermişti. Abisi ise bir göreve gideceklerini o yüzden birini yollayacağını söylemişti.
Abisinin yollayacağı kişiyi bilmiyordu, o yüzden havaalanında oturmuş bekliyordu. Bir an önce gitmek istiyordu çünkü annesine sürpriz yapmak istiyordu.
Onu görceği zaman sevineceğini düşünüyordu. Düşüncelere dalmışken birinin onu izlediğini hissediyordu. Ama başını kaldırırsa şüphe çekeceğini biliyordu.
Önüne baktığında siyah bir ceket giyinmiş, saçının yarısı vardı, yarısı yoktu. Kahverengi gözleri ona dikilmişti. Yanına ulaştığında ondan birkaç cm uzun olduğu için başını kaldırdı.
"Sen Tuğçe Bozok'sun değil mi? Beni abin Kaan Bozok yolladı." Dedi adam aksanıyla.
Ona hem inanıyordu hem inanmıyordu. Abisinin yolladığı adam olabilirdi ama olmayadabilirdi. Abisinin arkadaş olacağı birine benzemiyordu ama onu yıllardır görmediği için zevklerinin değişmiş olabileceğini düşündü.
Aralarındaki gergin sessizlik adam tarafından bozuldu.
"Daha fazla beklemeden gidelim isterseniz." Dedi ve kızın valizini aldı. Mavi ve yeşil arası gözlerinde şüphe olduğunu gördü. Bir şeyler olduğunu anlıyordu galiba! Gerçi Kaan bozok kız kardeşi ne bekliyordu ki.
Ama Marcus söylediklerini hatırladı. 'Kardeşi de onun gibi akıllı, o yüzden inandırıcı olacaksın.'
Eğer işi başaramazsa ona kızacağını biliyordu. O yüzden iyi düşünmeliydi.
"Bir şeyden şüphe ediyor olmalısınız. Emin olabilirsiniz ki ben abinizin yolladığı kişiyim, kılıç timinde olduğunu ve yüzbaşı olduğunu söylemem yeterli olur mu?" İnandırıcı olmaya çalışan Velid, başarmak için net sesle söyledi.
Kızın gözlerindeki kuşkunun gittiğini gördü, numarada yapıyor olabilirdi ya da gerçekten inanmıştı. Eliyle işaret ettikten sonra kızın geçmesini bekledi. Kız geçtikten sonra o da arkasından gitti.
Arabaya yaklaştığında Velid ilaç döktüğü bezi çıkardı. Kızın valizini arabanın bagajına koydu. Kendisi de kızın yanına bindi ve şöför'e işaret verdi.
Sonra vakit kaybetmeden kızın ağzına tuttu bezi. Bayıldıktan sonra ağzından çekti.
Kızın bayılmadan önceden duyduğu tek şey oldu.
"İyi geceler, Tuğçe Bozok."
—————
Biraz saçma oldu gibime geldi. Görüşlerinizi belirtin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗟𝗢𝗦𝗜𝗡𝗚 𝗚𝗔𝗠𝗘 » Savaşçı
FanfictionSevdiğim birinin isteğiyle yazdığım bir kitaptır. Kitap fox'ta oynayan savaşçı üzerine yazılmış bir kitaptır. Selçuk yenilmez x okuyucu