Bütün gün Lara'yı düşünmüştüm fakat hâlen ismini dahi bilmiyordum çektiğim fotoğraflarına bakıyordum, köpeği Alfa ile çok mutlu gözüküyor fotoğraflarda çok güzel gülümsüyor kızıl saçları ve yüzündeki çilleri sanki eşsiz birisi, bütün Alaska gezisi boyunca onu düşündüm bu yüzden çok dalgındım. Fakat yarın Alaska gezisinin sonuna gelicektik ve Jason'la birlikte Hollanda'da dönmemiz gerekiyordu. Yarın sabah erkenden tekrardan onu görmem gerek kulübenin oraya gitmem gerekli.
Blake:Hey! Jason yarın ki planımız nedir?
Jason:Büyük ihtimalle Bi kaç yer daha gezdikten sonra dönmek için tren garına gideriz.
Blake:Pekâla ben geziden ayrı bi yere gitmem gerek.
Jason:Nereye gidiceksin? Yine ne işler çeviriyorsun Blake?
Blake:Bugün ki kulübenin oraya gideceğim.
Jason gülümser ve...
Jason:Kırmızı saçlı kız için değil mi?
Der sırıtarak.
Blake:Jason başlama yine kurabiyelerden bana da bıraksaydın gitmezdim.
Jason:Hahaha şimdi de kurabiyeleri bahane ediyorsun. Öyle olsun dostum.
Blake:Hadi uyu Jason iyi geceler dostum.
Jason:İyi geceler dostum.
Sabah olur ve Blake erkenden kalkıp hazırlanmaya başlar bugün dönecekleri için büyük çantasına bütün eşyalarını doldurur ve Jason'ı uyandırır.
Blake:Heyyy! Jason uyan artik birazdan gezi başlayacak hâla uyuyorsun.
Jason:Ooo heyecana bak sabah erkenden hazırlanılmış kırmızı kızı göreceğim diye.
Blake:Uyuzluk yapmayı bırak ve hazırlan dostum ben çıkıyorum. Tren garında görüşüz.
Jason:Geç kalmazsın umarım.
Blake kasabada kaldıkları pansiyondan çıkıp dağdaki kulübeye doğru yola koyulur. Ve kulübeye geldiğinde etrafda sadece Alfa'yı görür gidip kulübe in önünde koşusturup duran Alfa'yı sevmeye başlar. Alfa Blake'i görünce havlamaya başlar sesleri duyan Lara disari çıkar ve...
Lara:Hey! Yine mi sen geldin ama neden teksin bu sefer.
Blake:Kurabiyelerinden yokmuş bugün.
Lara:Sadece kurabiye için kasabadan o kadar yolu yürüyüp buraya gelecek kadar şapşal değilsin değil mi?
Blake:Belkide öyleyimdir kırmızı kafa.
Lara:Kırmızı kafa çok gıcık birisi olduğunun farkısa mısın.
Blake:Adını öğrenmeye geldim ve o zaman kırmızı kafa demem ve sende sinirlenmezsin.
Lara:Lara ismim Lara öğrendiğine göre gidiceksin umarım. İşlerim var seninle ugrasamıyacağım.
Blake:Sen yap işlerini ben sessizce otururum ya sorun yok aaa hatta şurası güzelmiş.
Der ve kapının önünde duran tabureleri gösteririr. Hızlı adımlarla gider ve oturur. Lara şaşkın bir surat ifadesiyle...
Lara:Ne yapmaya çalışıyor bu?
Der.
O sırada Anna gelir. Blake'i görür ve.
Anna:Buda kiimm Lara.
Lara:Dün ki turist çocuklardan birisi kurabiyeleri mi yemek için geri gelmiş.
Anna:Hahaha kesin öyledir.
Blake'ın telefonu çalar ve arayan Jason'dır
Jason:Hey dostum tren garına hâla gelmemişsin neredesin sen.
Blake:Oww tamamen aklımdan çıkmış gelicem hemen.
Blake Lara'nın yanına gider ve.
Blake:Hey kırmızı kafa benim dönmem gerek.
Lara:Hay hay o zaman gidebilirsin.
Blake:Hollanda'ya dönüyorum gelicem tekrar.
Der ve göz kırpar.Lara suratını asarak bakar ve.
Lara:Aynen aynen der.
Umursamaz bir şekilde.
Blake hızlı bi şekilde tren istasyonuna gider trene son anda yetişir ve Hollanda dönmek için yolculuk başlamıştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alaska
РазноеAlaskanın soğuk dağlarında yaşayan bir kız Lara ve Lara'nın köpeği alfa... küçük bir kulubede birlikte yaşıyolar ve dağlara gelen turistlere yaptığı kurabiyeler ve yemeklerden satarak geçimini sağlıyor. Dağlara gelen turist Blake herşeyden habersiz...