kaza

15 2 2
                                    

yurda vardığımızda ortak tuvalete gidip elimi yüzümü yıkayıp odama geçtim. saat 16.30'u gösteriyordu. telefondan rastgele bir şarkı açıp yatağama uzandım. Okul oldukça yorucu geçmişti. telefonu saat 18.00'a ayarladıktan sonra kafamı yastığa koyar koymaz uyuya kalmışım. buna bende şaşırdım çünkü  uyku problemi yaşarım ve genelde gece bile saat 5.00'e kadar uyuyamazken ikindi vakti rahatlıkla uyuyabilmem içten içe mutlu etmişti beni. 

gözümü açtığımda hava kararmıştı. alarmdan önce uyandığımı düşünüp saate baktım. saat 20.00 . off uyku sersemliğiyle alarmı kapatmışım. Etrafıma baktığımda bellayı göremedim. "sanırım yemekhaneye inmiş" dedim kendi kendime. birkaç dakika bende yemekhaneye inmeli miyim diye düşündükten sonra odada kalıp fizik ödevimi yapmaya karar verdim.

telefonumdan Billie eilish-hotline bling  açıp kulaklığımı kulağıma taktım. çantamdan fizik kitabımı çıkartıp ödev verilen sayfayı ararken kitap sayfalarının arasından bir kağıt parçası süzülerek yere düştü. merakla kağıdı elime aldım. küçük bir parça kağıdın üzerinde özenle yazılmış fakat bir o kadar da yamuk duran bir yazı vardı. 

+44 334 223 11 11

Beni Ara ~Tyler Waithe

Beni ara mı? Neden? 

yatağımda oturmuş arasam mı aramasam mı diye düşünüyorum. Eğer ararsam bu sabah anlattığı saçmalıkları anlatmaya devam edip benim kafamı karıştıracağına eminim. Kafam zaten çok karışık. Sanırım aramasam benim için daha iyi olur. 

Ben bunları düşünürken kapı açıldı. içeriye giren Bellaydı. elinde 2 paket pizza kutusuyla  bana doğru geliyordu. "Uyanmıssın kate. Uyanmanı bekledim birlikte pizzacıya gideriz diye ama sen bir türlü uyanmak bilmedin. Bende seni rahatsız etmek istemedim ve kendim gidip alıp geldim."

" Ha iyi yapmıssın bende sen yemekhanedesin sanmıştım. Sahi neden yemekhanede yemedin de pizza aldın?"

"Her gün aynı yemeği yemekten karnımda kurt çıkacak da ondan. arada bir dışarıda yiyelim yoksa bu gidişle zehirleneceğiz. Onu bunu boşver de elindeki kağıt ne?"

"Hangi kağıt?" Eyvah! Kağıdı saklamayı unutmuşum..

"Elinde tuttuğun kağıttan bahsediyorum kate. O ne?"

"Bilmem" Bilmem mi? kafayı mı yedin kızım düzgün cevap versene.

"A  şey fizik notlarını yazdım kağıda çalışıyordum"

"Anladım" elindeki pizza kutusunu kaldırıp " Hadi pizzalarımızı yiyelim yoksa açlıktan bayılacağım"

" Tamam. getir yiyelim"

Çalışma masasında yemeklerimizi yedikten sonra yurdun kütüphanesine inip ödevlerimizi yaptık. Ardından havadan sudan konuşurken saat 02.00 olmuştu. Bella yatağına geçip uyudu. Okuldan sonra uyuduğum için tabiki de uyuyamadım. sabaha kadar telefonda gezindim. Sabaha doğru uyku bastırmaya başlamıştı . saat 04.50'yi gösteriyordu. Alarmımı 7.40'a ayarlayıp uyudum.

 Sabah alarm sesiyle uyandığımda aklıma gelen ilk şey gördüğüm rüyaydı. Rüyamda sınıfımızın baktığı yolda, U dönüşünde iki beyaz araba kaza yapıyordu ve hatırlıyorum arabalardan biri büyük biri küçüktü. küçük arabadaki adamın boynu kırılmıştı. 

Daha önce hiç bir rüyamı bu kadar net hatırlamamıştım. Sonuçta bu bir rüya öyle değil mi?

Hemen yatağımdan kalkıp hazırlandım ve Bella ile yola düştük. Bella her zamanki pozitifliğiyle bana birşeyler anlatıyordu. Sınıfa geldiğimizde dersin başlamasına 15 dk vardı. Hala uykumu alamadığım için sıramda biraz uyumaya karar verdim. Giydiğim montu kafamın üzerine örtüp uyudum. bir süre sonra Tyler'ın sesi ile uyandım. Elinde bir bardak kahve ile başımda dikilmişti

" Hadi Kate, uyan artık."

"Neden?"

"Neden mi?"

"Evet, Neden?"

"Çünkü okuldayız."

"olabilir" Başımdan gitmesini istediğimi anlamasını bekliyorum.

"Of hadi kalk, ders 5 dk sonra başlıyacak. Kahve de getirdim kendine gelmen için."

"Sağol. Sen iç."

"Senin için getirdim."

"içemem ben. Sen iç"

Kahveyi önüme bıraktı ve yanıma oturdu. Bu benim yanımda oturmaya devam mı edecek?

"Kate"

"Evet?"

" Bugün kaza olacak."

"Nerden çıkardın bunu?"

" Rüyamda gördüm. Sende görmedin mi?"

" Sende mi gördün!"

" Anlattım sana her şeyi. Şimdi neden şaşırıyorsun ki"

Tam o esnada  karşı yoldan gürültülü bir ses yükseldi

"Eyvah! Söyledim sana"

Herkes cama doğru koşuyordu. Bizde. Gördüğümüz manzara çok kötüydü. Arabalar resmen kağıt gibi olmuştu. Arabaların içerisine bakmaya çalıştığımda hiç bir kıpırdama yoktu.

Öğretmenler Ambulans çağırdılar ve kısa zamanda siren sesleri duyulmaya başlamıştı. Arabanın içerisinden çıkardıkları iki kişiye ilk müdahaleyi olay yerine yaptılar. Herhangi bir yaşam belirtisi yok.

Kazanın üzerinden iki saat geçti ama şokundan çıkamıyorum. Bu nasıl olur? gerçekten geleceği mi görüyorum? Eğer görüyorsam neden başkaları değil de ben?

Tyler kazadan beri benimle hiç konuşmadı. Belki de ilk cümleyi  benden duymak istiyor. Ama şuan onunla hiç konuşamam. Yarın okulda ya da akşam araya da bilirim. Ama şimdi konuşamam. kafam çok karışık

Beynimin içi NE OLUYOR?! diye bağırıyor 

Gerçekten NE OLUYOR?!


You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 02, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ARAMIZDAWhere stories live. Discover now