Belki de bizi en çok korkutan farklı insanlar olmamız korkumuz birbirimize güvenmemek karşıdaki insanda bir damla karekter damlacığı aramamız
yazmaya karar vermem aslında bir kitabın nasıl olması gerektirdiğiyle alakalıydı insanları sıkan kitaplarda kendilerini bulamamalarıydı velhasıl başladım aslında ben bir şey yapmadım herhangi bir gün gibi girdiğim yatağımın soğukluğundaki endişeyle kendimi uykuya bırakmam bir olmuştu ama o gün diğer günlerden farklı olan karanlık odamdaki yalnız ben ve vücudumdaki dokunuşlar uykunun başladığı yerde rüya görmem zor olmadı rüyanın başlamasıyla her gün rutinleşen aynı rüya bir kız görüyorum o kadar güzel bakan kız ancak rüyada görülür ama insan değil gibi bir masanın başında o ben ve yanında kurtulması gerektiğini söylediği adam,adam keyifle sigarasını tütürürken o kız bana masanın üstünde duran sıcak kahve bardağını almamı adama saldırarak onu kurtarmamı söylerken gitgide fenalaşmaya başlayan ben uyanıyorum boncuk boncuk terle gariplik rüyanın süresinin her geçen gün uzaması artık eskisi kadar uyumuyor sabaha karşı güneşin doğuşundaki geceyle dalga geçişini izler uzaklara bakarak ufuklara dalarak kahvemi yudumlar ve o zaman ve mekanı unuturdum aslında her şey sanki o anda olması gibi kalmalıda ama gerçek dünya pis ve karanlık oyununa hayata çekiyor yaşadığım yerin küçük olması güzelliğini etkilemiyor daha da güzel kılıyordu benim gibi gençlerin şikayeti küçüklüğü,aradıklarını bulamamalarıydı ama ben onların ne aradığını hiçbir zaman anlayamamıştım benim aradığım huzur ve o huzurda benim giderek sevdiğim sabahlama rutinlerimdi sonraları araştırmak aklıma geldi acaba o kız bana ne anlatmak istiyor yada benden ne istiyordu ben ise amerikan filmlerine çekilmiş cılız karekterler gibiydim sadece neden sorusu bile aklımı karmaşıklaştırıyordu o zamanlar büyük merakım sadece bu konuyada değildi psikolojiye de ayrı bir ilgim vardı ve bunun sadece gençlikte gorülen ergenlik stresiyle görülmüş kabuslar olduğunu sanmam en büyük yanılgım olmuş merakım beni zayıf karnımdan vurmuş ustası olmadığım halde hüküm vermenin belası içinde sürüklenir olmuştum çokça rüya tabirleri kitaplarını karıştırmam bana istediğimi vermemiş uydurulan cevaplar beni tatmin etmemişti hem kim neye göre rüyaları yorumluyordu ki her hamlem kafamı daha da karıştırıyor bataklığın ortasındaki beni bataklığa çekiyordu yardım alma isteklerim yerini bulmuyor anlattığım insanlar rüya diyip geçiştiriyor kafası karışık olan ben kızın gülüşündeki masumiyet gözlerindeki korkuyu en yakın pencereden görüyor gözlerindeki korkuyu hafife almamaya çalışıyordum her yerde rahatsız oluyor evime dönüp rüyamda ipucu arıyordum güneş etkisini kaybederken gecenin heybetinden göz gözü görmezken yaktığım bir mum odamı aydınlatıyor bende muma baktıkça eriyordum sonra ipucu için yatmaya çalıştım beş on dakika yatakta cebelleştikten sonra yine aynı rüya ama bu sefer kız konuşmuyor adam anlatıyordu ben ise onun o kibirli ve kendini beğenmiş ve yarım,yarım kurduğu cümlelerden birer,birer çektiğim önemli bilgileri aklımda tutmaya çalıyordum uyanmak için debelenmek yetiyordu nede olsa biraz seste koşup gelenlerin arkası kesilmiyor yinemi diye ekliyorlardı ben ise sakın ve korkan bakışlar arasındaki mahsun tavrımı koruyor yastığımın altındaki kağıda adamın söylediklerini yazıyor ve nazikçe onları odadan kovuyordum adamın söylediğine göre bir emekli polismiş ama sonraları herkesin hayalini kurduğu gibi sahil kasabası değil de ormanlıkta bir dağ evinde yaşamaya karar vermiş tabi bunun hangi orman olduğunu kestirmek zor uykumdan kalktıktan sonra uyumak işkence oluyor daha fazla dayanamayıp sabahı en sonda bir psikoloğ la konuşmaya karar verdim oda parlattığı gözlüklerinden halimi süzüyor zorunda olan gülüşüyle yakın davranmaya çalışıyor saçlarını topladığı kalemle seksi görünüşünün farkında bir egoyla cevaplarıma soru soruyordu olanı biteni anlatmam çok olmadı kısa yoldan anlatmak için akla karayı seçmem ara,ara masanın üstündeki büyük çiçekli vazoya dalmam ve boğazımdaki yırtılma duygusunu biraz suyla geçiştirmeye çalışmam sonuçsuzdu anlattığıma göre bana
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞIKLIK
Mystère / ThrillerYırtık bir kitap kırılmış bir ampul içeri giren rüzgar esintileri gölge yapan parmaklık izleri gülümseyen duvarlar teni okşayan ışık parıltıları beyni yoran düşünce kırıntıları yazmak için siyah sayfalar ve kan kırmızı duvarlar...