09

896 44 16
                                    

İkiside şok olmuş bir vaziyette birbirlerine baktılar.
Taylan:çok memnun oldum başsavcım dedi ve tanıdık bir yüzle karşılaştı Sadi ise ne yapacağını bilemedi
Ahmet:siz tanışıyor musunuz yoksa emin
Songül: kusura bakmayın başsavcım ben gitsem daha iyi olacak dedi ve döndü arkasını koşarak uzaklaştı oradan Sadi seslendi Songül diye ama Songül dönüp bakmadı
Sadi:sayın başsavcım size sonra her şeyi anlatıcam şimdi gidebilir miyim
Ahmet:peki emin gidebilirsin

Sadi: Songül bekle beni Songül
Songül ise çoktan arabasına binmiş gidiyordu Sadi ise hemen kendi arabasına bindi ve Songül'ü takip etti

Songül hırsla ceketini çıkarıp koltuğa fırlattı nasıl bir işin içinde idi bilmiyor du aşık olduğu adam kim onu hiç bilmiyordu ve bütün belirsizlikler onu çıldırtacak gibi oluyor du bir zaman sonra kapı çaldı ama Songül açmadı
Sadi: Songül içerde olduğunu biliyorum lütfen aç şu kapıyı konuşalım, bak Songül açmaz san kırarım,iyi peki sen bilirsin kırıyorum  o zaman bende dedi Songül hemen kapıyı açtı ne var
Sadi: Songül lütfen açıklamam için izin verir misin
Songül:ne diyeceksin beni nasıl kandırdığını falan mı he
Sadi: Songül yok öyle bir şey evet sana yalan söyledim ama yapmak zorundaydım bu benim işim kimliğimi kimse bilmemesi lazım sadece Ahmet başsavcı biliyor yaver bile kim olduğumu bilmiyor lütfen başından anlatmama izin ver
Songül: iyi dinliyorum sadi ah pardon emin demem lazımdı kusura bakma
Sadi: Songül lütfen yapma
Songül: demedik bir şey anlat sonra da çık git
Sadi :ben 20li yaşlarında idim askerden sonra beni MİT teşkilatına aldılar görevim ise mafyaların arasına girip güvenlerini kazanarak bilgi almaktı senin şu aradığın yedi emin varya işte o benim, bana yedi emin lakabını takarak aralarına soktular emir böyle di Songül yemin ederim
Songül:yedi emin sensin demek kaç kişiliğin var, ben kimi sevdim he sadiyi mi emini mi yoksa yedi emini mi hangisi sen söyle
Sadi: ben seninle var oldum Songül bir tek hislerim sana gerçekti ben seni kandırmadım gerçekten sevdim Songül:daha kaç yalanın böyle ortaya çıkacak Songül yüzüğü ile oynamaya başladı ve en iyisi yol yakınken ayrılmak diyip yüzüğü çıkarıp masanın üzerine koydu
Songül:merak etme başsavcıya açıklarım ve kimliğini kimseye söylemem
Sadi: bu mu son sözün gerçekten Songül
Songül: ne dememi bekliyorsun Sadi baksana tam sana güvendim diyorum başka bir şeyin çıkıyor ortaya
Sadi: peki Songül peki diyip çıkıp gitti
Songül de sabaha kadar orada öyle ağlayarak kaldı.
Sadi ise sabahı sabah etti elinde ki yüzükle Songüle nasıl affettire bilirim diye düşündü düşünceleri kapının çalmasıyla son buldu Songül geldi diye düşündü ve hemen kapıyı açtı ama karşısında Songül'ü olması gerekirken taylan müdür vardı. Sadi şaşkınlığını gizlemeyerek taylan ne senin ne işin var diye sordu
Taylan: içeri geçelim mi
Sadi: tabi buyur geç

Sadi: hayırdır ne oldu
Taylan: beni Ahmet başsavcı gönderdi sana ulaşmamış hepimiz ile görüşmek istemiş bende Songül e ulaşamadım buradadır diye ikinize birden haber vermek için geldim ama belli ki Songül yok
Sadi: karşıda o
Taylan: anlaşılan Songül kim olduğunu bilmiyordu, hadi beni tanımıyordun etmiyordun insan sevdiğine yalan söyler mi be kardeşim
Sadi: pardon da sana ne oluyor görende sana yalan söylemiş sanır sen kimsin ki sana hesap vereceğim
Taylan:sakin ol ya dertleşmek istersin diye konuyu açtım yoksa tabiki bana kalmadı yani ben belki arkadaş falan oluruz diy-
Sadi: tamam geç otur o zaman, kusura bakma sinirimi senden çıkardım
Taylan:sorun değil hiç oturmayayım sende hiç oturma çünkü başsavcı çağırıyor, Songüle sen mi haber edersin yoksa ben mi edeyim.
Sadi:ben söylerim öncesinde bir daha konuşmaya çalışırım belki
Taylan:iyi tmm ben aşağıda bekliyorum

Songül üstünü giyinmiş saçını yapıyordu , aklında da dün sadinin anlattıkları tekrar tekrar geçiyordu evet bir yandan haklıydı ama bunu kendisinden duymak isterdi işte, tüm bunları düşünürken kapı çaldı.

sadgül Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin