Sadi transa girmiş öylece baka kaldı
Songül: Sadi sadi iyi misin bir şey mi oldu
Yaver: ağam
Sadi: hı ha iyiyim iyiyim ben bir an daldım kusura bakma sen ne diyordun
Songül: yok önemli değil, elimden kaçırdığım adam yedi eminlik yapıyormuş ondan bahsediyordum adamın yüzünü hiç bir polis görmemiş
Sadi: neyse bunları konuşup canımız sıkılmasın
Yaver: ben gideyim işlerim vardı onu halledeyim siz oturun hiç rahatsız olmayın iyi akşamlar Songül hanım
Songül: iyi akşamlar da Songül demen yeterli yaver
Yaver: yok ben o zaman Songül amirim diyeyim
Sadi: hadi yaver hadi görüşürüz
Songül: bende kalkıyım artık
Sadi: Songül ben şey diyecektim yarın beraber akşam yemeği mi yesek müsaitsen eğer
Songül:olur neden olmasın
Sadi: o zaman görüşürüz
Songül: görüşürüz sadiSongül yüzünde aptal sırıtışla eve gider ve bir an önce sabah olması için uyur...
Sabah Songül şubeye gittiğinde dosyaları inceler ve yedi emini araştırmaya koyulur.
Taylan: Songül amirim
Songül: buyrun müdürüm
Taylan: ne araştırıyorsun öyle harıl harıl
Songül: müdürüm dün yakaladığımız adamlardan biri yedi eminin ismini verdi ona dair bir iz bulmaya çalışıyorum
Taylan: ben böyle bir emir verdiği mi hatırlamıyorum amirim
Songül: haklısınız ama ben bir ele başını yakalarız diye düşünmüştüm
Taylan: iyi düşünmüşsün ama şimdi onun sırası değil ilk önce şu adamları halledelim her şeyin bir sırası var öyle değil mi
Songül: emredersiniz müdürüm der taylan gider
Songül: Melike bu müdür hep böyle mi yoksa bana özel bir şey mi ben anlamadım
Melike: amirim hep öyle o yüzden huysuz şirin diyoruz ya 😁😁
Bahri: evet amirim Melike haklı
Songül: neyse işimize dönelim