~1~

78 3 6
                                    

Başlama tarihiniz?

  Hayat konusunda bildiğim şeylerden biri de kötü olduğuydu . Herkes tarafından sırtından bıçaklanma ihtimalin çoktu. Bazen beslediğin hayvan bile seni yaralayabilir. Mesela kedimin yıkanma günü bugün olmasından dolayı banyodayım şuan da ve ellerimle zaptedemediğim kedimi yıkamaya çalışıyordum.

   Normalde sakinliğinden misafilerimi şaşırtan uysal kedimin bugün ki hırçınlığına bir anlam verememiştim. Markete gitmem gerekiyordu ama hâlen beni uğraştıran kedimle beraberim.

  Herşey bir anda oldu.Kedimin benim üzerime yönelmesi, ıslanmam ve bileğimin olduğu bölgeler içerisinde bir yere üç pençesini geçirmesini takip edemedim. Banyo da yankılanan kısık çığlığım beni kendime getirmişti.' Hay ben böyle işin içine..' diye geçirdim içimden.

  Taehyung' a mesaj atıp acil olduğunu ve hemen gelmesi gerektiğini söyledim . Mesajıma hemen dönen Taehyung 10 dakika içinde burada olacağından bahsedip çevrimdışı olmuştu. Bununla birlikte hareketlenip kedimin benden kurtulup kaçtığı kapıdan çıktım ve ilk yardım kutusunun bulunduğu yere ilerlemeye başladım. Bir yandan da elimin durumuna bakıyordum. Kedimin tırnakları uzadığı için yarın kesicektim. Kedimde uslu uslu yıkanıp beni yaralamasaydı herşey iyi olurdu.

  Elimde ki üç çizik ortalama boydaydı ama ortadaki daha uzun gibiydi. Derinliğinden kaynaklı biraz kanamıştı ama hastaneye gitmeye gerek yoktu. Hafif bir pansuman yaptıktan hemen sonra kapı çaldı. Taehyung gelmiştir diye düşünerek kapıya ilerledim ve açtım.

  Kaşlarını çatarak ayakkabılarını çıkaran Taehyung 'a bir bakış attım ve gri hırkama yöneldi elim. Sonrasın da ise ayakkabılarıma. Taehyung 'tan ses geldi .

" Nereye gidiyorsun ? Ne oldu eline ?" Ona döndüm ve ellerimi kaldırdım.' Markete gidicem sen kedimi bul ve yıka. Gelince anlatırım' ellerimi indirdim ve kapıdan çıktım.

   Arkamdan kapanan kapı ve hafif serin esen havayla derin bir nefes aldım. Biraz rahatlamıştım. Bugün salıydı ve benim uğursuz günümdü. Birşeyler olmasını bekliyordum ama böyle birşey olacağını tahmin etmemiştim. Kendi canımı çok sevdiğimden küçük bir yara bile canımı sıkabiliyordu.

  Yakınlarda bulunan markete girip gerekli olan şeyleri almaya başladım. Yanda ki dükkana konuşmaya gideceğini söyleyen tanıdık ajussi ile küçük markette iki kişi kalmıştık . Biri daha vardı ve masaların olduğu yerde hazır ramenini yiyordu. Deri ceketinin altında kareli bir gömlek, dar mavi bir pantolon ve siyah bir şapka takıyordu. Bir badboy havası vardı. Sakince yemeğini yiyordu. Bana sorarsanız etkileyici bir tarzı vardı.

   Adama daha fazla bakmadım ve işime devam ettim. Kısa süre sonra gözüme çarpan hareketlilikle adama tekrar baktım . Yemeğini yemişti ve artık kalkıyordu. Elinde bulunan boş kutuyu çöpe attı ve  park halinde bulunan motorsiklete doğru ilerledi. Peki tamam adam yemeğini yedi ve gidiyordu . Ama neden bu kadar çekici olmak zorundaydı , anlamıyorum. Aynı bl hikayelerinde ki başrolleri anımsattı bana . Nedense bu anı tekrar tekrar yaşamak istedim.

  Motorsiklete oturdu ve kaskı takmadan önce etrafa birkez baktı. O sırada göz göze geldik. Çekici küçük ve sert bakan gözleri bana 'git artık' diye içimden tekrar ettirirken hemen önüme döndüm. Kısa bir süre daha bana baktığını hissetsem de hemen sonra motorun çalıştırılıp uzaklaştı duyuldu. Kalbim korkudan atıyordu ve bugünlük yaşadığım heyecan yeterdi.

~

" Son zamanlarda kedin daha mı hırçınlaşmaya başladı , bu garip?"

  Marketten aldıklarımı yerleştirirken aldığım çilekleri yemeye başlayan Taehyung'un sorusunu kafamı sallayarak cevap verdim. Olduğundan hırçın davranıyordu ve aslında biraz tedirgindim. Bir sorunu olabilirdi . Minnoşumu çok seviyordum, yaralanmasını istemezdim asla.

  Taehyung bir anda aydınlanarak işaret parmağını havaya kaldırdı.
" Belki de yalnız hissediyordur ? Bu aralar üniversiteye hazırlandığından pek ilgilenemedin." diye ortaya bir fikir attı. Bir süre düşündüm , söyledikleri mantıklıydı.

Son sınıf olduğumdan dersler ağırdı ve uykuya ayıracak zamanım bile olmuyordu. Bir de o site vardı. Eve geldiğim de direk bilgisayar başına geçiyordum ki kedimle neredeyse akşam yemeği sırasında vakit geçirebiliyordum. Sonra ise ev ödevleriyle başa çıkmaya çalışıyordum. Hedeflerimi belirlemiştim ama çalışma ve azim gerektiriyordu.

  Taehyung' a dönerek mimiklerim ile anlatmaya çalıştım. Sonra ellerimi kaldırdım, ' Haklısın,sanırım pek vakit ayıramadım ona. Hafta sonu onunla ilgilenirim.' diyerek karşısına oturdum. Tabakta 6-7 tane çilek kalmıştı. Geri kalanını benim önüme doğru ittirdi.

" Peki hikayen noldu, onu yazmayacak mısın? Okuyucular tepki göstermez mi ?"  Biraz düşündüm ve ellerimi tekrar kaldırdım.

' Evet, bunu düşündüm bende. Diğer yöneticiden bir bölümlük rica edicem. Yazarlara pek güvenmiyorum açıkçası. Beni geri çevirmez diye düşünüyorum.'

  Yazarlar acemiydi. Kitabın en ufak hatasında kötü eleştiri alacağına emindim . Bu yüzden Kookie' ye söylecektim. Onu yönetici yaparken bile onda ki ışığı görmüştüm. Benden sonra sözü geçen tek kişiydi .

O sırada kedim mutfak kapısından göründü . Bana bile dönmeden direk Tae'nin kucağına atladı. Onu sevmeye başladığında kedimin bana yüz vermemesi beni üzmüştü. Hadi ama sen benim kedimsin!

   " Onun sana yardım edeceği ne malum ? Kendi hikayesi var ve eminim ki onunda yoğun bir programı vardır." Bunu bende biliyordum ama onun bilmediği birşey vardı.  Kookie'nin gözünde en hayranı olduğu idolü gibiydim. Bu zamana kadar beni hiç geri çevirmemişti.

' Sen bana bırak.' diye belirttim ve odama geçtim . Bu saatler genelde site de olurdu . Yani meşgul olmadığını var sayarak ona mesaj attım.

                                                                ...

Mochi
Hey, Kookie
Aktif misin?
..
Kookie?
Değilsin :(
Peki o zaman gördüğünde yaz !
( Gönderildi 19.23)

_
Bölüm sonu

Magic Of Hands~JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin