1.B: Kavga.

88 7 2
                                    


Dilan yine gözlerini alamıyordu ondan, kimden?
Simge'den.
12. Sınıf başlayalı 1 hafta olmuştu, tüm bu şeylerin yanında onun dikkatini çeken bir şey daha vardı. En arka köşede oturan sürekli argo konuşup, siyah giyip, siyah düz saçlarının arasından parlayan esmer teni olan şapka takan bir kız. Derslerde genellikle uyur, uyanık olduğu zaman erkeklerin ona attığı laflara kendi deyimiyle "racon keser" ya da hocalarla tartışmaya girerdi. Dilan, sınıftaki diğer kızlar gibi bu kıza gıcık oluyordu. Öğretmenlerle atışması yüzünden neredeyse her zaman ders kaynıyor evde yeniden tekrar etmek zorunda kalıyordu, evde bunu tekrar etmek için zamanı bile olmamasına rağmen.

Dilan sabit, düzenli bir rutini olan biriydi. Her zaman aynı saatte okula gider, derslerini dinler, çıkışta ilk otobüse binip bale kursuna giderdi. Dilan başarılı bir balerindi, yıllardır orada olmasına rağmen hala oyunlarda büyük bir rol alamamış alabilmek için çalışıyordu. Baleden çıkıp eve geldiğinde ise biraz dinlenip bakım yapıp test çözüp uyurdu hemen, tekrar etmesi yüzünden bozulan uyku düzeni beraberinde gözaltı morlukları getirmiş o kadar özenip büzendiği cildine bir darbe vurmuştu.

Dilan düşüncelere dalmışken onu çekip çıkaran şey zil sesi olmuştu, eşyalarını çantaya toplayıp dışarı çıkmak üzereyken bir el onu omuzundan yakaladı. Şaşkınlıkla arkasına döndü.

"Yavrum gözlerini benden alamıyorsun, bakıyorum da. Hayırdır bir şey mi var?" Şapkasını düzeltirken göz kırptı.

Dalin nefes verdi, "Yaptığın aptallıklara bakıyorum Simge, senin yüzünden ders dinleyemiyorum"
Çevresine bakıp onları dikkatle izleyen sınıf arkadaşlarını gösterdi.
"Kimse dinleyemiyor! Biraz daha sessiz olursan sevinirim."

"Yoksa?" Omzunu iyice sıktı Dilan'ın. "Yoksa ne yapacaksın? Yüzüme tekme mi atacaksın balerin kız, ha?"

Dilan'ın kaşları iyice çatıldı.
"Narin bir ceylandan farkın yok, kızım ne yapabilirsin ki?"

Dilan yumruklarını sıkıyor, içinden sayıyordu. Korkusundan değildi sadece bu zamana kadar hiç tutanak yememişti ve sicilinin temiz kalmasını istiyordu.
Simge acır gibi ona gülüp elini omzundan çektiğinde kendini yerde bulması bir oldu. Dilan dayanamamış dediği gibi tekmeyi yüzüne geçirmişti.

Belli belirsiz inleyip kanayan burnunu tutuyordu yerde.
"Demek ceylan kurt olmak istiyor, ha?" Dilan'ın üstüne atlayıp boğuşmaya başlamışlardı, Dilan neye uğradığını şaşırırken sınıftakilerin bağırışları yüzünden donakalmıştı.
Simge onun boynunu, onun deyimiyle "ümüğünü" sıkarken Dilan onun kollarına tırnaklarını geçiriyor, üstüne damlayan kanlardan iğreniyordu.

.

.

.

Rehber öğretmenine ne kadar yalvarmasına rağmen yine de ikisine de tutanak tutulmuştu.
Simge bu kadar yalvardığı için onunla dalga geçerken, hoca araya girdi.
"Birkaç tutanak daha gidersin buradan Simge!"

Peçeteyle burnundan süzülen kanı hafifçe sildi. "İlk o sesi biraz indir hoca, benimle böyle konuşamazsın. Ayrıca size ne lan? Ben gidiyorum siz değil, yine depresyondaki öğrencilere ders programı verebilirsiniz yani sakin olun"

"Düzgün konuş benimle!"

"Küfür mü ettik be?

Dilan'ın gözü saate takıldı, üçüncü dersti, gün çarşambaydı yani matematik dersiydi. Geçen hafta hoca yeni konuya geçeceklerini söylemişti.

"Gidebilir miyiz artık hocam? Ders matematik, geri kalıyoruz"

"Biraz derslere önem veriyoruz hocam möö" diyip kıs kıs güldü Simge.

"İyi bakalım gidin hadi kızım"

"Sonunda be!" Simge duyar duymaz kalkıp kapıyı açmıştı ki..

"Sen biraz dur bakayım erkek fatma!"

Simge ona doğru döndü.
"Ne var lan yine?"

"Annen ya da baban gelsin artık, bu kaçıncı! Abin hiçbir şey yapmıyor"

"Size kaç kere dedim gelemezler diye konuşacaksanız abimle konuşun" Kapıyı hızlıca çekip çıktı, arkasından da Dilan.

Sınıfın önüne geldiklerinde Dilan kapıyı tıklamak için uzandı, Simge onun bileğinden tutup kendine çekti.
"Şşt ceylan var mı bir şeyin? Sinirliydim o kadar sert dövmek istemedim seni"

Dilan bileğini ondan kurtardı.
"İşine bak bed görl abla, uğraşma bir daha benimle"

"Bed görl abla? Onlar benim getir götürümü yaparlar anca, biz drillciyiz"

Dilan gözlerini devirdi, iç çekip kapıyı tıklatıp içeri girdi.
Yerine geçtiğinde arada bir konuşup yine de birbirleriyle iyi geçindiği, kafa dengi sıra arkadaşı onu dürttü.
"Dilo n'oldu, ne dediler, tutanak mı tutuldu, derdi neymiş?"

"Evet tutanak tutuldu, şimdi sus ders dinlemek istiyorum. Gerideyim zaten... Bu arada yazdık mı bir şey?"

"Yazmaz olur muyuz kızım? Sınıfa girdiği andan beri car car, elim yoruldu. Çıkışta veririm sana yazarsın"

"Teşekkürler Ruko, sen de olmasan"

"Rica ederim ciğerim"

__________________________________

Güzeldi bence
Sizce?

Yeni bölümlerin hemen gelmesini istiyorsanız yorum ve oydan çekinmeyinnnn!!!
Iyi gunler.

Esmer Güzeli (GxG) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin