Bölüm 27

3 1 0
                                    

Merdivenin önündeyken Çisil'i göremediğim için etrafıma ve oturarak bizi izleyen ikinci takıma baktım. Oyun alanı geniş bir düzlüğe kurulmuştu. Büyük ihtimalle bu oyun için özellikle temizlenmiştir.Bu oyunları nasıl hazırlıyorlar yani tahtalar ağlar filan. Bu kadar geniş bir düzlüğün olması normal mi? Bu oyunu hazırlayanlar acaba şuan nerede? Peki kameralar?Oyunun düzeltilecek yerlerini düzelmek için oyunun  yanında 5 kişilik bir görevli oluyor ama onlar karavan kullanıyorlar. Peki yol nerede? Neden biz hiç görmedik. Büyük ihtimalle güzergah yoldan uzak duracağımız şekilde ayarlanmıştır. Gerçi bir kaç kere yoldan geçmiştik ama hiç yol gibi değildi. İyice salaklaştım ya...  O kadar binalar alanlar filan yapılıyor eminim buranında bir sistemi vardır. Acaba mimarlık yada mühendislik mi okusam? Amaaannnn neyse... Kafamı çevirip Batu'ya baktım. Basket atışına başlamış bile.  Yerimde zıplayıp ufak tefek ısınma hareketleri yaptım. Çok geçmeden Batu elini kaldırdı. İlk adımı dikkatlice atarak merdivenden çıktım. Merdiven ip olduğu için hafif sallanıyordu. Allah'tan toprağa sabitlenmiş. Merdivenin sonuna gelip asılı duran ipi tuttum. İpin ucunda ayaklarımızı basmamız için ufacık bir yuvarlak tahta vardı.  İpleri geçip ağın en üstüne tırmanmıştım ki birden oyunun bittiğine dair saat çalmaya başladı. Hm... Ne oldu şimdi? Daha oyunun ortasında süremiz mi bitti? Ağın en aşağısına inip yere atladım. Herkes buraya yaklaşıyordu. Bir yandan da ne olduğunu öğrenmeye çalışıyordu. Çisil ağlayarak yanımıza geldi. Kule yıkıldı diyerek ağlamaya başladı. Hemen yanına gidip ona sarıldım. Birisi bir şey söylemesin diye hemen onu uzaklaştırdım.

Maalesef oyunu bitiremediğimiz için iki saat beklemek zorundayız. Yani saat 3 gibi oynayabiliriz. Eğer o zamanda başaramazsak ya risk alıp saat 5'te tekrar oynayacağız ya da oynamadan direk final çizgisine gideceğiz.

Ateş: Bu kadar moralinizi bozmayın. İki saatimiz var. O zamana kadar oyunun alıştırmasını yapabiliriz. Bir sonrakinde yaparsak çok rahat saat 7'ye yetişiriz. Asıl mesele Çisil'in yerini değiştirecek miyiz?

-Bence değiştirmeyelim. Sonuçta bir kere oynayıp tecrübe kazandı.

-Çisil: Senin dediğin gibi antreman yapabilirim. Hem eşleştirme oyunundaki şekilleri de biliyorum.

-Ateş: Pekala herkes yerinde kalsın.

Herkes karışık bir şekilde sohbet etmeye başladı.  Fulya tek kız olduğu için zorlandığını ve bizimle konuşma fırsatı olduğu için mutlu olduğunu söyledi. Orkun bir saat kaldı deyince biz dahil hepimiz sıkıldığımızı dile getirdik. Kırmızı grup bir konservesinin tamamını biz ise son konservemizin yarısını yedik.

Mete: Vakit öldürebileceğimiz bir şeyler olsaydı bu kadar sıkılmazdık. Bir oyun mu oynasak?

Onlar ne oynayabilecekleri hakkında düşünürken ben aklıma gelen fikri Çisil'e söyledim. O da kafasıyla beni onayladı.

-Hadi mafya oyununu oynayalım. Hem çok kişiyiz eminim çok eğlenceli olur.

Kadir: O nasıl bir oyun?

-Çok basit. Durun anlatıyım. Sunucu biz on kişi olduğumuz için dört mafya seçecek, Vatandaşlar mafyayı bulmaya, mafyalar ise yakalanmamaya çalışacak. Gündüz olduğunda vatandaşlar mafya olduğunu düşündüğü bir kişiye oy verecek. Mafyalarda gece olduğunda bir kişiyi öldürebilir. Eğer oyun bittiğinde bütün mafyalar yakalanırsa vatandaşlar kazanır. Bir de polis ve doktor var. Gece onlar da kendi görevini yapacaklar.

Çisil: Eminim okuldayken birkaç defa oynamışsınızdır.

Rüzgar: Ben oynamıştım. Oldukça iyiyim.

Oy birliğiyle oynamaya karar verdik. Aegyo zamanı...

-Lütfen ben sunucu olabilir miyim? Lütfen... Lütfen... Lütfen...

Kızlar utanarak aa diye tepinirken erkekler bana tuhaf bakıyordu. Özellikle de kırmızı takım. Benim takımımdakiler alışmış gibi tepki göstermemişti. Herkes onaylayınca ayağa kalkıp sopa gibi bir şey aradım. Aegyo normalde Türklerin yapmadığı bir şey olsa da yuvarlak yüzüm ve hafif şişkin yanaklarımla bana yakışıyordu. Zaten sesimi ve hareketlerimi çok abartmıyorum. Tatlı sözler, samimi  gülümseme ve arada sırada göz kırpma... Beni diğerlerinden farklı kılan tek şey Korelilerin yaptığı kalp gibi bazı hareketleri yapmam.




PARA AVIWhere stories live. Discover now