Orman (final)

132 25 11
                                    

Ormana gitmek için ailemden izin almam çok uzun sürmüştü, orada birkaç saat geçirip geri dönecektik.

Minjun 'Şimdi çıkmayın hava çok sıcak her yeriniz yanar, akşamüstü çıkın.' demişti, ben de kabul etmiştim.

Evden çıkarken Minjun karşıma çıktı.

"Her şeyin hazır mı?" Diye sordu.

Başımı aşağı yukarı salladım.

Gülümsedi.

"İyi eğlenceler." Dedi.

Bende gülümsedim ve teşekkür ederek evden çıktım. O sırada telefonum çaldı, arayan Soobin'di.

"Çıktın mı aşkım hayatım canım meleğim balım tatlım bebeğim?"

Gülümsedim.

"Evinin önüne geldim." Dedim ve adımları hızlandırıp evinin önünde durdum.

Soobin evden çıktı ve bana sarıldı.

"Çok tatlı olmuşsun yine." Dedi ve yanağımı öpüp telefonundan bilmediğim bir numarayı aradı.

"Taksi çağıracağım." Dedi.

Başımı salladım.

Telefonunu kulağına götürdükten sonra elimi tuttu ve taksi durağına yürümeye başladık.

Soobin o sırada konuşuyordu, daha önce birçok kez taksi çağırmış gibiydi. Ben hiç taksiye binmemiştim.

Soobin telefonu kapatıp cebine koydu.

"Eee nasılsın?" Diye sordu ve sohbet başladı.

---

"Teşekkürler." Taksi parasını ödedik ve önümüzdeki yolun başında durduk.

Minjun'u dinlediğim için mutluydum, hava şu an çok güzeldi, serindi ama üşütmüyordu. Güneşin altında kavrulmaktan iyidir.

"Gel." Dedi Soobin ve kolumu tutup boş bir alana çekti.

"Daha önce buraya geldin mi?" Diye sordum.

Başını aşağı yukarı salladı.

"Birkaç kez ailemle gelmiştim." Dedi.

Etraf çok güzeldi, sadece kuş sesleri duyuluyordu ve serin hava hoşuma gitmişti.

Biraz daha yürüdükten sonra çok büyük olmayan ama çok güzel görünen bir gölün yanına oturduk.

"Aç mısın?"

Soobin'i duymamıştım. Göle dalmışım.

"Kai."

Hâlâ farketmiyorum. Soobin aniden dudağımın öpünce ona doğru döndüm.

"Aç mısın?" Diye tekrarladı.

"Hayır. Evet. Biraz."

Gülümsedi ve çantasından birkaç paket atıştırmalık çıkardı ve birkaçını bana uzattı. Açıp yemeye başladım.

"Yeni çizgi roman buldun mu?" Diye sordu.

Ağzımdaki lokmayı yuttum ve
"Hayır." Dedim.

"Artık bulmak zorlaştı." Diye devam ettim.

Başını onaylar gibi salladı.

"Aslında... Seninle beraber çizgi roman çıkarsak fena olmaz." Dedi sessizce.

Ona doğru döndüm ve gülümsedim.

"Harika olur." Dedim.

"Yapılacaklar listesine eklendi." Dedi gülerek.

"İki erkek, aşk, aile, okul hayatı ve..."

"Seks." Diye sözümü kesti.

"Bilmem. Belki çizgi romanı yazarken."

"Şu an değil yani?"

"Değil. Küçüğüm ben." Dedim.

Güldü ve bana sarılıp çimenlerin üstüne yatırdı ve yüzümün rastgele yerlerini öptü.

"Çok şanslısın." Dedim omzunu sıkarken.

Bir süre durdu.

"Neden? Heteroseksüel bir ailem olduğum için m-"

"Hayır tabiki. Benim gibi birine sahip olduğun için."

Sırıttı ve göğsüme yattı.

---

"Dikkat et bir yerlerini yakacaksın!"

"Yakmam korkma."

Soobin önümüzde yanan ateşten biraz geri çekildi ve beni de geri çekti.

Hava kararmıştı ama hâlâ eve dönmek gibi bir niyetimiz yoktu, ateş yakmıştık ve öylece oturuyorduk. Konuşacak hiçbir şeyimiz yoktu. Güzel bir sessizlikti.

Hava iyice serinlemişti, üşümeye başlamıştım, önümde ateş vardı ama Soobin yaklaştırmıyordu. Yavaşça ona sokulup başımı omzuna koydum.

"Soğuk." Dedim kısık bir sesle.

Bana sımsıkı sarıldı ve ısıtmaya çalıştı.

"Ateşe yaklaşamazsın, kesin düşersin üstüne."

Gülümsedim, uykum gelmişti, bu doğal hava yormuştu. Gözlerimi kapatsam uyurum gibi görünüyordu.

Bu hoş atmosferi kaybetmek istemiyordum. Soğuk hava ama sıcak kollar, ormanın içinde tek başına olmak ama güvenilir biri ile, uyku için başını koyabileceğin omuzlar ve her zaman kullağına fısıldayıp ne kadar değerli olduğunu söyleyen Soobin.

Şanslıyım.
Çok şanslıyım.

-SON-

Çok iyi olmadı biliyorum
Genelde final yazma konusunda kötüyümdür. Üstüne sınavlarda gelince acele ile yazmak zorunda kaldım, bu kadar oldu.

Yazım veya mantık hatası varsa
özür dilerim

Buraya kadar okuduysanız lütfen oylayın 🎅

Sookai ile kalın ¯⁠\⁠_⁠(⁠ツ⁠)⁠_⁠/⁠¯

...⁠ᘛ⁠⁐̤⁠ᕐ⁠ᐷ

୨୧ COMİCS, FAMİLY, BULLİES ⊰⁠⊹ Sookai ✧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin