- Hyung çilekleri de getirir misin??
- Tamam Hannie.
Bagajı açtım ve içinden badminton setini ve pikniğe gelirken aldığımız çilekleri aldım. Tekrar kapatıp çocukların yanına doğru adımlamaya başladım.
Günlerden Cumartesi, saat öğleden sonra 2.40. Sabah kahvaltısında sonra üyelerle piknik yapmaya karar verdik.
Arabanın biraz ilerisindeki serdiğimiz sofraya oturdum. Elimdeki çilek poşetini Han'a verdim. Seungmin yanıma gelip badminton setini aldı ve Felix ile oynamaya gitti. Bu sırada Jeongin fotoğraf çekmekle, Minho ve Han getirdiğimiz yiyecekleri sepetten çıkarıp sofraya dizmekle, Changbin badminton oynayan Felix ve Seungmin ikilisini izlemekle ve Hyunjin de uzanmaktaydı. Bende Hyunjin'in yanına attım kendimi.
- Buraya gelmekte çok iyi yaptık Hyung, evde dura dura sıkılmıştık.
- Haklısın Hyunjin, 1 aydır doğru düzgün bir yere gitmedik. Daha sık yapalım bunları.
Jeongin yavaşça yanımıza geldi ve oturdu.
- Ya Hannie Hyung yine çileklerin hepsini yemiş.
Hepimiz Jisung'a baktık. O da dolu yanaklarıyla bize baktı.
- Hiç de bile, iki üç tane yedim.
Hyunjin fısıldayarak konuştu.
- Hannie yanakların seni ele veriyor.
Jisung yanaklarını tuttu.
- Lanet olsun.
- Ne karışıyorsunuz çocuğa. Kendisi istedi zaten çilekleri. Bırakın yesin istediği kadar.
- Canım Minho Hyung'um. Eheheheh
- Hadi hadi gelin, hazır her şey. Changbin-ah! Hadi geliin.
- Geliyoruz Minho Hyung.
Bizde uzandığımız yerden kalktık ve yiyeceklerin başına geçtik.
...
- Hadi yakar top oynayalım. Ben, Minho Hyung, Lix ve Seungmin olalım. Sizde Jeongin, Chan Hyung, Hyunjin ve Changbin Hyung olun. Gayet eşit bence.
- Ben oynamak istemiyorum sizi izleyeceğim.
- Ah nedeeen Hyunjin-aaah?? Sen oynamazsan bende oynamaaaam. Hadi oynayalııım. Lüütfeeen!
- Hyunjin eğer Changbin'in biraz daha böyle konuşmasına sebep olursan akşama senin için mangalda peçete olacak.
- Peki peki, hadi oynayalım.
Hepimiz ayaklandık ve oynamak için biraz ileri gittik.
Taş kağıt makasla bizim takım ortaya geçti.
- Ya değmedi diyorum, değmedi.
- Nasıl değmedi Hyunjin!? Bildiğin değdi hırkana.
- Ya değmedi diyorum Seu-
Minho'nun arkadan başına attığı topla sözü kesildi Hyunjin'in. Hemen drama queen moduna geçip kendini yere attı. Hyunjin hariç herkes kahkaha attı.
- İşte şimdi değdi Hyunjin. Haydi yallah.
- Ya ama bu sayılmaz. Ben o sırada Seungmin'le konuşuyordum. Komplo bu.
Hyunjin'i yerden kaldırdım ve beline hafifçe vurarak oyun alanının dışına gönderdim.
- Haklısın Hyunjin. Komplo~
Tekrar yerime geçtim ve oyuna devam ettik. En sona ben kaldım. Biraz fazla yanmayınca Han söylenmeye başladı.
- Ya ben atarken yoruldum adam ortada yorulmadı.
Bunun üzerine uzağa giden topu getiren Felix de cevap verdi.
- Çünkü adam kanguru. Benim başım döndü, o hala zıplıyor.
- Yaşına göre iyi çok iyisin ihtiyar. Ama bence de yeter. Şimdi kalbin falan sıkışır. Seni eve taşımak zorunda kalırız falan. Aman aman.
Tam bu sırada Felix'in attığı topu yakalayacaktım ki elimden kaydı. Böylelikle de yanmış oldum.
- Şükür ya. Haydi sıra bizde.
Jisung topu bana attı ve ortaya geçtiler. Yorulana kadar böyle devam ettik. İlk söylenen tabi ki de Hyunjin oldu.
- Ay yeter. Yorgunluktan ölüyorum. Benden bu kadar.
- Hyung'a katılıyorum. Bütün enerjimi kullandım.
Hyunjin ve Jeongin birlikte oturduğumuz yere doğru gittiler. Arkasından ben ve Minho da onlara katıldık.
- Hyung yaran iyi mi? Çok zıpladın.
- Biraz zorlandım ama şuan iyiyim. Eğlenmemize değdi.
- Keşke kendini çok zorlamasaydın. Kazanın üzerinden on yıl geçmiş gibi davranıyorsun.
Minho'ya uzun uzun baktım. Beni herkesten daha çok düşünüyormuş gibime geliyor. Belki de tek Hyung'u olduğum içindir. Elimi sırtına attım.
- Minho-yaah! Hyung'un iyi. Onun için endişelenme. Kendini zorlamıyor ve sizinle eğlenmeyi seviyor.
- Umarım öyledir Hyung.
Birlikte oturduğumuz yere doğru geldik. Kendimi uzanan Jeongin'in yanına attım. Telefonunu alıp bana döndü.
- Hyung çektiğim fotoğraflara baksana.
Jeongin fotoğraf çekmekte Hyunjin gibi çok yetenekli. Ne kadar profesyonel kameraları yanlarında olmasa da, telefonlarının kamerasıyla çok güzel fotoğraflar çekebiliyor ikiside.
- Çok güzeller I.N. Şaşırtmıyorsun yine.
Gülerek önüne döndü. Bende ilerdeki çantama elimi atıp içinden kulaklığımı aldım.
- Gençler ben biraz şekerleme yapacağım. Çağırırsanız duymam.
- Tamam dede.
Bize doğru gelen Seungmin'in söylediğine güldükten sonra kulaklığımı kulağıma geçirdim ve Stray Kids'ten Sunshine şarkısını açtım. Yüzüme çarpan hafif soğuk rüzgarla gözlerimi kapattım.
...
- Hyuung, uyan.
Kulaklıklarımı çıkartıp Jisung'a baktım.
- N'oldu Han-ah?
- 1 saattir uyuyorsun. Gideceğiz birazdan.
- Oha ciddi misin? Öleceğim galiba. Ne bu uyku bugün? Sabah da baya uyumuştum.
Hafifçe vurdu bana.
- Ya şöyle deme Hyung!
Gülerek doğruldum.
- Tamam tamam. Diğerleri nerde?
- İlerde voleybol oynuyorlar.
- Oha yorulmadılar mı?
- Hyung bir saattir uyuyorsun. Biz de 40 dakika dinlendik. 20 dakika falandır da oynuyorlar işte.
Onlara baktım. Eksik gözüküyorlardı. 1,2,3,4,5. 5 mi? Kim yoktu? Seungmin orda, Binnie, Minho, Jeongin ve Lix de öyle. Hyunjin yoktu.
- Hyunjin nerde?
Jisung eliyle arkamı gösterdi.
- Orada resim çiziyor.
Arkamı dönüp Hyunjin'e ve elindeki minik tuvaline baktım. Ona baktığımı fark edip bana baktı. Kulaklığın tekini arkaya çekti.
- Bir şey mi oldu?
- Yok yok, devam et sen.
Başını sallayıp tekrar resmine döndü. Saatime baktığımda saat 6.10'du. Havanın kararmasına yarım saatten az kalmıştı. Artık eve gitsek iyi olacaktı.
- Minho hadi gelin! Eve dönüyoruz.
- Tamam Hyung.
Yerimden kalktım ve eşyalarımızı toplamaya başladım. Ardımdan Jisung ve Hyunjin de bana yardım etmeye başladı. Her şeyi arabaya yerleştirdikten sonra bindik. Changbin sürücü koltuğuna geçti. Lix de Stray Kids'in FNF şarkısını açtı ve böylece eve gitmeye başladık.
.
.
.
Evet bu bölümün de sonuna geldik. Ben bölümleri yazarken cb geldi bile. Benim favorim Item oldu. Çok renkli bi eradayız. Ay hele Seungmin 🥲. Of anam of. Kesinlikle S-Class Seungmin'in erası. Jisung hakkında konuşmak istemiyorum. Harikalığını kalbim kaldırmıyor. Diğer üyeler de çok harika olmuşlar ay ay. Aslında söyleyebileceğim daha çok yorumum var da çok uzatmayayım.
Herhangi bir yazım hatası veya mantık hatası varsa özür dilerim.
Oy vermeyi ve boool bol yorum yapmayı unutmayınn.
Seviliyorsunuz asklarim <3
Instagram: lucentskz
Tiktok: lucentskz
