ꜱʜᴇᴅ ᴍʏ ʙʟᴏᴏᴅ •nagireo•

¹

- Efendi Reo, sizin için hazırlamış olduğumuz oda burası.

- Teşekkür ederim Bayan Lulubell

- Size hizmet etmek benim için bir onurdur. Ayrıca Lordum, odanızın dekorasyonunu seveceğinizi belirtti. Sizin zevkinize göre bizzat ayarladık. Fakat beğenmediğiniz bir hususta rica ediyorum, bunu bana belirtmekten çekinmeyin. Ben sizin kişisel hizmetkârınızım.

- Kişisel hizmetkâr mı? Gerçekten, lüzumu yoktu...

- Lordumun emri görevim olduğu gibi sizin huzurunuzda benim görevimdir.

- Pekâlâ...

- Öyleyse sizi kendinizle yalnız bırakıyorum. Bay Near yemeği hazırladığı vakit size haber vermeye geleceğim Efendim...

- Teşekkür ederim Bayan LuluBell...

- Her zaman Efendim...

Beyaz-yeşil rengin hakim olduğu estetik odayı incelerken bedenimi yumuşak yatağa bırakmıştım. Çeşitli bitkilerin, büyü kitaplarının, minik bibloların, oda salıncağının, farklı boydaki yastıklarla birlikte hoş heykellerin eşlik ettiği bu odayı belli bir süre boyunca incelemiştim.

- Sarmaşıkların eşlik ettiği bir balkon ha...

İç çekerek yatağa uzanırken yaptığım durumun doğru olup olmadığını ve geride bıraktığım arkadaşlarımın beni merak edip etmediğini sorgular olmuştum.

Evet, kimseye haber vermeden ortadan kaybolmuştum. Hyoma ve Eita hakkımda neler düşünmüştür? Kim bilir... Sadece tek temennim onları endişelendirmemek...

- Sonuçta bunu kendim için değil hepimiz için yapıyorum

Bu yaptığım, iç huzurumuzu sağlamak adına birtakım fedkârlıktan başka bir şey değildi. Sadece geçici bir süre buradaydım, sonrasında ise evime geri dönecektim....

Boyun girintimde hissettiğim ılık rüzgâr irkilip gözlerimi aralamama neden olurken bedenime sokulan bedenin sahibine bakmak için başımı eğmiştim.

- Ne yapıyorsun?

- Uyanmışsın...

- Evet uyandım ve hâlâ ne yaptığını sorgulamaktayım.

- Sessiz kal Reo

Boynumda hissettiğim sıcak ve yumuşak dokunuşlar gerilmeme neden olurken kendimi zor da olsa tutmaya çalışıyordum.

- Vücudun soğuk olmasına rağmen dudakların sıcacık, neden?

- Senin yüzünden böyle dudaklarım.

Belimde hissettiğim güçlü kollarla derin bir şekilde nefes almıştım. Boynumda hissettiğim ıslaklık gözlerimi kapatmama neden olurken boğazımı temizlemiştim.

- Bay Near yemek hazırlayacaktı.

- Çok mu acıktın?

Boyun girintimden ayrılan Seishiro ile gözlerimiz kesişirken onu başımı sallayarak onaylamıştım.

- Evet acıktım

Gri rengi kendisini çeldirici kırmızıdan kurtarırken Seishiro alnımdaki saçlarımı geriye doğru iterek alnıma küçük bir öpücük bırakıp benden uzaklaşmıştı.

Nagi Seishiro, ben hariç herkesin Nagi demesini emrederken benden ona; Seishiro olarak hitap etmemi özellikle istemiş olan İblis Vampiri...

- Odanı beğendin mi?

- Güzel, teşekkür ederim...

- LuluBell içine sinmeyen bir şey olursa halledeceğini sana söylemiş olmalı...

- Evet söyledi ve hazır konu LuluBell'e gelmişken kişisel hizmetçiye gerek yoktu...

- Gerek yok mu? Müşterimin el üzerinde tutulması gerektiği hâlde mi?

- ...

Sorusunu yanıtsız bırakırken arkadan onu süzüp incelemeye başlamıştım. Siyah pantolonuna eşlik eden ve tenini az da olsa gözler önüne seren siyah gömleği ile beyaz teninin uyumu kusursuzdu.

- Sana ait olan çalışma odasını LuluBell bugün hazırlayacak

- Anladım, teşekkürler...

- Teşekkür etme Reo, müşterime hizmet etmek benim görevim

Siyah ve kırmızı rengin hakim olduğu odaya giriş yaptığımız sırada uzun yemek masasının üzerinde çeşit çeşit yemekler bulunuyordu.

Yemeklerden çok dikkatimi odanın dekorasyonu çekmişti. Yanan siyah şömineyi kuşatan temsili şeytan heykelleri, şekilli siyah duvarın içerisine yerleştirilmiş olan kırmızı yakutlar ve sanatsal tabloların eşlik ettiği aile fotoğrafları...

Etrafı biraz daha incelemeye devam edeceğim sırada belimde hissettiğim el ile başımı çevirmiştim.

- Sevgili müşterim, tek aç olan kişi sen değilsin...

༒