3$

418 50 10
                                    

bayagi gec geldi bolum biliyorum.
ayrica okuyan yok, ve yazamıyorum belki ani bir final yaaparim.

-

"Minho, lisede dans ettiğin zamanları hatırlıyor musun?"

Seungmin Minho'ya dans etmek için yalvarmayı deniyordu, ama pek başarılı olduğu söylenemezdi. Çünkü bir türlü konuya giremiyordu.

"Nasıl unuturum. 3 sene boyunca birinci seçilmiştim dans yarışmalarında."

Seungmin yavaşça Minho'ya döndü ve  oturdukları koltukta koluna iyice sokuldu. Ardından konuşmaya başladı.

"En son ne zaman bu evdeki dans stüdyonda dans ettin Min?"

Minho biraz düşündü ve cevap verdi.

"1 yıl önce sanırım. Neden sordun?"

"Hiiç. Birde şey vücudun nasıl hala formda kalıyor dans etmediğin halde?"

Minho hafifçe kıkırdadı ve cevabını geciktirmedi.

"Çünkü uzun zamandır dans etmesem bile düzenli spor ve diyet yapıyorum güzelim."

Seungmin küçük bir şaşırma ile tekrardan Minho'ya daha çok sarılmaya başladı.

Minho bu akşam Seungmin'e ne olduğunu anlayamıyordu. Oldukça çok soru soruyor ve çok yılışık davranıyordu.

'Belki de sadece beni çok sevdiği için yapıyordur' diye düşündü ve bunu düşünmeyi bıraktı.

Aradan bir kaç dakika geçtiği zaman, Minho uyumuştu bile. Seungmin derin bir iç çekti ve eşinin önce iki yanağına, sonra alnına ve çenesine, ardında burnunun ucuna ve en son ise dudağına birer tane öpücük kondurdu.

Üzerine eğildiği eşinden geri çekildi ve arkasını dönüp odasından battaniye almaya gitti.

Tam bir adım atacakken Minho onu sağ bileğinden tutup kendine çekti ve eşinin kucağına oturttu.

"Anladım ben senin derdini,"
Minho iki elinide Seungmin'i yanağına koydu ve gözlerinden öptü yavaşça. "açıkça söyleyebilirdin."

Seungmin donup kalmış, gözleri kapalı bir şekilde Minho'nun kucağında duruyordu öylece. Ne olduğunu kavrayamamıştı bile.

Minho bir süre boyunca Seungmin'i inceledi. Hiç bir şekilde gözlerini açmıyordu kucağındaki eşi.

"Güzelim açsana gözlerini."

Seungmin yavaşça gözlerini açtı ve kafasını aşağıya eğdi. Hala Minho'ya bakamıyordu. Utanıyordu hemde çok feci.

"Seung, bana bak."

Minho emreder gibi konuşmuştu, sesi yumuşak ama sertti. Ayrıca Minho'nun etrafa yaydığı yoğun feromonu Seungmin'i hem etkileyip sakinleştiriyor hem de korkutuyordu.

Seungmin yavaşça kafasını yukarı kaldırdı ve eşi ile göz göze geldi. Bunca yıldır evlilerdi ama hala utanıyordu ve tedirgin hissediyordu.

"Seni hissediyorum Seungmin. Tedirgin olma, korkma buradayım ben. Şimdi, bana ne istediğini açık şekilde söyler misin güzelim?"

Minho kucağındaki bedeni kolları arasına aldı ve kafasını kendi boynuna koydu, mührün olduğu yere.

"Dileğini yerine getiriyorum Min. İstediğin bu değil miydi. 1 saattir konuya danstan girmeye çalışıyorsun. İkimizin dans etmesini sağlayacaktın. Biliyorum. İstersen seninle bütün gün boyunca dans ederim. Ama bunu bana söylemen lazım dolaylı olmayan yollarla. Tamam mı?"

Seungmin cevabını eşinin mühür noktasına öpücük kondurarak vermişti. Etrafta hala birbirlerinin yoğun feromonları vardı. İkside çok mutlu ve rahattılar, çoğu insanın olmadığı kadar.

-

okuyan olud belki.

ours/minminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin