\/ 2. bölüm\/

715 52 0
                                    

Evvet başlıyorum
Bismillahirrahmanirrahim. Amin.
Oy ve yorumları bekliyorumm

Su ye-ji Sayer

Onların yanına gittiğimde kız hemen sarılmıştı. Zaten sadece bir annem yaşında ki kadın ve bu kız tek vardı diğerleri hepsi erkekti.

" Merhaba " dediğimde Sadece 4 erkek anlamıştı, kadın, kız ve galiba erkek kardeşi Korece bilmedikleri için anlamadılar.

" Merhaba." Diyen kişi galiba babaları olmalı. Sadece gülümsedim, kadına baktığımda bana değişik şekilde bakıyordu.

Salak. Başka dilden konuşuyorsun, kadın seni anlamadığı için öyle bakıyor olmasın. Ha

İç sesimin konuşması ile iç sesime hak verdim. Ve Türkçe konuştum.

" Merhaba" Evet ben Türkçe biliyorum çünkü babam türk ama tam bilmiyorum
mesela: küfür etse anlamam, tamam bazı şeyler biliyorum ama çok değil

Adamlar şaşkınca bana bakarken bende onlara baktım.

Kız konusacakken,  Eray -korumam- yanıma geldi ve sahneye gitmem gerektiğini söyledi. Bende onlara gülümseyip tekrar sahneye çıktım.

" Evet. Buradan  birşey söylemek istiyorum -kameraya baktım-

Bugün güzel bir kadın doğmuş. Ve o kadın  yeri geldiğinde kız evlat, yeri geldiğinde abla, kardeş, yeri geldiğinde eş ve yeri geldiğinde ise anne .

Bugün benim gibi güzel, mükemmel, şahane mı şahane birini doğuran annemin Anneler günü kutlu olsun."

Herkes alkışlamaya başladığında, elimi kameraya doğru öpücük gönderdim. Ve tekrar konuşmaya başlarken az önce yanına gittiğim kadına baktım.

" Ve bizim gibi şahane evlatların Annelerinin, Anneler gününü kutlarım." Diyip kocaman gülümsedim. Kadına baktığımda gözleri dolu, kocaman gülümseyerek bana bakıyordu.

Ona bakıp gülümsedim

...

Yazardan

Sedef hanım, kızı olduğunu bilmediği kıza gülümsedi. Bugün Anneler günüydü ama kendi kızı bile gelip ' Anneler günün kutlu olsun ' dememişti. Ama oğulları ve eşi onun Anneler gününü kutladı.

Ediz, kız kardeşi olduğunu bilmediği kızı şimdiden sevmişti. Onun gibi güler yüz ve eğlenceli biriydi hem, kendi Annesinin anneler gününü kutlarken, diğer anneleri de unutmamıştı.

" Evet. Ye-ji sana Bir sürprizimiz var." Bunu söyleyen kişi şirketin CEO'su Sehun beydi. Ye-ji heyecanla beklerken bir an arkasından gelen ses ile oraya döndü.

" Annem" Su-jin hanım - Ye-ji nin annesi- hemen kızına sarıldı. 3 yıldır kızını görmüyordu ve kızını çok özlemişti

Ye-ji  hemen annesinin sarılışına karşılık verdi. Ye-ji uzun zamandır annesini görmediği için ağlamaya başladı.

Herkes gözü yaşlı, yıllar sonra birbirine kavuşan anne ve kızına bakıyordu. Tam 3 yıl dile kolay, yaşaması zor 3 yıl birbirlerini sadece telefonda görebiliyorlardı.

Karahan ailesi şaşkınca ağlayan anne-kıza bakıyorlardı.
Sedef hanım da daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladı, Barın da annesine ağlamaması için birşeyler söylüyordu.

" Neden ağlıyorlar ki" diye sordu Ediz. Ediz in bile gözleri dolmuştu, kız o kadar içli ağlıyordu ki insan dayanamıyor du.

" Su Ye-ji 3 yıldır Solo şarkısı için yurt dışındaydı. E ailesi   ile  sadece telefonda konuşuyorlardı."

Karahan ailesi duydukları ile üzülmüşlerdi.
En çok Barın üzülmüştü çünkü o da psikolojisi bozulunca 3 yıl ailesinden ayrı kalmıştı.

Ye-ji kendine gelip annesinden ayrılıp babasına sarıldı.
Uras bey ve ye-ji de sarıldık tan sonra Uras bey etrafa bakarken eski dostu Ali Asaf Karahan'ı gördü.

Ali Asaf bey ona bakan adama bakıp gülümsedi, Uras eski dostu idi.

Uras bey Sehun bey ile konuştuktan sonra Karahan'ların
Yanına gitti. Ye-ji babasının gittiği yere bakınca şaşırdı, neden oraya gitti ki, tanıyor mu onları gibi aklında sorular vardı.

" Merhaba, eski dostum." Diye söze başladı Uras bey. Ali Asaf bey de aynı şeyi söyleyip selamlaştılar. Uras bey diğerlerine bakıp kıkırdadı, Ali Asaf bey anlamıştı neden güldüğünü

" Vay be, hepsi senin çocukların mı?" Uras beyin söylediği ile Asaf bey başını salladı.

" Evet,  4 oğlum 1 kızım var. Ee senin kaç çocuğun var?"

Asaf Bey'in sorusu ile Uras bey buruk bi tebessüm ederek konuştu. Onun tek kızı vardı, karısının hastalığı yüzünden başka çocuğu olmuyordu.

" Tek bir kızım var. Su Ye-ji, su kızım benim"

Uras Bey'in söylediği ile Asaf beyin içinde bir boşluk oluştu. Bilirdi, eski dostu hep erkek-kız farketmez bir sürü çocuğu olsun isterdi ama onunda imtihanı buymuş.

" Neyse kızım ve karımın yanına gideyim yoksa biraz sonra hıçkırarak ağlayacak- hatta hıçkırarak ağlamaya başlamışlar bile. Neyse yarın hâlâ burada olursanız sizi eve davet etmek isterim. Hem uzun zamandır görüşmüyoruz." Diyip gülümsedi Uras bey.

" Olur. Hem geçmişi hatırlayarak tekrar o anları yaşarız." Asaf Bey'in olumlu cevabı ile Uras bey gülümsedi.

....

  Su Ye-ji Sayer

Sonunda konser bitmişti aynı zamanda bende bitmiştim.  1 hafta iznim vardı ve bu zamanımı ailem ile geçireceğim, şimdi ise yemek yemiş salonda babamın yaptığı türk kahvesini içiyoruz. Evet babam yaptı çünkü babam çok iyi kahve yapıyor.

' salak çünkü adam Türk'

İç sesimin konuşması ile göz devirdim

" Size bir haberim var." Babamın konuşması ile ona baktım. Evet  tek başımıza olduğumuz her yerde Türkçe konuşuyoruz çünkü babamın dediğine göre benim Türkçeyi iyi konuşmam gerekiyormuş.

Ama ben yine de aksanlı bir şekilde konuşuyorum

" Evet hayatım. Seni dinliyoruz."

Annemin konuşması ile babam anneme baktı. Adamın gözleri parlıyordu resmen, babam ne kadar annemle tanışma hikayesini anlatmasa da anneme gerçekten çok aşık.

" Hani ben bugün biri ile konuştum ya işte o benim eski dostum Ali Asaf Karahan' dı . Ve ben onları yarın eve davet ettim." Babamın bugün neden o adam ile konuştuğunu anlamıştım.

" AA ne güzel uzun zaman sonra ilk kez misafir geliyor. Hem bu sefer kızımda burada."

Size annemin ne kadar misafir seven biri olduğunu söylemiş mıydım.

Biraz daha sohbet ettikten sonra herkes odasına gitti ama ben şerefsizlik yapıp annemin yanına yattım ve babam da söylene söylene diğer odada yattı.

Bölüm sonu...

Karakterler nasıl

Umarım beğenirsiniz...

Oy ve yorumları bekliyorumm

💕💕









İdol || Gerçek ailem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin