Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
havaalanında arkadaşları ile otururken hüzünlü bir hava vardı.
birbirlerini uzun zamandır tanıyorlardı ve her zaman bir aradaydılar. ilk defa bu kadar ayrı kalmışlardı. leandra olmadan barcelona'ya dönmek mara ve sofia'nın canını sıkıyordu fakat leandra pek oralı değildi.
"kızlar, abartıyor musunuz biraz?" demişti leandra. mara gözyaşlarını nazik bir şekilde silerken sofia da omuz silkmişti.
leandra'nın ortamı yumuşatmak için kurduğu cümle pek etkili olmamıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
pedri'nin kollarından kurtulduğu gibi kendini banyoya atmıştı.
son günlerde geceleri çok sık uyanmaya başlamıştı. bunu yoğun iş temposuna yoruyordu. günlerinin çoğunu sette, geri kalan zamanını ise pedri ile geçiriyordu.
yüzünü yıkayıp yeniden pedri'nin yanına döndü. uykusu yoktu ve pedri'nin de uyumasını istemiyordu. ama biliyordu ki sevgilisi de yoruluyordu.
bileğindeki toka ile saçlarını gelişi güzel topuz yapıp yeniden yatağa geçmişti.
uyumaya çalışacaktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"mara, ağlamaya lütfen. birkaç hafta sonra da ben ispanyaya gelirim."
mara onaylar biçimde kafa sallayıp arkadaşına 5. defa sarılmıştı. mara, sert gibi görünse de arkadaşlarına kıyamıyordu.
"lea, burada mutlı değilsin. bunu üçümüzde biliyoruz. emin ol ki richarlison da farkındadır." demişti sofia. gitmeden önce yeniden nasihat verecekti. "ondan ayrıl ve bizimle beraber barcelona'ya gel."
lea arkadaşının söyledikleri pek umursamayarak ona sarılmıştı. "bende seni çok özleyeceğim sofia."
sofia kafasını sağa sola sallayıp iç çekmişti. laf anlattığı kişi leandraydı ve kendi kafasına göre davranacağını biliyordu.
son kez vedalaştıktan sonra lea yanlarından ayrılmıştı.
o da onlarla birlikte gitmek istiyordu fakat pedri ile yüz yüze gelmek istemiyordu. barcelona'ya gitse emindi ki adım attığı yerde pedri ve carmen ile karşılaşacaktı. carmene olan öfkesini londra'da bile zar zor zapt ediyordu. yan yana olsalar kim bilir kıza neler yapardı.
richarlisondan da ayrılmak istediği pek söylenemezdi. onu sevmese de güzel vakit geçiriyordu.
arabasına geldiğinde yan koltuğa koyduğu çantasından telefonunu çıkarmıştı. sevgilisine arayıp halini hatırını sorması gerektiğinin farkındaydı. ne de olsa bir ilişki içerisindeydiler.
