4.bölüm

678 57 11
                                    

4

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4.bölüm: kimsem kalmadı

Annem gözleri yaşları yeri izliyor babam ve Mirza bey konuşuyordu. Bu muydu yani? Annemin timsah göz yaşları ve babamın sakinliği. Mirza bey babamla ne konuşuyordu bi fikrim bile yoktu. Babam beni bırakmazdı onun için rahattım.

"Mirza bey anlamıyorsunuz Yağız sizinle gelmek istemiyor. Onu zorla mı götüreceksiniz? O bizimle kalmak istiyor"

Kulaklarım yavaş yavaş uğuldamayı bırakınca babamın son dediklerini duymuştum. Babamla resmi olarak konuşmamıştım ama kalmak istiyordum. Yani yıllardır onlarla kalıyordum. Alışmıştım bir kere kolay bırakamazdım. Bunca yıl anne baba dedim onlara şimdi hemen nası bırakayım.

"Hakan bey asıl siz anlamıyorsunuz. Yağız benim oğlum ve ben şuan mahkeme kararıyla bile alabilirim onu."

Hayır bunu yapamazdı. Tamam biolojik babam olabilirdi ama buna hakkı yoktu. Bana sorması gerekirdi. Gitmek istemiyorum dersem hiçbir şey söyleyemezdi. Kendimi daha fazla tutamadım.

"Mirza bey kendinize gelin. Mahkeme kararını düşünmeden bana sormayı düşünün. Reşit değilim ama on yedi yaşında aklı başında bir gencim."

Mirza bey konuşmam bitince hemen atıldı "beni yanlış anlama seni zorlayacak değilim ama senden bir şans istiyorum. Buna hakkım olduğunu düşünüyorum açıkcası"

Buna hakkı var mıydı? Mirza beyden öğrendiğime benimle karışan bebek vefat etmiş. Yıllarca evlat acısı çekmiş ve şimdi 17 yıl sonra bulduğu oğluyla vakit geçirmek istiyordu. Belki onun buna hakkı vardı ama ben emin değildim. Ben korkuyordum işte. Onlardan da bir darbe yersem toparlanamazdım. Ama annem benden önce konuşunca susmak zorunda kaldım.

"Neye hakkınız var tam olarak? Yağız'ı bunca yıl ben büyüttüm. Hasta olduğunda başında ben bekledim. Her ağladığında yanında ben vardım. Sizin neye hakkınız var tam olarak? Yağız benim oğlum ve sizinle hiçbir ilgisi yok. Umarım anlamışsınızdır dediklerimi"

"Anne kendimi iyi hissetmiyorum bugün okula gitmesem olmaz mı?"

"Hah iyi hissetmiyormuş okula gitmemek için yalan söyleme"

"Uğraşamam senle Nermin dursun yanında"

"Ağlamayı kes bebek misin sen?"

"Dayanılmazsın Yağız bazen senden kurtulmak istiyorum"

"Mirza bey akşam yemek yiyelim mi?" Bunu anneme inat söylemiştim bunu ve anında pişman olmuştum. Bir daha asla düşünmeden konuşmayacağım. Mirza bey şaşırmış duruyordu haklıydı aslında az önce rest çeker gibi olmuştum.

ÇocukluğumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin