7

867 77 32
                                    

Yağmur yağmaya başladığında kaldıkları pansiyona döndüler. Beomgyu yenilenmiş hissediyordu. Beomgyu kaldıkları odaya önden giderken Yeonjun bir şeyler almak için markete uğradı ilk önce.

Yeonjun geri döndüğünde Beomgyu yüzünde geniş bir gülücükle telefonundan bir şeyler izliyordu. Yeonjun onu gördüğünde hiç olmadığı kadar huzurlu hissetti çünkü onu gerçekten gülümserken görmeyeli çok uzun zaman olmuştu.

"Ne izliyorsun?" Yeonjun yanına uzanırken onun telefonuna bir göz attı.

"Baban Chaeri'nin bir videosunu göndermiş. Şuna bakar mısın nasıl da sevimli dans ediyor!" Beomgyu telefonu Yeonjun'a çevirdi.

"Prensesim yine eğlenecek bir şey bulmuş," Yeonjun da gülerek videoyu izlerken dikkatini başka bir şey çekti. "Arkada dans eden babam mı?"

"Galiba o." Gülümsemeleri kahkahalara dönüşmüştü şimdi.

"Ne adam ama! Hiçbir şeyden geri kalmıyor."

"Şu esnek hareketlere bakar mısın? Parlayan yıldızlar takımı." Beomgyu'nun neşe içinde oluşu Yeonjun'un içindeki tüm güzel duyguları uyandırmıştı. Onun kahkaha atarken başını geriye atması, tüm ilgisinin izlediği videoda olması yüzünden onu öpmek istedi.

Aniden öptü eşinin yanağını. Beomgyu şaşkınlıkla olduğu gibi kalırken Yeonjun ona bakıp gülümsedi. "Sadece etrafa böyle gülücükler saçtığın günleri özledim." Beomgyu da ona gülümsedi.

"Bu dansı bana lütfeder misiniz bayım?" Beomgyu telefonundan bir şarkı açtıktan sonra Yeonjun'a elini uzattı. Yeonjun ayağa kalktıktan sonra onu elinden kendine çekerken bir yandan da poposunu sallayarak çalan şarkıya eşlik ediyordu.

Yeonjun da onunla birlikte dans ediyordu şimdi. Çalan şarkının enerjisinden olsa gerek içi içine sığmıyordu. Beomgyu durmadan zıplıyor ve kimselerin olmayışını fırsat bilerek şarkıya bağırarak eşlik ediyordu.

"Bebeğim sadece evet de," Beomgyu sözlerin farkında olmadan dans etmeye devam ediyordu. Yeonjun onu oldukça sevimli buluyordu. "Ve izin ver de seni öpeyim."

Yeonjun aniden ona sarılıp yanağından öptü. Beomgyu bu ani öpücük karşısında donup kaldığında kulakları utançtan kızarmaya başlamıştı bile. Yeonjun ne olur ne olmaz diye etrafına bakındı biri var mı diye. Titrek yanan sokak lambasının altında ikisinden başka sadece bir sokak kedisi vardı.

"İzin ver de seni öpeyim." dedi Yeonjun şarkıya eşlik ederek. Kolları arasındaki sevgilisinin utangaç ama istekli bakışları istediği cevabı vermişti ona. Yavaşça eğilip dudaklarını onunkilere bastırdı sonra.

Yeonjun'un başlattığı yüzeysel öpüşmeleri Beomgyu'nun elindeki telefonu bir kenara bırakıp elini onun yanağına götürmesiyle derinleşti. Sadece birbirini uzunca öpmek istiyorlardı. Dudakları aylardır olan saçmalıkları konuşmak yerine duygularını konuşacaktı böylece.

Yeonjun yavaş hareketlerle onun kucağında yerini alırken gözyaşlarını tutamadı. Yavaşça yanaklarından süzülürken öpücüklerinin arasına karıştı gözyaşları. Ayrılıklarında Beomgyu baş parmaklarıyla sildi onun gözyaşlarını. "Özür dilerim."

"Seni özledim." Yeonjun akan gözyaşlarına rağmen kocaman gülümsedi.

"Ben gerçekten özür dilerim." dedi Beomgyu. Suçluluk duygusu yüzünden eşinin yüzüne bakamıyordu.

"Sana özür dileme dedim," dedi Yeonjun yeniden onu öperken. "Unutalım gitsin."

"Unutalım gitsin." dedi Beomgyu da aynı onun gibi.

Birbirine dolanarak geçirdikleri vaktin sonunda ikisi de yan yana uzanıp tavanı izlemeye başladı.

"Yarın ne yapıyoruz?" diye sordu Yeonjun aralarındaki sessizliği bozmak için.

"Eskiden ne yapıyorduk ki biz?" Beomgyu gerçekten yaslanmış gibi konuştu.

"Eski bayramlar bir başkaydı tabii."

"Ne?" Beomgyu Yeonjun'un dediğine anlam veremedi.

"Biliyor musun, eskiden buralar hep dutlukmuş?" Yeonjun onunla dalga geçerken istemsizce bir kıkırtı kaçırdı ağzından.

"Ya!" Beomgyu ona dönüp omzuna vurdu. "Dalga geçme benimle." Öfkesi çabuk söndü ve az önce vurduğunda kızaran yeri öptü.

"Bir dede gibi konuşuyorsun," dedi Yeonjun ona dönerken. "Ama benim gözümde hâlâ yirmilik bir çıtırsın." Ona göz kırpıp yanağından bir makas aldı.

"LOL hesabının şifresini hatırlıyor musun?" dedi Beomgyu. Eskiden, birlikte oynadığı bilgisayar oyunları gelmişti aklına. "İnternet kafeye gidip LOL oynayalım. Bakalım ne kadar paslanmışsın."

"Gören de seni e-sporcu sanar. "

"Senden daha iyi olduğum bir gerçek ama."

"Göreceğiz."

"Kaybeden Chaeri ile dans videosu çeker," dedi Beomgyu. "Bir dakika… Bu cezadan çok bir ödül olur." Eski Beomgyu gibi biriyle dans videosu çekmenin bir ceza olabileceğini düşündü bir anlığına

Yeonjun onun farkındalığına kahkaha attı. "Kaybeden akşam yemeğini öder."

"Bak bu olur işte."

Ertesi gün öğlen saatlerinde Beomgyu'nun dediği gibi bir internet kafeye gittiler. Beomgyu oldukça heyecanlıydı, Yeonjun ondan da heyecanlıydı. "İyi olan kazansın." dedi Beomgyu maça başlarken.

Birkaç saat boyunca diğer oyuncularla birlikte oyun oynadılar. Oyunların sonunda kazanan Beomgyu'nun takımıydı. "Senden daha iyi olduğumu söylemiştim. Hehe." Beomgyu eşiyle uğraşıyordu.

"Her zamanki gibi sana bilerek yenildim bir kere."

"Evet evet, ondan."

Akşam yemeği için sakin bir mekana gittiler. Masanın üstündeki mangal yanarken Yeonjun etleri pişiriyordu. Beomgyu ise durup iştahla bir şeyler yapan Yeonjun'u izliyordu gülerek.

"Ne bakıyorsun?" Yeonjun pişen etlerin birazını Beomgyu'nun önüne koydu.

"Hiç." Beomgyu omuzlarını silkerken daha da geniş gülümsedi. Yeonjun maşanın ucundaki eti ağzına atarken Beomgyu onun iştahlı haline karşı kıkırdadı. Önündeki rameni yemek çubuğuyla alıp Yeonjun'a uzattı sonra.

Yeonjun reddetmeden eşinin uzattığı lokmayı höpürdeterek yedi. "İşte böyle," dedi elindeki maşayı havaya kaldırırken. "Kocanı seviyorsan onu ellerinle beslemelisin. Surat asmalısın." Ağzı dolu halde konuştuğu için birkaç tükürük parçası etrafa saçıldı.

"Kocalık dersi vermeden önce ağzındaki bitir sen." Beomgyu da önündekilerden bir lokma aldı. Yeonjun abartılı hareketlerle yutkunduktan sonra Beomgyu'nun içeceğini tazeledi.

"İyi bir koca, kocasını daima kollar." Çok kaçırdığı soju yüzünden konuşması kayıyordu ve daima aptal gülücüklerini gösteriyordu. Hedefi göremediği için kendi bardağının dışına döktü içeceğini. Beomgyu onu durdurup şişeyi elinden aldı. "Yeter artık koca oğlan. İçme daha fazla."

Yeonjun kolunu masaya yasladı ve başını elleriyle destekledi. Yarı açık gözleri ve geniş gülümsemesiyle bakıyordu şimdi eşine. "Seni seviyorum."

selam, naber? :]

cheery | beomjun ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin