Okula vardığımda ilk olarak müdürün odasına gidip şubemi öğrendim. C şubesindeydim. Sınıfı ararken okulu gezme şansıda bulmuştum. Okul küçüktü ama bir al benisi vardı. Duvarları yeşil renge boyanmıştı ve tertemizdi yeni boyanmıştı belli ki. Her koridorda 6 kapı vardı ve okulumuz 4 katlıydı benim sınıfım 2. kattaydı. Sınıfın içine girdiğimde herkes sohbet halindeydi boş bir sıra bulup oturdum. Bir kaç dakika sonra sevimli bir kız gelip "acaba boşmu" diye yanımdakisırayı gösterdi. Ufak bir tebessüm ettim ve "evet" dedim. Kız da gülümseyerek yanıma oturdu ve "merhaba ben alev" dedi.
Ben de ona gülüsedim ve " bende zeynep "dedim. Memnun oldum şu bu konuştuk biraz. Telefonum çalmışyı ve arayan babamdı, gene çağrıyı reddederken bir eli omzumda hissettim ne malım ki gene babam sanmıştım. Arkamı dönmemle şaşkınlıktan dilimin tutulması bir olmuştu. Omuzumda ki el beratın eliydi. " çek o elini!" Diye ani bir çıkış yapmıştım bu özgüven patlamadı da nerden geliyordu ( snikırs ta yemedim ama: D ) her neyse o da çok şaşırdı çıkışıma " şişt yeğenim sakin ol " dedi. Yeğenim nedir ya sakin ol şampiyona ne oldu neyse "sensin yeğenim " diye karşılık verdiğim de kendimden iğrenmiştim sensin yeğenim nedir acaba. Sınıfta ki herkes bize bakıyordu arkadan kalın bir ses duyduğum da sesin geldiği yöne doğru döndüm. " hey babalık kızı rahat bırak " burası nasıl bir okuldu böyle yeğenim, babalık falan hemen bu okulun edebiyat öğretmenini bulup tabanlarını yağlayıp ka'masını söylemem gererti yoksa bu sınıfta kafayı yiyebildi. " sen karışma bu işe serseri " diye çıkıştı. Karşısımda ki çocuk ise bu sınıftaki kızlar bana ayit deyince susamadım ve " hop ağır olur musun biraz sen bizi ne sanıyorsun biz satılık değiliz " dedim. Karşımda ki çocuk kahkaha atarken berat " zeynepten uzak dur seni aşağılık pislik " dedi. Hop yani tamam saol savunuyon da o ne öz güven öyle o die geçirdim aklımdan o anda içeri hoca girdi ve okul kabusu başlamıştı.