a slutty gay ☆ minsung ✓

☆27☆ Kanlı tuvaletler ve kitaplara kerkinen Jay

buraya pek bir şey yazmıyorum ama bölümün sonunda önemli bir oy potası var onu dikkatli okuyup oy verirseniz çok mutluş olurum meleklerim >3<

bölüme geçebiliriz gülüsular 😘😚😊💛🌹💋❤️‍🔥

MÜHTİŞİM YORUMLARINIZI VE YÜCE OYLARINIZI EKSİK ETMEYİN AŞKPERIPELLALARIM <777

(♥︎♥︎)

etrafımda beş yüze yakın insan var. hepsi birbirine bir şeyler anlatıyor ve ben kafamın içindeki düşüncelerin sesini bile duyamayacak haldeyim.

buradan çıkmak gibi bir şansım yok. fakat daha fazla içeride durursam bayılabilirim.

bu durumlar için elsa ablamızın çok güzel bir sözü vardır; "let it gooo!! let it gooo!!!" harbiden doğru.

bu arada, nerede olduğumu merak edenler için, üni'nin güney kampüsündeyim. düzenlenen "büyük" balo etkinliği için herkesi köle gibi kullanıyorlar. güya bize yapıyorlar baloyu(?!)

ben normalde gelmeyecektim. changbin iti sürükledi hepimizi buraya. neymiş efendim, sanat ve fotoğraf kulüplerindeymiş de, burada olması gereken en önemli kişi oymuş. laflara bak laflara, gören de sanır prens charles amına koyayım!

ben, hiçbir şey yapmadan bir köşede boş boş takılırken, bay çok bilmiş çabo yanıma gelip kolumdan dürtüklüyor beni. "kalkıp bir işe yarasana kardeşim! biz, afedersin ama eşşek gibi çalışıyoruz burada, sen keyif yapıyorsun?!" diyor, isyan dolu tonuyla.

haklı maklı değil vallahi. ben mi dedim, bizi doldur koyun sürüsü gibi buraya diye?!

kolumdaki elini ittirip ayağa kalkıyorum. "lan it! ben mi dedim getir bu danaların yanına sok beni diye he?! neye atar gider yapıyorsun oğlum sen? alırım ayağımın altına hee, bir on cafer!!"

sözlerimle birlikte, kafamı kaslı kollarının arasına alıp beni resmen boğmaya çalışıyor. sanırım, ona, bir on cafer dememe "biraz" sinirlendi...!

sonunda boynumu rahat bıraktığında, bir kaç dakika zar zor nefes aldığım için dönen başımla, yanımda duran masaya tutunup içli içli nefes alıyorum.

felix, allah yardımcın olsun kardeşim. bu adam ölüm makinesi. harbiden doğru.

o ise, karşımda kollarını bağlayıp, göt deliğinden dahi nefes çekmeye çalışan bana bakıyor. "ul-an hayatınızda benim gibi biri var diye yerlere kapanıp dualar edeceğinize, ben hâlâ nankörlük görüyorum!?"

evet arkadaşlar, changbin gerçek hayatında da küfür etmemek için, küfürü hecelerine ve bazen de harflerine ayırıyor. böyle de bir sapık manyak işte.

sinirle tutunduğum masadan ayrılıp, karşısına dikiliyorum. "çabo, sen önemli biri değilsin abi
uyan artık bu rüyadan!!" diyorum, öfkeyle. beni bitirdi bu bacaksız ibine ya. beni bitirdi ya!

yanımıza gelen felix'in omzuna kolunu atarak devam ediyor, egoist söylemlerine. "ah, öyle mi? sen nesin ul-an? ser-sem sen bi kendine bak?! ben kaliteyim!" diye bağırıyor adeta.

aynen kardeşim, bana şuradan bi' touch blue alsana ya.

bütün kampüse rezil olduğumuz için felix, changbin'in ağzını tek eliyle kapatarak yanımdan uzaklaştırıyor. rezil yemin ederim.