seducer' taekook

Hala anlamadın mı?

Jeon Jungkook

"Hadi ama Jungkook, sebepsiz yere kimse kimseden nefret etmez."

Hoseok Hyung ile yaklaşık 1 saattir dertleşip konuşuyorduk. Bana sürekli Taehyung'la ilgili şeyler sorup duruyordu. Ona ondan nefret ettiğimi söylesem de anlamıyor, nefretimin sebebini soruyordu.

Bense geçiştirip saçma şeyler söylüyordum. Kimsenin bilmesine gerek yoktu.

"Söylemezsen eğer gider, Taehyung'a Jungkook sana aşıkmış, senin için ölüp bitiyormuş diye iftira atar, seni rezil ederim pis Varoş seni."

Dediği şeyin olmama ihtimalinin rahatlığıyla sırıttım.

"Hyung, Geç bu ayakları, Hiç bir şey yapamazsın."

Hobi Hyung gözlerini kısıp, ellerini dizlerine koyup konuştu.

"Ciddiyim bak, Söyle ya da rezil ol."

Hala alaycı bir şekilde sırıtırken Hobi Hyung eline telefonunu alıp instagrama girip Taehyung'a Paragraf yazmaya başlayınca, yüzümdeki alaycı sırıtış yok oldu.

"Hyung! Yapma ne yapıyorsun amına koyayım!"

Bana ters bir bakış atıp konuştu.

"Söyleyecek misin?"

En sonunda pes ettim ve derin bir iç çektim.

"Tamam tamam, Söyleyeceğim. Ama kapat şu telefonu."

Telefonu kapatıp, beni dinlemek için kendini hazırladı.

Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Hyung biliyorsun' Ortaokulda sürekli ezilen hor görülen bir öğrenciydim. Gerek ailem, gerek okuldaki insanlar, herkes tarafından eziliyordum. Bu beni üzmek yerine, hırslı bir insana çevirdi. Kendime 'Bir gün beni ezen herkesten daha iyi olacağım.' diye söz verdim. 8. sınıfın sonlarına doğru okulumu değiştirdim. Lise falan da derken, eski okulumdan kimseyle karşılaşmadım şimdiye kadar. İşime başlayınca çoğu kişi tarafından çok beğenildim. İlgi görmek, sevilmek aşırı hoşuma gitmişti. Tabi bu kısa sürdü. Taehyung 'Best Model In The World' ünvanını aldı. O gün hırsım o kadar çoğaldı ki, O kimdi? Ne özelliği vardı da benden daha iyiydi? O günden beridir ona karşı nefretim var. Hala nefretim taze, onu ilk gördüğüm andan beridir nefretten başka duygu beslemedim."

Hobi Hyung Şaşkınca yüzüme baktı. Bense, ellerimi dizlerimin arasına koymuş ve başımı öne eğmiş, onun konuşmasını bekliyordum.

"Jungkook, Anlıyorum seni. Ama nefretle bir yere varamazsın. Ki, çocuğun sana olan davranışlarını bizzat kendim gördüm. Sana, sen sanki ilahmışsın gibi davranıyor. Senin nefret etmen, onu üzebilir. Konu eğer şöhretse, ikiniz de aynısınız. Kimse üstün değil."

Bir süre dediklerini düşündüm. Sebepsiz değildi ki? Benim yerimi almıştı. Hak etmediği halde hemde.

"Hyung ben bilmem."

Sonra aklıma bir şey gelmişcesine gözlerim büyüdü.

"Hyung, Taehyung beni evine davet etmişti."

Ellerimi kafama vurup konuştum.

"Ya nasıl unuturum."

Hobi Hyung bana yan bir bakış atıp konuştu.

"Jungkook sen benimle taşşak mı geçiyorsun?"

Alelacele Ayağa kalkıp yukarı çıktım.

"Hyung, sen evde dur ben gidiyorum."

Hobi Hyung bağırarak konuştu.

"İyi tamam, Götünü kolla!"

Yukarıdan ceketimi,telefonumu ve çantamı alıp aşağıya indim.