Bir karanlığın içindeydim, hiçbir şey göremiyordum. Yıldızlar odayı aydınlatmak istese de o İzin vermiyordu.Bana vurduğu her darbe hissizleşiyordu. Ona karşı çıkmak istesem de çıkamıyordum. Ona içimdeki bütün dertleri, bağırıp çağırıp anlatıp her yere dağıtmak istesem de yapamıyordum. Duygularım beni engelliyordu. Sonuçta o senin baban ona karşı çıkmamalıyım öyle değil mi? Kız her zaman susmalı, ya okuya-
cak ya okumayacak, size hizmet edecek böyle istiyorlardı değil mi? Evet öyle istiyo-
lar. Neden böyle karşılar anlamıyorum;kıya-
fet, makyaj, açık olma ve aşk...Dur tahmin
edeyim bize zarar gelmesin diye değil mi ?
Ama bilmiyorlar ki bize en büyük zarar
kendilerinin yaptıkları davranışlar...
Bedenim iyice bilincini kaybetmişti. O şimdi odadan çıkmıştı. Gözyaşlarımı durduramıyo-
dum.Odanın dışında ki annemin sesi " Dilek
ağlamayı kes, eğer bir daha çıtını duyarsam
ben gelirim oraya, gelirsem ne olacağını iyi
biliyorsun" demişti. İçimde tuttuğum bütün kelimeler neredeyse çıkacaktı.Kendime ha- kim olmam gerekiyordu, daha fazla acı çe-
kemezdim. Bedenim iyice bilincini kaybet-
tikten sonra uzun bir süreliğine uyuyakal-
mıştım.