§§§§§§
"Hoseok buraya gel" çakma sarışının sesi kulağıma gelmesi ile kafamı o tarafa çevirdim.
"Buyrun efendim." Baştan aşağı süzdü beni ve konuştu "Hoseok bir dava araştırman için Busan'a gideceksin" Gözlerim kocaman olduğuna emindim.
"Anlamdım efendim?" Bıkınlıkla nefes verdi."Cidden sağır mısın sen. Dava için Busan'a gideceksin yarın sabah. Eve git ve hazırlan." Başımla onayladım arkasını döndü ve gitmeye başladı bende tam yerime oturmak için hamle yapacakken çakma sarışın sesini yine duydum.
"12 da burda ol şirketle gideksin." Anladığımı belirtir şekilde kafamı salladım. Eve gitmek için hazırlandım ve şirketten çıktım.
Ertesi gün...
Sabah kalkıp hazırladım ve evden çıktım saat 11 di şirket ile ev arası yarım saat.
Şirkete vardığım gibi servisi aradım ama bulamadım. Çakma sarışın bişey peşindeymiş gibi hissediyordum.
Bizimle gelecek ekipten birini aradım.
Çalıyor...
X: Alo?
H:Servis nerde?
X:Servis gitti geç kalınca bizde gittik.
H:Ne nasıl ama bayan Min ji bana 12 dedi.
X:Servis 9 da kalktı, patron taksi ile gelsin diyor.
H:Tamam anladım teşekkürler.
Çağrı sonlandırıldı...
Al mükemmel ya. Herşeyi bilerek yaptığına adım kadar eminim. Off taksi ile nasıl geliyim ya.
Ben düşünceler ile boğuşurken önümde bir araba durdu. "Jung ne işin var burda Busan'a doğru yola çıkmış olman lazım?" Sesin sahibinin kim olduğunu anlayınca kendime küfürler etmeye başladım. "Bay Min aa sizde mi burdasınız?"
Altan alttan güldüğü belliydi. Off Hoseok ne diyorsun " Evet burdayım sen soruma cevap ver?" Elimi enseme attım ve konuştum. " Şey efendim ben servisi kaçırdım. Ama lütfen kızmayın şimdi taksiye binip hemen gideceğim ve görevimi yerine getireceğim."
"Atla Jung." Ne? Sadece boş boş yüzüne bakıyordum. Yani kim olsa öyle bakardı. Düşünsene patronun seni arabasına atıyor.
"Jung bende Busan'a gideceğim sende Busan'a gideceksin. Aynı yere aynı otele gidiyoruz. Binde gidelim." Kesinlikle adam beni arabasına atmak istiyor bunun başka bir açıklaması olamaz.
"Bay Min bu doğru olmaz ben taksi ile gelirim." Şoför yanındaki koltuğa uzandı ve kapıyı açtı. "Jung bu bir istek değil emir arabaya bin." Al Hoseok sıçtın. İstemeyerek (kesinlikle istemiyon Hoseok) arabaya bindim.
Yarım saattir yoldayız ve bir çıt sesi bile çıkmadı sessizliği bozmalımıydım yoksa bozmamalımıydım. Telefonuma gelen bildirim sesi ile kafamdaki saçma düşüncelerden uzaklaştım ve dikkatimi oraya verdi.
Taetae:
Vardın mı? HoseokHoseok:
Başıma nelerr geldi nelerrTaetae:
Ne oldu yoksa öldün mü?
Daha çok gençtin vah vahh
Daha shipim gerçekleşsin diye yapacağım(ız) şeyler vardı.Hoseok:
Üfff şimdi hiç sırası değil.Taetae:
İçime doğdu shipimle alakalı bişeyler var o başına gelenleri anlat bakalım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hug Me // SOPE
FanfictionArkadaşını savunan stajyer avukat, şirketin CEO'su Min Yoongi'nin dikkatini çeker ve hikayemiz böyle başlar.