Ya of of sınavlarım yüzünden sabahtan akşama kadar ders çalış. Bide üniversite sınavı of lanet olsun ne yapicam ben ya diye düşünüp ,beynimi allak bullak ederken annemin sesini duydum.
-"Hadi kızım çabuk ol kahvaltı hazır."
-"Tamam annecim geliyorum."
Çantamı almaya yöneldigimde telefonuma mesaj gelmişti.-NuRşİN-
Günaydın tatlı bela,kafede bekliyorum seni konuşalım.-Hilal-
Tamam canım geliyorum merak ettim ne konuşucan acaba.Telefonun ekranını kapatıp aşağı indim çantamı ayakkabılığın önüne bırakarak sofraya indim.Eyvah babam, matematikten kaç aldığımı kesin soracaktı.Ve babam merdivenin başında belirdi.
-"Günaydın benim yakışıklı ve anlayışlı babacım."
-"Günaydın benim sınav sonrası yalakacı kızım."
-"Baba ya aşk olsun ben hiç sana yağ yapmak için yaklaşır mıyım?"
Babam sadece baş sallamakla kaldı. Yemek yedikten sonra kalktim ve dışarı çıktım kafeye doğru yürüdüm.
Kafeye geldiğimde NuRşİN görünürde yoktu bende telefonumu açıp Furkan'a mesaj attım. Tam mesaj atacaktim ki karşımda hafif uzun boylu bi erkek belirdi.
-Ne içersiniz hanımefendi ?"
-"Bi portakal suyu alabilirim."dedim onun nazik sorusuna karşılık vererek.
-"Alabiliriz."dedi bana tanıdık gelen bi ses. Adamın çekilmesiyle nurşini görmem bir oldu. Hafta sonu boyunca ne buluştuk ne de aradık birbirimizi.
Portakal suyumuzdan yudumlaniyordum ki NuRşİN lafa geçti
-"Hani seni furkan alacaktı bugün."
-Mesaj attım ama dönmedi neyse okulda görüşürüz elbette. Hadi kalkalim yoksa geç kalıcaz"dedim-"Tamam hadi kalkalım zaten sıkıldım.
Ayaklanıp okula gidiyorduk galiba geç kalmamıştık çünkü bahçe öğrenci kaynıyordu. Her zamanki gibi gözler bizim üzerimizdeydi.
Aslında nedeni sadece güzel olmamız değil okulda popüler olmamızdı.NuRşİN okulun sahibinin kızıydı , Kıvanç'ın babası vergi rekortmeniydi,
Furkan'ın babası savcı annesi doktordu,
Benim ise babam mühendis annem doktordu.
Gizemin ailesi ful avukat.
Serkanın annesi yok babası doktor.Galiba bu yüzden fazla dikkat çekiyorduk. Neyseki sınıfa gelmiştik ve sıramıza doğru ilerliyorduk ben ve NuRşİN o kadar konuşmaya dalmistik ki zilin çaldığını duymamıştık.
İçeri kim girdiyse artık bütün sınıf birden sessizleşti. Diye düşünüyordum ki içeri gireni görür görmez bizde ayaklandık. İçeri giren müdür yardımcımız dı.
-"Günaydın gençler oturun size güzel bi haberim var. Aranızdan üç arkadaş bizi bir yarışmada temsil edecek ve kazanırsak Antalya tatil biletimiz olucak ama misafirlerimizde olucak hani size bi kolejden bahsetmistim ya kolejleri yıkılacak yeniden yapilacak bu yüzden uzun bi süre bizimle kalacaklar aranızda herhangi bi sorun çıkacağını düşünmüyorum çünkü kültür sınıfıyla hemen hemen aynısınız."
Sonra hoca bize dönerek konuşmasına devam etti.
-"Her neyse onlarda bizimle olucak. Bunun için elinizden geleni yapacaginiza inanıyorum.Evet bizi temsil edecek arkadaşlarınızı açıkliyorum."
Hayır hayır ben olmak istiyorum. Ne olur ben olmiyim diyecektim ki
-"Hilal, NuRşİN ve Kivanç sizleri seçtik kolay gelsin."
Of ya of niye ben Allahım yardim et ben olmak istemiyorum ya. Diye düşünüyordum ki bir el omuzuna deydi
-"Selam güzellik pek memnun görünmüyorsun bakiyorum.
Dedi kıvanç zaten hakliydi."-"Ya ne memnuniyeti kanka, yeter artık sıkıldım. Hep biz hep biz."
-"Aman sıkma canını. Nasıl olsa kazanınca tatil yapmış olucaz".
-"Hadi kantine inelim yoksa NuRşİN geberticek bizi."
-"Aynen aynen kalkalım" dedi ve boynuma kolunu atıp kantine doğru ilerledik. Tam birinci kata geldik bir öküzün dikkatsizliği yüzünden pano boydan boya üstüme düşüyordu. Hayvan.
-'Önüne baksana kızım. Allah Allah ya."
-"Bir lafina dikkat et ben senin kızın değilim. İki suç benim mi senin mi tartışmıcam tamam mı? İlk önce kızlarla nasıl konuşman gerektiğini öğren."
"-Of çekil yolumdan ya seninle mi uğraşıcam". Dedi bana ya bana Hilal'e, inanamıyorum.
"- Hey hey bana bak delikanlı bozuntusu, arkadaşımla konuşma tarzına dikkat et yoksa öğretmiyim." Dedi , ağzına sağlık kıvancım yürü.
-"Hadi öğretsene arkadaş bozuntusu".
Allahım tamda kavga edicek zamanı buldular. Müdür arkalarından, bize doğru geliyor onlar kavga edecekler eyvahlar olsun bu sefer bittik. Zaten son uyarımızı da almıştık.
-Ooo kimleri görüyoruz burada Koray Kozan. Merhaba oğlum hayırdır bi sorun mu var." Dedi bize imalı imalı bakarak. Eyvah işte şimdi bittik hayvan bizi söyliycek kesin yine disipline gidicez. Bir dakika bir dakika bu çocuğun soyismi bize misafir gelecek kolejin ismi ama, yoksa bu çocuk hayır hayır inşallah değildir.
- Merhaba Yavuz bey. Burada herhangi bi sorun yok bizde arkadaşlarla tanışıyorduk.
-Öyle mi iyi o zaman. Hilal Sarrafoğlu ve Kıvanç Soylu okulumuzun değerli öğrencileridir. İlk olarak onlarla tanışman iyi olmuş. Neyse hadi biz odama gidelim konuşmamız gereken bi konu var galiba.
Müdür bizi tanıştırdıktan sonra çocuğu alıp odasına çıktı ama Koray yanımdan geçerken bana
- Bana borçlusun Hilal Sarrafoğlu. Dedi anlamadığım bi şekilde.