Final🍂

246 20 128
                                    

Kei'nin uyanmasından sonra Already Gone dimleyerek okuyun bence

Kapının çalınmasıyla gözünü açan kadın birkaç homurtudan sonra vücudunu doğrulttuğunda uyuyan iki çocuğa baktı. Birbirine dönüklerdi, Tadashi yatakta aşağı kaydığı için Kei'nin göğsüne yaklaşmıştı kafası.

Biraz daha onlara bakmak istese de kapıyı açması gerektiği için kalktı ve gerinerek ilerlemeye başladı. Odadan çıkıp kapıya ulaştığında zil sesi tekrar gelmiş, bu sefer Kei de kıpırdanmıştı.

Kapıyı açtığında gördüğü sarışın çocuğa tebessümle beraber "Günaydın." demiş, Akiteru da karşılık verip içeri geçmişti. "Uyandırdım, değil mi?"

"Hm hm. Sorun değil ama. Saat kaç?"

"11'e geliyor. Uyanmışsınızdır diye düşünmüştüm."

"Yorgunluğumuz belli oldu, çocuklar daha uyuyor."

"Anladım. Yiyecek bir şeyler gönderdi de annem, kahvaltı yaparız onlar uyanınca."

"Tamam."

İkisi mutfağa girdiğinde kadın kettle'a su koyup bir bardak çıkarmış ve kahvesini koymuştu. "İster misin?"

"Hayır, sağ olun."

Onlar bir şeylerden konuşurken Kei de uyanmış, gözlerini açtığı an sevgilisini görmesiyle gülümsemişti. Kadın yoktu, uyandığında istediği kadar sevgiye boğabilirdi sevgilisini.

Uyandıracaktı ama belki de dinlenmesi daha iyi olur diye düşünerek vazgeçti. Gerçi, bu kararı sadece birkaç dakika sürmüştü çünkü sonra dayanamayarak dudaklarını saçlarına bastırmıştı. Kokusunu içeri çektikten sonra hafifçe aşağı kayarak yüz yüze gelmelerini sağladı ve yanağına sürttü dudağını. Sonra da dudaklarının üstüne getirmişti. Böyle duracakken iki saniye sonra fark ettiği şeyle gözleri kocaman açıldı, kalbinin yerinden çıkacağını sandı bir anlığına.

Tadashi nefes almıyordu. Emin olabilmek için hem boynunu hem bileğini kontrol ettiğinde gerçekten de öyle olduğunu fark edince kalbinin sıkıştığını hissetti Kei. Rüya görüyor olmalıydı. Doğrulup sakin kalmaya çalışarak kendini cimcikledi. Bir şey değişmemişti, rüya görmüyordu.

"Hayır, hayır, hayır, hayır" diye defalarca mırıldandı gözleri yaşlarla dolarken. Ellerini çocuğun omuzlarına koyup kendine çevirdi ve hafifçe sarstı. "Tadashi, bebeğim uyan. Uyan hadi sabah oldu." Titrek sesine hiçbir karşılık alamazken çocuğun bedenini farkında olmadan daha sert sarsmaya başlamış, birkaç gözyaşı yanaklarından akıp tişörtüne düşerken "Tadashi uyan!" diye seslice tekrarlamıştı.

Çocuğun üstüne eğilip dudaklarına bastırdı dudaklarını bu onu uyandıracakmış gibi. Ufak öpücükleri yine yüzünde yer edinirken uyanması için bir şeyler mırıldanıyordu ağzından hâlâ.

"Tadashi."  Adı ağzından bir hıçkırık gibi dökülürken dik oturur hâle geldi. Gözyaşları ardı ardına yanaklarından süzülüyor, bedeni tir tir titriyordu. İnanmak istemiyordu, kabullenmek istemiyordu.

Elleriyle tişörtünün boğaz kısmını çekiştirirken nefes alabilmek için zorladı kendini. Bayılacak gibi hissediyordu ama bayılamazdı. Eğer bayılırsa Tadashi'yi götürürlerdi ve bir daha göremezdi sevgilisini.

Kulakları uğulduyordu. Kollarının karıncalanması da cabasıydı bu durumda. Derin bir nefes almaya çalışarak ellerini kulaklarına bastırdı ve gözlerini kapattı. Sakin olacak ve sevgilisiyle kalacaktı.

saudade || TsukiYamaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin