"Ne diye öyle bakıyorsun?"
Esmer dik ve sinirli bakışlarını ayırmamıştı Yoru'dan. Zor duruyordu bağırıp çağırmamak için.
"Phoenix."
"Ya sence!? Sence niye olabilir acaba? Niye savunmadın beni?"
Yoru tepki vermeden suratına bakmıştı Phoenix'in. Phoenix daha da sinirlendiğini hissetmişti.
"Yanımda sen vardın, sen gördün olan biteni! Sen beni savunmayacaksan kim savunacak? Sevgilimsin bi de!"
Phoenix bağırdığında Yoru şşlemişti. Etrafına bakındı sonra tekrar döndü Phoenix'e. Hayal kırıklığıyla bakıyordu esmer.
"Bu kadar abartılacak bir şey değil."
"Spike'ın patlaması benim suçum oldu ama! Orada beklediklerini biliyordun sen de, neden söylemedin?"
Yoru iç çektiğinde Phoenix derin bir nefes almıştı.
"Ayrılmak istiyorum."
"Ne? Saçmalama şunun için ayrılacak mısın?"
"Sevgilin olduğumu sesli söyleyemiyorum bile Yoru, böyle olacaksa olmasın."
"Ne alakası var?"
"Ne demek ne alakası var ya? Ben sana bir gün bile sarılıp uyuyamadım, bir kere bile seni seviyorum demedin bana. Burada da savunmamanın sebebi şüphelenecekler diyeydi değil mi?"
Yoru bakışlarını eğmiş ve ses etmemişti. Phoenix kollarını önünde bağlamıştı.
"Sevgilim gibi de değilsin zaten, aramızda bir şey yokken daha yakındık sanki. Sadece azdığında sevgilin olduğumu hatırlıyorsun zaten."
"Öyle değil."
"Bana göre öyle. Herkesten deli gibi gizliyorsun, utanıyor musun benden?"
"Hayır."
"Neyse, umrumda değil, bitti."
"Cidden saçmalıyorsun."
"Seviyor musun beni?"
Yoru biraz sessiz kalmıştı Phoenix ağzını açacağı sırada konuşmuştu.
"Seviyorum."
"Ağzından cımbızla alıyorum resmen... O zaman öyle davransaydın, ben senin seks oyuncağın değilim. Daha elinden tutamıyor, seni öpemiyorken pek de sevgili olduğumuza inanmıyorum. Yalnız kurt olmak istiyorsan, buyur, istediğin kadar yalnız ol. Bitti."
Phoenix arkasını dönüp gittiğinde Yoru öylece bakakalmıştı. Kalbi acıyordu ama elinden hiçbir şey gelmeyecek gibi duruyordu. Phoenix sinirliydi ve Yoru ne yapması gerektiğini bilmiyordu.
***
Yoru tüm gece uyuyamamış ve en sonunda biraz yatağından kalkıp dolanmaya başlamıştı. Mutfağa girdiğinde uykulu uykulu kendine bir şeyler hazırlayan Jett ile karşılaşmıştı. Aslında iyi yardımcı olabilirdi Jett, sonuçta Phoenix'in yakın arkadaşıydı.
"Jett."
"Hı? Ne? Aa Yoru sen de mi uyumadın?"
"Uyuyamadım, müsait misin?"
"Ben de açlıktan uyuyamadım zaten müsaitim evet?"
"Konuşabilir miyiz... Phoenix hakkında?"
Jett ocağın altını kapatıp yumurtasını tabağa koymuş ve masaya bırakıp sandalyesine oturmuştu.
"Evet dinliyorum. Bugün baya üzüldü sanırım. Duydum Spike olayını."
"Evet biraz onun hakkında ama... Daha çok başka bir şey için yardımına ihtiyacım var."