Feyman Biçer, 5 Mayıs 16.41, Bir Ara Sokak
Kayıtlı olmayan bir numaradan gelen çağrıyı gördüğümde tedirginlikle telefonu açtım. "Alo?" dedim telefonu kulağıma götürürken.
"Merhabalar, Feyman Hanım." Duyduğum tanıdık sesle önce şaşırsam da, ardından rahatladım.
"Doğru mu hatırlıyorum, siz sorgu odasındaki memursunuz. Değil mi?"
"Evet, yalnız tanışmamıştık o zaman, Egemen Vurgun ben. Siz Egemen diyebilirsiniz."
"Memnun oldum Egemen." dedim gülümseyerek. Kendisi bana başlarda çok sert davranmış olsa da, sonuçta haklıydı. Katil olarak sorgulanan biriyle kimsenin şefkatli konuşmasını bekleyemezdiniz, özellikle de bir polisin. Fakat Egemen, bütün bu tavırlarına karşın o gün bana en çok destek olan ve bana ilk inanan kişiydi.
"Aslını isterseniz, sizi arama sebebim Erel Bey hakkında." Bir anlığına duraksadım onun adını duyunca. Egemen neler hissettiğimi anlamış olacak ki, bir süre kendimi toplamam için bekledi. "Hani bahsettiğiniz yazlık vardı ya, orada saklanıyor olabilir demiştiniz. Araştırdığımızda iki ay öncesinde satılmış olduğunu öğrenmiştik."
"Hatırlıyorum." dedim umutsuz bir şekilde.
"Hemen moralinizi bozmayın!" dedi Egemen canlı bir sesle. "Aslında size daha önce haber verecektim ama kesinleşmeden heveslendirmek istememiştim. Yazlık satılmamış, başka bir yerle takas edilmiş. Takas olduğunu öğrenince adamı karakola getirdik, geçen gün de konuşturmayı başardık. Erel şu an cezaevinde. Eğer ona söylemek istediğiniz bir şey varsa, görüşme ayarlayabilirim."
Neler hissetmem gerektiğini bilmiyordum artık. Onu görmek bana kesinlikle iyi gelmeyecekti, yine de yüzüne karşı söylemek istediğim çok şey vardı. Kendimi tanıyorsam, bunları söylemezsem içim asla rahat etmeyecekti.
"Tamam. En erken ne zaman gidebilirim?"
"Bugüne yetişebileceğimizi sanmıyorum, her gün saat dokuzdan beşe kadar izin var. İstersen yarın gidebiliriz."
"Gidebiliriz?" dedim son kelimesini tekrar ederken.
"Yani, ben bir polis memuruyum, orası da cezaevi. Yanında olmam iyi olur diye düşündüm."
"Hmhmm..." dedim inanmayarak. Bir süre sonra telefonu kapattığımızda olabildiğince iyi hissediyordum. Belki de artık, bir şeyleri geride bırakıp yeni insanlarla tanışmamın vaktiydi.
***
Feyman Biçer, 6 Mayıs 09.00, Cezaevi/Mahkum Görüşme Odaları
"Korkma." dedi Egemen bana göz kırparak. Ona güldüğümde, bana cesaretlendirici bir bakış gönderdi.
Mahkumların bulunduğu yerin kapısı açıldığında, içeriye bilekleri kelepçeli halde Erel, arkasından da onu takip eden bir polis girdi. Sandalyeye oturduğum zaman, Erel'de bana sırıtarak baktı. Karşıma oturmak yerine ayakta dikilmeye başladı.
"Sendin." dedim ondan iğrenirken. "Seni tanıdığımı sanmıştım."
"Hepsi bendim." dedi ve kahkaha atmaya başladı. "Beni hiç tanımadın Feyman."
"Hepsi?" diye yinelediğimde bir kahkaha daha patlattı.
"Evet, ikisi de bendim." Gözlerine tehditkar olduğunu düşündüğü bakışlar yerleştirdi. Bilmediği şey şuydu ki, artık karşısında bunlardan korkan Feyman yoktu. Adeta gözlerimi delip ruhumun içine bakarken devam etti. "Yıllar önce, lisedeki de bendim." dediğinde önce şaşırmam gerekse de, tepki veremedim.
Belki önceden olsaydı, bunları hiç yaşamasaydık, duyduklarımla şok geçirebilirdim.
"Ve ben de, ikisinde de işlerini mahvettim." dedim dudaklarımı ıslatırken. Masaya bir yumruk vurduktan sonra, arkasını dönüp gitti.
Sonunda rahatlamış şekilde bir nefes verdiğimde, omzumda Egemen'in elini hissettim. Yanımda dizlerinin üstüne eğildiğinde, başımı omzuna yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dehşete Düşüren Fars
Mystery / Thriller"Bunu yapmak istediğine emin misin?" dedi telefonun karşısından. "Abartma Erel. Alt tarafı bir şaka!" ___ Nisan 2023 Yazma Günleri kazananı! 🏆! #YGNisan2023 230423 © eph.