Selam canlar bu bölümün sizi uzunluk konusunda tatmin edeceğini söylemiştim. İnşallah öyle de olmuştur.Kitap hakkında yorum yapmasanizda takip ettiğiniz için teşekkürler.Kitap karakterlerini size tanitmadim çünkü kitabın içinde öğrenmenizi istedim. Bazı sorunlar yaşadığım için kitap açısından sıkıntıları da yaşıyorum ama çok şükür hallediyorum. Bu bölümü inşallah beğenir ve yorum yaparsınız görüşmek üzere canlar. ...
**********
Tüm bu sorulara boğulmuşken mavi gözlü esmer adamın bana bakan dik bakışlarıyla sıyrıldım bulanıklıktan
"Uyandın mı geldin mi kendine güzelim?"
Ne kadarda itici ,ne kadarda soğuktu bu adamlar.Bildiğin öküzler...Cevap veresim bile gelmiyordu."Şoka mı girdin canım .İki tokat daha atayım mı o güzel yüzüne?"
O acıya tekrar katlanamazdım.Daha birincisinin acısı geçmemişken..."Neden buradayım?Ne istiyorsunuz benden?Kimsiniz?"
"Teker teker gel güzelim o kadar zeki değilim."dedi sırıtarak. Zaten yeterince belli oluyordu zeki olmadığı.
"Peki tek soru neden buradayım."dedim bıkmış bir halde.
"İşte onun cevabını ben değil abi verecek değil mi Yaralı?" Yaralı da kim ya. Hiçbir şey bilmiyor ve anlatmıyordum. Sanırım anlayacak bir seyde yoktu ortada. Bir adam koşarak yanımıza geldi.
"Yunus, abi geliyor çabuk kızı ayılt ."dedi. Mavi gözlü,esmer adam yanıma gelip tek koluma girdi. Ayakta durmam için ısrarla kaldırıyordu beni. Yanımıza gelen adam diğerine dönüp
"Ne dikiliyorsun yaralı gel de abiyi al ."
Demek mavi gözlü adamın adı Yunus ötekinin ise Yaralı idi. Yaralı diye isim mi olur ne saçma.Bir kaç dakika sonra içeriye tekerlekli sandalyede gri saçlı bir adam geldi. Arkasından yaralı itliyordu sandalyeyi. Tam önüme,tam da burnumun dibine kadar getirdi sandalyeyi. Adamın yaşının -bayağı- büyük olduğu belliydi fakat oldukça dinç görünüyordu vücudu. Neden sandalyede olduğunu merak etmiştim doğrusu.
Adam bana doğru eğilip Gözlerimin içine sert ve kaba bir tavırla bakarak konuşmaya başladı.
"Nerede bakalım Canan Hanim?"
Annemi nereden tanıyordu. Annemin adını nereden biliyordu ya da neden biliyordu. Daha fazla karıştırmadan"Annemi nereden tanıdığınız merak ettim doğrusu?"dedim. Adam sinir bozucu bir şekilde sırıtarak.
"Sorularıma soruyla yanıt verme. Annen nerede Ceyda. "
"Bilmiyorum ben suan buradaysam ve o burada değilse nereden bilebilirim nerede olduğunu. "Adamın iyice sinirlendiği seyiren gözlerinden hızla hareket eden çene kasından belli oluyordu . Umarım bu siniri bana dokunmazdı. Adam derin bir iç çekerek konuşmaya başladı. Kendini zor tuttuğu her halinden belliydi.
"Ne saçmalıyorsun kızım sen. Canını yakmak istemiyorum. Dur bir dakika yada yakmak istiyor muyum." Yeter artık bu adam ne sanıyordu kendisini hem zorla adam kaçırıyor hemde tehdit ediyor. Tüm cesaretimi toplayıp.
"Sen ne sanıyorsun be kendini. Beni zorla kaçırıp böyle tehdit edemezsin bu suç. " Adamın beni takmadığı o kadar belliydi ki bari dinleyseydi. Kendimi sınıfta esprilerine gülünmeyen öğretmen gibi hissettim.
"Bak bak kızımıza ben kendimi ne sanıyorum ha duydunuz mu çocuklar?" Dedi kahkaha atarak. Adamlarıda ona eşlik ediyordu. "Merak etme sana ben bir şey yapmayacağım " dedi tehditkar bakışlarla.
"Senin gibi üç kuruşluk adamlardan korkum yok benim. Anneme gelince gerçekten Nerede olduğunu bilmiyorum fakat bu durum hiç hoşuma gitmedi. Beni hemen bırakın yoksa kötü olur. "
Ah salak kız adamların elindesin neresi kötü olur. Ne yapabilirsin ki, en fazla şikayetçi olursun oda seni bırakırlarsa.Of of diye sesli söylendim bir iki kere.
" Kötü olur ha bakalım sonu kim için kötü olucak. " dedi sırıtarak. Sonrada adamlarına dönüp
"Kızı Yiğit'e götürün hemen o ne yapacağını bilir. " dedi. Adamları hızlıca yanıma gelip ellerimi ve gözlerimi bağladılar. Ben her ne kadar soğuk kanlı gözüksemde ödüm kopuyor içimden hatimler indiriyordum. Ama böyle gözükmeliydim.
Adının Kemal olduğunu duyduğum adamın yanından sürükletilerek çıkarıldım. Eminim arkamdan pis pis sırıtıyordur. Açılan bir kapı sesi ile zorla içeri sokuldum. Yunus ellerimi ve gözlerimi açıp dışarı çıktı.
Kapı hızla kapandı . Dışarıdan kapının kilitlendiğini duydum. Sonra odaya döndüm. Simsiyah iki sandalye ve bir perdeli boş bir odaydı. Perde odayı ikiye ayırıyordu . Arkasında ne olduğunu merak etsemde korkudan ölüyordum bakamazdım. İleriye doğru bir iki adım atıp seslendim.
"Kimse yok mu ?" Hiçbir ses çıkmıyordu. Neden beni boş bir odaya birakmislardi. Beni yiğit denen adama getireceklerini sanmıştım. Perdeye doğru biraz daha ilerledim.
Aklıma izlediğim cinayet filmlerdeki ölümler gelince aşırı derecede tırstım . Daha da ilerledim. Perdenin tam ortasından açılan kısmının önünde duruyordum. Birden Perdenin üzerine bir gölge yansıdı. Büyük ihtimalle arkamda birisi vardı.
Kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başlamıştı. Perdeye yansıyan gölge okadar büyüktü ki eğer bu yigit denen adam ise kesin ölmüştüm. Kemiklerimi teker teker kırabilirdi.
Arkama doğru ağır ağır dönmeye başladım. Her milimetrik dönüşümün içime bıraktığı korku beni yiyip bitiriyordu. Son bir mm sonra tamamen ona dönmüş olacaktım. Ve işte dönmüştüm.
Kafamı yüzüne kaldıracak cesaretim yoktu. Başımı ayaklarından yukarıya doğru yavaş yavaş kaldırmaya başladım.
Siyah beyaz bir spor ayakkabı, oldukça dar siyah bir pantolon, vücudunu tamamen sarmış siyah bir tişört ... Yakasından gözüken esmer ten,hızla atan şah damarı, şekli oldukça düzgün çenesi. .. Yanaklarında daha yeni çıkmaya başlamış siyah sakalları ve işte gözleri. ..O içinde bir an boğulduğum gözleri. Şampuan reklamından yeni çıkmış gibi gözüken o harika saçları .
Kalbim boğazımda atmaktan vazgeçip yerine geçmiş hızla atıyordu. Aklım bana oyun oynamıştı. Mantığım seyahatte, bacaklarım vücuduma direnmekteydi. Ağzım çenemden aşağı durmakta kararlıydı. Boğazıma kadar yükselen vücut sıcaklığım kafamı üsütmekte kararlıydı.
Donuk bakan gözlerim gözlerine gözleri gözlerime baktığında ...!
*******
Nasıl buldunuz bu bölümü canlar. Yorum yapın lütfen ve beğendiyseniz oylayin lütfen . Istediğiniz bir şeyler varsa eklemeyi unutmayın öpüldünüz. Birde unutmadan ben sayfaları tek tek duzenliyorum fakat yayinliyinca kendi kafasına göre ayarlıyor kusura bakmayın lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜME FISILDAYAN AŞK
General FictionBir insanın kaderinin iki kere, farklı şekillerde yaşanmasının imkanı var mı? İki kaderinde mahkumu olmak bir adama ne kadar pahalıya mal olur?♡AŞK♡ her zaman aynı mı gelir?...