1 YAŞ!

1.Bölüm|Nöbetçilik

Bugün okulumda saçma sapan bir nöbetçilik yapacağım. Yatağımdan kalkıp duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra odama uçtum. Evet,evet uçtum. Çünkü geç kalıyordum.

Hemen dolabımı açıp siyah tayt gibi yapışan pantolonumu,karın kısmı açık koyu gri renkli bir t-shirtimi giydim. Düz saçlarımın uçlarını maşa ile kıvırdım. Siyah eyeliner ve siyah rimelimi sürdüm. Son olarak dudak nemlendiricimi de sürerek kıyafet ve makyaj faslını bitirdim.

Merdivenlerden aceleyle indim.
"Annağ geç kaldım gidiyorum ben."
"Git annağcım. Annağ sana kurban olsun. Annağ yesin seni. Annağ se.."
"Annağ esprinin sırası değil"
"Tamam annağcım güle güle!"
Bu kadın beni deli ediyor. Esprilerine zaten hastayım.

Hemen converselerimi giyip okuluma gitmeye başladım. Koşarak okula vardığımda geç kalmıştım ki diğer nöbetçi arkadaşım Yağız "Hira nerdesin bebeğim? Beklemekten kök salacağım artık"
"Bana bak Yağız,bana bebeğim demeyi ve yavşamayı bir an önce kes!"
"Oo,tamam Hira abey demicem bir daha."
"Bak ya hala.." cümlemi bitirmeden zil çaldı.

12. sınıflar hayvan gibi aşağı indiler. Sonradan 1-2 kişi çıktı. O 1-2 kişi arasında Koray'da vardı. Kısa bir bakışma sonrasında o da diğerlerinin yanına gitti. Ben de teneffüs bir şey olmaz diye düşünerek kendi sınıfıma yani 11-E'ye girdim.
Eray hemen
"Oo Hira hanımefendiler gelmiş.."
"Oo ben gelmişim" diye karşılık verdim. Hemen Öykü atladı.
"Hira gelsene bi"
"Efendim" diyip yanına gittim.
"Paran var mı?"
"Iı var ama biraz versem olur mu? Çünkü nöbetçiyim hani acıkırım falan"
"Ayy, ver Hira ver! Ne kadar bencilsin!"
"Hayır Öykü bencil değilim. Sana sürekli para veren benim. Sadece bugünlük.."
"Ay iyi tamam Hira ver "
Cebimden bir kaç TL çıkartıp verdim.
Öykü hemen konuştu.
"Ne yani bu kadar mı?"
"E-evet,kusura bakma o kadar verebilirim.."
"Ay aman neyse, Koray'ı gördün mü?"
Aslında görmüştüm ama gördüğümü söylemeyecektim.
"Hayır,görmedim. Belki bugün okula gelmemiştir."
"İyi,hadi yürü yerine git!"
"Yoo,gitmiyorum."
Başağın yanına gittim.
"Selam Başoşem"
"Aa Hira,merhaba! Nöbetçilik nasıl gidiyor?"
"İyi,yani Yağız dışında iyi.."
"Yani Yağız gibi bir sapıkla nöbetçi olmanın ne kadar tiksindirici ve iğrenç olduğunu tahmin edebiliyorum."
"Ah evet,sonunda beni anlayan birisi." dedim ve sarıldım. Başak'ta bana sarıldı. Bir kaç dakika daha konuştuktan sonra zil çaldı.
"Haydi görüşürüz Başoşem,ben yerime gidiyorum."
"Görüşürüz.."
Fazla hız yapmadan yerime gidecektim ki birine çarptığımı ve onunla beraber kenara doğru uçtuğumu fark ettim. Resmen burun burunaydık. Çarptığım kişinin suratına bile bakmadım. Yere bakarak konuştum. "Pardon,fark etmedim" diyip yüzüne baktığımda Koray olduğunu fark ettim. Hemen geri çekildim.
"Problem değil.." diye cevap verdi. Zoraki gülümseyerek yerime geçtim. Koray'da merdivenlerden çıkarak uzaklaştı.

Yerimde telefonumla oynarken okulum popülerlerinden Melis geldi.
"Canım bakar mısın?"
Melis'e doğru dönüp tam bir şey diyecektim ki Yağız atladı.
"Söyle güzelim.."
"Off,abazaya bak ya. Sana mı dedim gerizekalı?!"
Yağız'a baktığımda bozulmuş görünüyordu. Gülmeden edemedim. Daha sonra cevap verdim.
"Efendim?"
"Canım,12-C'den Koray Kocabaş'ı çağırır mısın? Öğretmen çağırıyo de"
"K-koray mı?"
"Evet,canım Koray"
Bir şey anlamış gibi duruyordu.
12-C sınıfının oraya gidip kapıyı tıklattım.
"Dersinizi böldüğüm için çok afedersiniz. Koray'ı öğretmen çağırıyor. Gelebilir mi?"
"Tabi,Koray haydi git."
Kapının arkasında Koray'ı bekledim. Koray bir anda çıkıp kapıyı kapattı.
"Çok sağol,beni dersten kurtardın" dedi gülümseyerek. Ay,içimde kelebekler horon tepiyolar şuan. Tövbe tövbe ne diyorum ben!
"R-rica ederim ama öğretmen çağırmadı."
"Biliyorum,Melis istedi"
"S-siz Melis'le sevgili misiniz?"
"Yoo,kardeşim gibidir o. Neden sordun ki?"
"Hiç,merak."
"Fazla merak iyi değil" dedi göz kırptı. "E hadi gidelim" diye ekledi.
"Gidelim" diye karşılık verdim.